Bazen geceleri uykum kaçıyor. Bende camın yanına geçip düşünmeye başlıyorum. O kadar şey var ki düşünecek, konu konuyu açıyor. Şu aralar aklımdaki şey ailenin önemi. Acaba dersleri kötü olan bir çocuk bundan yalnızca kendisi mi sorumlu ? Eğer o çocuğun annesi babası ortaokul mezunu değil de üniversitede profesör olsaydı yine aynı mı olurdu ?
Ya da hırsızlık yapan bir insan maddi durumu iyi olmayan sekiz çocuklu bir ailenin altıncı çocuğu olarak doğmak yerine, x bankasının sahibinin ikinci oğlu olsaydı aynı hırsızlığı yapar mıydı ?
Bu söylediklerim yanlış anlaşılmaya açık sözler. ''hırsızlık yapanı cezalandırmayalım mı ? '' ya da ''fakir insanın çocuğu olmamalı mı gibi anlamlar çıkartmayınız.''
Eğer çift çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamayacaksa evlat sahibi olmamalı. Allah rızkını verir anlayışı yüzünden yetimhaneler çocuk dolu. Üstelik hepsi pırıl pırıl gençler. Eğer iki çocuğa bakacak gücün varsa üçüncü çocuğa kalkışmak büyük bir yanlış.
Bazı ailelerde ise durum çok daha vahim. Anne baba çocuk yaparak kendilerini sigortaladığını sanıyor. ''Yaşlanınca bize bakar'' anlayışıyla evlat sahibi olmak bencillikten başka bir şey değil bana göre.
Devlet de bu konuyla daha fazla ilgilenmeli. Özellikle kırsal kesimin nüfus planlaması faaliyetleri hakkında bilgilendirilmesi gerekiyor.
Bu dünya yeni doğan her bireye bakacak kadar adaletli bir yer değil. Ve sana gökten ekmek yağmayacak. İhtiyaçlarını karşılayamayacağını bildiğin halde fazladan çocuk sahibi olmak , erken kaybeden insanlar yetiştirmek demek.