HALK  SESİMİ DUY DİYOR
     Taksimde başlayıp tüm ülkeyi saran halk direnişi devam ediyor. Ellerinde çanak kaşık, kadın erkek iktidara sesleniyor. 11yildır tek başına iktidardasın. Yaptığın uygulamalar sonunda halkın büyük çoğunluğunu oluşturan işçi, memur, çiftçi, küçük esnaf, kobileri sıkıntıya soktun. Geçimlerini zorlaştırdın. Üniversite mezunu olan gençler iş bulamıyor. Emekli geçinemiyor. Halkın bütün tüketim ürünlerine zam yaparken, üretici emekçilere kemer sıktırdın.
      İktidar kendini uyaran halkına çapulcu diyor. Marjinal guruplar olarak bakıyor. Muhalefet partilerini halkına sahip çıkmakla suçluyor. Daha da vahim olanı kendi tabanını sokağa indirmekle tehdit ediyor. İktidar kendine oy verenlerin dışındakileri halktan saymıyor. Halktan saymadığı direnişçileri yok etme pahasına polis gücünü kullanıyor. Polis aldığı emiri yerine getirmek için orantısız güç kullanarak direnişçilere saldırıyor. Direnişçiler ile polis araca kesme oyunu oynarken, halkın iktidara tepkisi daha da büyüyor. Her siyasi görüşten, siyasetle ilgilenmeyen meydanlara toplanan halk tek yürek olmuş iktidar istifa diye bağırıyor. Bütün baskılara rağmen meydanı terk etmiyor. Halkının sorunları ile meşgul olması gereken Başbakan yurt dışında. Ülkede olup bitenlerle ilgili tek bir açıklama yapma ihtiyacı duymuyor. Yurt dışından dönünce elbette bir açıklama yapacak. Hep beraber izleyeceğiz.
Ülkenin her tarafında meydanları dolduran halkın sesini iktidar ve muhalefet iyi duymalıdır. Anlamalıdır. Daha doğrusu halkı anlamamakta direnenler bulundukları  Atatürk  Cumhuriyetindeki koltuklarından istifa etmelidirler. Halka rağmen iktidar olunmaz.
Atatürk'ün emanet ettiği Cumhuriyet, gençlerin yüreklerinde yükselmektedir. Gençler yıkılmak istenen cumhuriyetine sahip çıkmaktadır. Meydanlarda Mustafa kemal'in askerleriyiz haykırışı ile iktidara verilmek istenen en önemli mesaj, iktidar tarafından alınıp gereği yapıldığında direnişin eve döneceğine önce iktidar karar vermelidir.
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR. İktidarlar gelip geçicidir. 

     Taksimde başlayıp tüm ülkeyi saran halk direnişi devam ediyor. Ellerinde çanak kaşık, kadın erkek iktidara sesleniyor. 11yildır tek başına iktidardasın. Yaptığın uygulamalar sonunda halkın büyük çoğunluğunu oluşturan işçi, memur, çiftçi, küçük esnaf, kobileri sıkıntıya soktun. Geçimlerini zorlaştırdın. Üniversite mezunu olan gençler iş bulamıyor. Emekli geçinemiyor. Halkın bütün tüketim ürünlerine zam yaparken, üretici emekçilere kemer sıktırdın.     

İktidar kendini uyaran halkına çapulcu diyor. Marjinal guruplar olarak bakıyor. Muhalefet partilerini halkına sahip çıkmakla suçluyor. Daha da vahim olanı kendi tabanını sokağa indirmekle tehdit ediyor. İktidar kendine oy verenlerin dışındakileri halktan saymıyor. Halktan saymadığı direnişçileri yok etme pahasına polis gücünü kullanıyor. Polis aldığı emiri yerine getirmek için orantısız güç kullanarak direnişçilere saldırıyor. Direnişçiler ile polis araca kesme oyunu oynarken, halkın iktidara tepkisi daha da büyüyor. Her siyasi görüşten, siyasetle ilgilenmeyen meydanlara toplanan halk tek yürek olmuş iktidar istifa diye bağırıyor. Bütün baskılara rağmen meydanı terk etmiyor. Halkının sorunları ile meşgul olması gereken Başbakan yurt dışında. Ülkede olup bitenlerle ilgili tek bir açıklama yapma ihtiyacı duymuyor.

Yurt dışından dönünce elbette bir açıklama yapacak. Hep beraber izleyeceğiz. Ülkenin her tarafında meydanları dolduran halkın sesini iktidar ve muhalefet iyi duymalıdır. Anlamalıdır. Daha doğrusu halkı anlamamakta direnenler bulundukları  Atatürk  Cumhuriyetindeki koltuklarından istifa etmelidirler. Halka rağmen iktidar olunmaz. Atatürk'ün emanet ettiği Cumhuriyet, gençlerin yüreklerinde yükselmektedir. Gençler yıkılmak istenen cumhuriyetine sahip çıkmaktadır. Meydanlarda Mustafa kemal'in askerleriyiz haykırışı ile iktidara verilmek istenen en önemli mesaj, iktidar tarafından alınıp gereği yapıldığında direnişin eve döneceğine önce iktidar karar vermelidir. EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR. İktidarlar gelip geçicidir.