Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı A. Levent Karlıbel, fındıkta yaşanan sorunlara ilişkin analiz yaptı.
Karlıbel’in analizi şu şekilde:
“Yıllardır aynı senaryo var. En büyük üreticisi olduğumuz fındıkta herkes mutsuz. Üreten para kazanamıyor, aracı manavlar risk altında, sanayici ve ihracatçı dünya ile rekabet edemiyor. Tüm fındık senaryosu yeniden yazılmak zorundadır. Yapılan hatalar yüzünden bu duruma geldik. Bugüne dek yapılan her şey gözden geçirilmeli yol yakınken vazgeçilmeli ya da alternatif çözüm getirilmelidir. Fındık bu ülkeye hiçbir ithal girdi bedeli ödemeden yılda minimum 2.5 milyar dolar döviz getiren muazzam bir üründür.
İlk sorumlu “DEVLET” tir
2844 sayılı Fındık Dikim Alanlarını sınırlayan kanun uygulanmak zorundadır. Bu kanun dışında yapılanan araziler doğrudan destekten mahrum bırakılmalıdır. Fındık fiyatları her yıl temmuz başında açıklanmalıdır. Bu fiyata bağlı oranlarla işçilik ve sair giderler hesaplanmalıdır. Köyler gruplanmalı, her köye danışman ziraat mühendis ve teknisyenleri sorumlu kılınmalıdır. Yöreye ve toprak yapısına uygun cinsler ve bakım yöntemleri tespit edilmelidir. File ve makineli toplama ar-ge yatırımı TÜBİTAK tarafından üstlenilmeli ve geliştirilmelidir Fındık üretimi tüm ülkede kilogram başına 15 cent karşılığı tl ile desteklenmelidir. Her üretici ürününü ÇKS ve TC numarasına dayanan bir resmi belge ile alıcıya teslim etmelidir. Bu belge ile tescil gören fındığın nakit desteği Ziraat Bankası tarafından ödenmelidir. Böylece üretim kayıt altında olacak, verim analizi yapılabilecek, rekolte net olarak tespit edilebilecek ve fındık tacirlerinin haksız stok affı adaletsizliğinin önüne geçilecektir. Yine fındık üreticileri için arazi eğim ortalaması % 40 ve üzerinde olan yerlerde dönüm başına 30 dolar karşılığı destek verilmelidir. Bu eğim ve destek Doğu Karadeniz için olmazsa olmazdır.
İkinci sorumlu üretici
Ayrıca dönüm başına yapılan hesaplamalarla yakıt, gübre ve ilaç sübvansiyonu uygulanmalıdır. Lisanslı Depolar kurulmalı ve ELÜS ticareti başlatılmalıdır. İkinci sorumlu “üretici”dir. Üretici gerçek çiftçi gibi davranmak zorundadır. Bahçesinin başında olmadan fındığa yan gelir gözüyle bakan, her işi hizmet alımı ile yapan üreticinin şikayet hakkı yoktur. Kadastral sorunlar gidermeli, ÇKS sistemini güncellemelidir. Bahçelerin toprak analizlerini yaptırmalıdır. sulama, toplama ve kurutma yöntemlerine yatırım yapmalıdır. Gerekirse küçük bahçelerini komşu bahçelerle birleştirerek toplulaştırma çalışmalarına katkı sunmalı, ortak çözüm çalışmasına katılmalıdır. Bağlı olduğu Ziraat Odaları ile yakın çalışma yapmalıdır.
Üçüncü sorumlu manav ve aracılardır
Her manav esnafı birer lisanslı depodur. Bu statüye uygun olarak Borsa tarafından lisanslandırılmalıdır. Her manav alacağı fındık miktarının % 1 kadar teminat mektubunu Borsa’ya teslim etmelidir. Son derece kıymetli bir ürünün depolanması layık olduğu şekilde yapılmalıdır. Depo standardı konmalı, depolar klimatize edilmeli haşere ve fare mücadelesi usulüne uygun yapılmalıdır.
Dördüncü adım Sanayici ve İhracatçıdır
Komisyonculara mal satma devri bitmelidir. Yeni pazarlar araştırılmak zorundadır. Kendi 85 milyon vatandaşımız ilk hedef pazar olmalıdır. İnovatif ürünlere şiddetle ihtiyaç vardır. Fındık bölgeleri dışında fındığa dayalı sanayinin desteklenmesine, TL bazlı ihracata birlikler kanalıyla engel getirilmelidir. Fındık sanayi ürünüdür. Dünya ile rekabet ederken üreticisini tatmin etmelidir. Binlerce ailenin ekmek kapısı, Karadeniz’in erozyon bekçisidir. Toprağımızın üstünü maden lobisine satmaya kalkarken vicdanı sızlamayanların, toprağın üstünden milyarlarca dolar döviz getirip ekmeğini kazanan üreticiyi yok saymaları doğaldır.” Haber merkezi