Son yıllarda siyasilerin Türk sporu üzerinde ağır bir baskısını görmekteyiz. Özellikle futbolun manevi getirisinden istifade ederek şehirlerde ağırlık kazanmak çalışan siyasiler ne yazık ki Türk sporunu kaosa sürüklemektedirler. Bunun bariz örneğini geçen yıl gördük. Direnen Trabzonspor zorda olsa ligde kaldı. Ancak direnemeyen Orduspor bir alt lige düştü. Şöyle bir geçmişi anımsarsak Ordusporun küme düşmesinin en büyük sebebi başkan Nedim Türkmen’ in şikeye ve büyük takımların lehine kullanılan avantajlara karşı direnmesiydi. Ne yazık ki özellikle Türk futbolunda hak, hukuk ve adalet yerlerde gezmektedir.
Hafta içerisinde Kayseri’den atılan bir tweet de geçen sezon Orduspor haksızlıklara direndi ancak kümeye gönderildi. Bu sene de Orduya yaptıklarını bize yapmak istiyorlar ve bizim üzerimizde oyun oynanıyor dendi.
Bir başka örnek de Elazığsporluların yayımlamış olduğu bildiri. Şuursuzluk, haksızlık böyle devam ederse ligden çekiliriz, sözleri gündemi oluşturdu.
Sevgili okurlar, özel işlerimiz nedeniyle ve okullarında tatil olmasını fırsat bilerek Trabzon’a gittik. 10 binlerce bordo – mavili taraftarlar siyasilere karşı, kupa hırsızlarına karşı, karanlıklarda dönen dolaplara karşı, iki suratlı güçsüz TFF ye karşı direniş yürüyüşü yaptılar. 10 binlerin katıldığı bu yürüyüşte tüm Karadeniz takımları tek yürek tek vücut oldular. Hep bir ağızdan bağırdılar;
Siyaset, elini spordan çek.
TFF istifa.
Bu kupa Trabzon’a gelecek.
Ve buna benzer sloganlar attılar. Bende bu direnişe ailecek katıldım. Duygulanmamak, hüzünlenmemek mümkün değil.
Seçim arifelerinde futbol takımlarının atkılarını boyunlarına asan siyasiler, futbol takımlarına sanki ceplerinden yardım ediyormuş edasıyla hava basan siyasiler farkında değil misiniz, futbolu kaosa sürüklüyorsunuz.
Sizlerin sayesinde, daha 3-5 sene önce Avrupa şampiyonalarında Türkiye birinci torbadayken şimdi üçüncü torbaya düştü. Kına yakıyor musunuz? Üzülüyor musunuz? Yoksa koltuklarınızı sağlama mı almaya çalışıyorsunuz.
Siz siyasilerin halkın oylarıyla mecliste grup oluşturduğunuzu unutuyorsunuz. Ve aynı mecliste şerefiniz ve namusunuz üzerine yapmış olduğunuz yemini katlediyorsunuz.
2010 – 2011 yılı süper lig şampiyonu Trabzonspor’dur. Bu güzide takımın çalınan kupasına hükümet eliyle göz yumuyorsunuz. Yıldırım Demirören’ e TFF yi teslim ederken Türk futbolunun ceset haline dönüşeceğini bilmiyor muydunuz? Şikeyi örtbas etmek Türkiye ye ne kazandırabilir ki!
Polisler yalan söylüyor, savcılar yalan söylüyor, UEFA yalan söylüyor, CAS yalan söylüyor, Yargıtay yalan söylüyor, sırf TFF’ nin cüce adamları mı doğru söylüyor.
Bu kadar arsızlık, bu kadar arlanmamak, yüzü kızarmamak ne demek oluyor. Bunun üzerine kocaman bir şehir takımı Trabzonspor’ u yok ediyorsunuz. Zayıf düşürüyorsunuz. Siyaset eliyle takımlar üzerinde oyunlar kuruyorsunuz. Ve Türk takımları içerideki İrlandalılara güvenmeyip haklarını UEFA da aramaya çalışıyorlar. Tarih Türk sporunu katledenlerden hesap soracaktır.
TFF de siyaset eliyle karar alıyor; müsabakalarda Tribünlerde siyasi propaganda, amblem, sloganlar yasak diyorsunuz. Ancak onurlu Orduspor taraftarlarının Atatürk’ ün gençliğe hitabesinin sesini kısarken rabia işaretlerine izin veriyorsunuz!
Mustafa Kemal’ in askerleriyiz diye bağıran Fenerbahçelilere 1 maç seyircisiz oynama cezası verirken AKP iktidarı lehine atılan sloganları onaylıyorsunuz.
Allah aşkına sizin kimliğiniz yok mu? Türk gençliği Mustafa Kemal’ in askerleridir. Gençliğe hitabeyi okurken, istiklal marşımızı söylerken ancak onurlu insanların duyguları zirveye çıkar ve göz yaşları sel olur.
Dün darbeyi gücünden korktuğunuz Trabzonspor’ a vurdunuz. Anadolu kaplanlarının gücünü erittiniz. Direnen mormenekşeleri kümeye gönderdiniz.
Yarın kimle hesaplaşacaksınız..!!!