İktidar yerel seçimlerden sonra siyasi diyaloğun ‘normalleşme’nin kendine yaramadığını görünce bütün düğmelere aynı anda basarak, kutuplaştırma siyasetini daha ileri boyutlara götürmeye karar verdi!

İktidar demokrasiye tahammülü olmadığını 2019 seçimlerinden sonra gösterdi. İstanbul seçimlerini ‘çaldılar’ gerekçesiyle iptal ettiler, yenilenen seçimde daha ağı bir yenilgi aldılar. Meclis çoğunluğu kendilerinde olduğu içinde ‘topal ördek’ dediler, CHP’li belediyelerin çalışmalarına destek vermedikleri gibi her türlü engeli çıkardılar.

2023 Mayıs seçimlerini ‘montaj kasetler’le kazandılar ama 2024 yerel seçimlerini daha büyük farkla kaybettiler. Başta CHP’li Büyükşehir belediyeleri olmak üzere, CHP’li belediyelerin halka dokunan hizmetlerinin seçmende karşılık bulduğunu görünce, 2019-2024 arasında uyguladığı basınçtan daha ağır basınç uygulamaya karar verdi.

Yerel seçimlerden hemen sonra 2004 yılından beri akıllarına gelmeyen ‘’SGK, vergi borcu; kamu alacakları’’ biranda akıllarına geldi. Kendi belediyelerine gösterilen hoşgörü, tahammül belediyeler muhalefete geçince ortadan kalktı. İktidar seçimlerden hemen sonra kamu alacaklarının tahsilatında düğmeye basarak, muhalefet belediyelerine haciz süreçleri başlattı.

Bunca yıl belediyelerin sosyal aktiviteleri, konser eğlenceleri hiç gündem olmazken, muhalefet belediyelerinin konser harcamaları üzerinden muhalefet belediyeleri üzerinde ‘’kamu kaynakları’’ hassasiyeti başlatılarak CHP’li belediyelerle ilgili soruşturmalar başlatıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve Beykoz Belediyesi’ne yönelik ‘konser harcamaları’ gerekçesiyle savcılıkların inceleme başlatması doğal olarak bu savcılıkların neden şimdiye kadar hiçbir belediyeyle ilgili böyle bir uygulama içine girmemişken CHP’li belediyelere inceleme başlatması operasyon olarak görülmektedir.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun, Ekrem İmamoğlu dönemi ile AKP döneminin karşılaştırmasını ‘Tüm Etkinlikler Harcama Raporu’yla paylaştı.

Buna göre, AKP döneminde etkinliklerin gerçekleşme bedeli: 2015: 70.483.843 dolar, 2016: 109.508.837 dolar, 2017: 130.637.187 dolar, 2018: 126.970.213 dolar. Raporda 2019’un etkinlik harcaması AKP dönemi yönetimince 95 milyon dolar olarak belirlenirken. Yılın son 6 aylık bölümünde Ekrem İmamoğlu döneminde yılsonu gerçekleşme 59 milyon olarak ifade edildi.

Ekrem İmamoğlu’nun döneminde etkinliklerin gerçekleşme bedeli: 2020: 42.586.309 dolar, 2021: 37.104.612 dolar, 2022: 48.484.517 dolar, 2023: 82.048.633 dolar, 2024: 85.551.763 dolar. Raporda, AKP döneminde 4 yılda etkinliklere 437 milyon 600 bin dolar, Ekrem İmamoğlu döneminde 5 yılda etkinliklere 295 milyon 775 bin dolar harcandığı ifade edildi.

İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun, ‘’Kamuda denetleme ve inceleme vazgeçilmezdir. Tabi eşit ve adil olursa. İBB’nin eski/yeni dönem mukayeseli tablosunu sunarız. Harcama kalemleri aynıdır. Fark böyleyken tüm inceleme ve soruşturmaların sadece bu dönem için yapılmasını kamuoyu vicdanına bırakıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

Yine ABB Başkanı Mansur Yavaş’ta 2014-2019 5 yıllık AKP dönemleri ve 2019-2024 yıllarında dönem kıyaslamasını paylaştı. AKP’nin 5 yıllık 80 etkinlikte 32 milyon 933 dolar, Mansur Yavaş’ın 2019-2024 yıllarında 426 etkinlikte 30 milyon130 dolar olduğunu paylaştı.

Elbette inceleme ve denetleme vazgeçilmezdir ve fakat şimdiye kadar bu ve diğer AKP’li belediyelere neden bir inceleme ve denetleme yapılmadı. Ankara’yı parsel parsel sattı iddialarına, 801 milyon dolar yatırılan-batırılan dinozor parkına, Gökçek’in çocuklarına ait olduğu bilinen Osmanlı Spor ile ilgili herhangi bir inceleme, denetleme yapıldı mı?

2017’de istifa ettirilen İstanbul, Ankara, Bursa, Balıkesir, Samsun belediye başkanları neden ve niçin istifa ettirildiler; metal yorgunluğu ile geçiştirilecek bir şey midir, neden herhangi bir inceleme denetime tabi olmamışlardır.

Kamu kaynağı hassasiyeti ile CHP’li belediyeler üzerinden algı operasyonu çeken iktidarın başı Tayyip Erdoğan son 10 ayda 10 milyar 262 milyon harcamış. Bir önceki yıla kıyasla %85 artış var. Peki Saray’ın ‘kadrolu’ sanatçılarıyla yaptığı etkinlikler, TRT’nin yüksek bütçeli adrese teslim yapımları! Zafer havaalanı ve bütçeye ağır maliyetler yükleyen ‘yolcu, araç, hasta, müşteri…’ garantili yatırımlarla heba edilen kamu kaynakları; sorgulanıyor mu?

Peki CHP’den AKP’ye geçen, bir ay içinde 40’a yakın konser ve etkinlik yaptığı, etkinliklerde 300 milyon harcadığı iddia edilen İzmir/Menemen Belediyesi ile ilgili savcılar neden harekete geçmez, harekete geçmek için nerden nasıl bir mesaj beklemektedirler!

Bugüne kadar israfın dibine vuran iktidar konu muhalefete gelince kamu kaynakları savunucusu oldu. İktidar, iktidar gücüyle, medyadaki algı gücüyle sandıkta yenemeyeceğine inandığı CHP’li belediyeler üzerinde kayyum baskısıyla birlikte ‘yolsuzluk’ algısı yaratma çabası içindedir.

Ve en önemlisi milli bayramları coşkuyla kutlamayan iktidar, konser harcamaları üzerinden milli bayramların coşkuyla kutlanmasına da karşı olduğunu göstermiş oldu.

Sadece muhalefet değil topyekûn denetim…