Sevgili okurlar, sessiz sedasız bir sorunu daha hallettik. Demokrasimiz daha da güçlendi. 4 tane başörtülü milletvekilimiz, bacımız başörtüleriyle beraber TBMM de boy gösterdiler.

Rahmetli Ecevit’ in dediği gibi; bunlar Türkiye Cumhuriyetine meydan da okumadılar. Sessiz sedasız ve gösterişsiz bir şekilde yanlarında AKP li erkek milletvekilleri olduğu halde mecliste çalışmalara başladılar.

Engelli bir milletvekilimizin takma demir bacağı ile TBMM ye iç tüzük sebebi ile girememesine rağmen ve bu milletvekilinin Türkiye gündemine dair çok önemli çalışmalar yapmasına rağmen meclis gündemini başörtülü 4 bacımız kadar işgal edemedi. Enteresan, başbakan dahil tüm Ak partililer gözlerinde sevinç pırıltısı, mağrur, zafer kazanmış komutan edasıyla bu konuyu yorumladılar. Şakşakçı bizlerde alkış tuttuk. Çünkü Türkiye’ nin temel sorunu açlık değil, benzin zamları değil, komşularla savaş çığlıkları değil, Kürt sorunu değil, bölücü eşkıya PKK sorunu değil, tek ve en önemli sorunumuz başörtüsü.

Bu adamlar gerçekten insanı dinden imandan çıkarıyorlar. Din ve vicdanı siyasete alet ediyorlar. Ben buradan sevgili anacığımın ellerinden binlerce kez öpüyorum. Çünkü hacca gittikten sonra başörtüsünü de ibadetini de o kadar masumane bir şekilde yapıyor ki, o kadar gösterişsiz yapıyor ki Allah binlerce kez kendisinden razı olsun.

Hükumet sayesinde dini bir gösteriş halkası haline getirdik. Namaz kılarken bile yanımızda hangi müdür var diye sağımıza solumuza bakar olduk. Oysa demin anacığımı örnek verdiğimde hiçbir siyasi talebi yok, hiç kimseden borç para istemez, hiç kimsenin kapısında beklemez.

Be muhteremler sizin yaptığınız laikliğe darbe vurmak değil aslında, kendi kendinizi hançerlemektir. Türkiye Cumhuriyetinin yaşam biçimini değiştirmektir.

Bugün İran dan ülkemize gelen İranlı turist bayanlara bir bakın. Kapıdan giriş yapar yapmaz önemli bir çoğu çarşafını çıkarıyor ve başörtüsünü bir kenara atıyor. Çünkü Türkiye de coğrafyamız gereği çevre devletlerdeki en önemli çağdaş ve uygar medeniyet kitlesi vardı. Şimdi ise bunun yerini yeller aldı.

Tabii ki bu böyle gitmeyecek, devran dönecek. Ama bizim siyasilerimizden beklentimiz Cumhuriyete, laik sosyal hukuk devletine meydan okumayın. Bir gün size de lazım olacak.

Farkında mısınız bilmiyorum, Ordu ilinde bile adamlar yol açıyor, yol açılırken bu yok padişahın rüyalarını süslüyordu deniyor.

Uyanın artık, uyanın!!

Biz padişahlıkla yönetilmiyoruz, biz Cumhuriyetle yönetiliyoruz Cumhuriyetle.

Sen mecliste adam gibi değer görmedikten sonra, adam gibi çalışmadıktan sonra daha da önemlisi milletin vekilliğini yapamadıktan sonra başın kapalı gitsen ne olur başın açık gitsen ne olur.