Emperyalist güdümlü yapılan 12 eylül darbesinin ürünü olan 24 ocak kararları sonucunda milli ekonomi ,serbest piyasa ile emperyalizmin çıkarlarına uygun hale getirilmiştir.Devletin ekonomiden uzaklaştırılıp, özelleştirilmesi yolunun açılmasıdır.Yatırımların özel sektör eliyle yapılması sağlanmıştır.Atatürk'ün kurduğu ve geliştirdiği karma ekonomiden her geçen gün uzaklaşılmış, uzaklaşmaya devam edilmiştir. Günümüzde özel  sektör her alanda ekonomiyi yönetir hale gelmiştir.

            Atatürk ,emperyalist güçlerin etki alanına girmeden ülkenin kalkınmasını ve çağdaş uygarlığın üstüne çıkmanın milli ekonomi ile gerçekleşeceğini bilerek karma ekonomik modelini geliştirmiş,hayata geçirmiştir. Ekonomisi bağımsız olmayan ülkenin, siyasal bağımsızlığından söz edilemez diyen Atatürk, kalkınmanın devlet ve özel sektör eliyle yapılacak yatırımlar sonucu gerçekleşeceğini ön görmüştür. Ülke ekonomisinin kalkınması için devlet yatırımlarını yaparken, kurduğu iş bankası eliyle özel sektörlere sağladığı imkanlarla yatırım yapmasını sağlamıştır. Başta koç olmak üzere yerli ve milli özel sektörün gelişmesinin yolunu açmıştır.Bu öyle bir kalkınmadır ki ,dünyada yaşanan 1929 ekonomik krizi döneminde ülkenin kalkınma hızı %5 den aşağıda olmamıştır. Krizden etkilenmemiştir, çünkü bağımsız milli ekonomi vardır.

             24 Ocak kararlarından sonra serbest ekonomi adına emperyalizm özelleştirme eliyle ülkenin milli ekonomisini yavaş yavaş ele geçirmeye başlamış, günümüzde ülkenin elinde milli ekonomi kalmamıştır. Ülkenin kalkınması emperyalizmden gelecek yatırımcılar tarafından sağlanması beklenir olmuştur. Karma ekonomi ile oluşan milli sermaye ,emperyalist sermaye ile ortaklaşmış. Ya da varlığını emperyalist sermayeye devretmiştir.Dolaysıyla dünyanın herhangi bir yerinde yaprak sallansa,ülkemize ekonomik kriz olarak yansımaktadır.Her ekonomik krizin bedelini de Türk halkı olarak ödüyor,ödemeye de devam edeceğimiz ortadadır.Ekonomide bağılı hale gelen ülkemiz ,siyasal yaşamında da bağımlı hale gelmiş,gelmektedir.

               Cumhuriyetin 100. yılına yaklaştığı günümüzde kalkınmanın, krizlerden kurtulmanın ,çağdaş medeniyetin üstüne ulaşmanın yolunu başka yerlerde arama yerine ,kendi özüne dönerek Atatürk'de var olduğunu anlamadıkça sorunlar çözülemez.Ekonomik ve siyasi bağımsızlıktan söz edilemez.Türk milleti cumhuriyetin kuruluşunda bedel ödeyerek bizlere bıraktığı emaneti,gelecek nesillere ulaştırmak için bedel ödeme zamanı gelmiş, geçmektedir.

               YAŞASIN TÜRK MİLLETİNİN EKONOMİK VE SİYASAL BAĞIMSIZLIĞI.