Sevgili okular, Özgür ve Lorin'in anneleri Mülkiye Hanım tarafıma bir gönderide bulundu aynen size aksettiriyorum. Yorum tabiiki her zamanki gibi sizin,

Mehmet Ziya,

Ben Mülkiye Demir Kılınç. Eğer bir mucize olmazsa, 19 Mayıs 2014’te ikiz bebeklerim Özgür ve Lorin’le beraber cezaevine gireceğim.

Sebebi ise, kitaplara konu olacak kadar trajikomik ama bir o kadar gerçek.

Satış temsilcisi olarak çalıştığım Mezopotamya Kültür Merkezi’nde her zamanki gibi kitap sattığım bir günde hayatım karardı.

Kabus, kitapları sattığım kişinin polis tarafından yakalanıp ‘’kaçakçılık ve terör örgütüne üyelikle’’ suçlanmasıyla başladı. Ben de sırf bu kişiye kitap satışı yaptığım için kaçakçılıkla suçlandım.

Bir müşteriye Nâzım Hikmet’in, Michel Foucault’nun, Noam Chomsky’nin, Abdulbaki Gölpınarlı’nın, Elif Şafak’ın, Turgenyev’in, Kazım Karabekir’in kitaplarını sattım. Hiç olağandışı bir durum yoktu.

Nikahımdan bir gün önce gözaltına alındım. Sonrası dava süreci... Bir yandan mahkemeler sürerken bir yandan ben hayatımı kurmaya devam ettim. Masumiyetimden o kadar emindim ki, mahkemelerin sonucunda bir yanlışlık olduğunun ortaya çıkacağını adım gibi biliyordum. Mahkeme yüzünden gecikse de evlendim, hayatıma devam ettim.

Ve hakkımda 2 yıl 1 ay hapis kararı çıktığını öğrendiğimde ikiz bebeklerime hamileydim. Karar açıklandıktan sonra ne düşüneceğimi bilemedim.

İlk aklıma gelen henüz 2 aylık olan iki bebeğim oldu. Hala da gözümü kırpmadan onları düşünüyorum. Dışarıda Özgür ve Lorin’e bakacak kimsem yok. O yüzden yanımda götürmem gerekecek. Nereye konacağımız belli değil; Bakırköy mü, Gebze Cezaevi mi? Bakırköy olsa daha iyi olacak. Kendimi o şekilde avutuyorum. Bebeklerin gelişim dönemi cezaevinde geçecek. Bebeklerimin prematüre doğması ve yaşadığım yoğun stres sonucu sütümün kesilmesi, bebeklerin bakımının daha özenli olmasını gerektiriyor. Emekleyecek yerleri bile yok. İhtiyaçları olan mamayı bulabilir miyim, bulamaz mıyım, onun kaygısı içindeyim.

Hayatımın elimden kayıp gitmemesi için çabalarken, benimle ve daha da önemlisi Özgür ve Lorin bebeklerle dayanışmak için başlatılan bu imza kampanyasını duyunca içim umutla doldu. Bu kadar insanın bizim derdimize ortak olması bana cesaret verdi.

Ceza dosyasında delil sayılabilecek, suç unsuru olabilecek en ufak bir somut kanıt olmamasına rağmen verilen cezanın, haksız ve vicdandan uzak bir karar olduğuna inanıyorum.

Bu insani durumu gündemleştirmeye, varsa bir çıkış yolu bulmaya çalışmak çok emek gerektiren bir süreç. Sizin değerli emeğinizin bizimle birlikte olacağından hiç şüphem yok.

Kampanyaya atacağınız bir imza, internette yapacağınız bir paylaşım ya da bu konudan bir komşunuza bahsetmeniz bizim için çok değerli. İstiyorum ki Özgür ve Lorin kimsecikler duymadan hapse girmesin. İstiyorum ki herkes bu bebeklerin hikayesini bilsin, henüz vakit varken  yetkililer sesimizi duysun.

Desteğin ve dayanışman için şimdiden teşekkür ederim,

Sevgilerimle,

Özgür ve Lorin’in annesi, Mülkiye