Ordu'nun Ulubey ilçesinde Emek Partisi İlçe Başkanı Hasan Eren, yapılan açıklamada iktidarın maden ve enerji şirketlerine yönelik politikalarını eleştirdi. Eren, özellikle Perşembe Yaylası ve Akkuş Argan Yaylası'nda yaşanan tehlikelerin, Ulubey ilçesi için de benzer riskleri beraberinde getirebileceğini belirtti. İktidarın, maden şirketlerine yönelik ayrıcalıklı kararlar aldığını ve bu durumun doğal yaşam alanlarını tehdit ettiğini dile getirdi.
Hasan Eren, "Ordu’nun simgelerinden biri olan Perşembe Yaylamız tehdit altında. Göz göre göre maden şirketlerine tepside sunuluyor. Vali başkanlığında yerinde inceleme yapan Mera Kurulu’nun şirket aleyhindeki kararı ne oldu da yeniden değerlendirildi ve şirket yararına değiştirildi? Yine Akkuş Argan Yaylası bir gecede turizm alanı olmaktan çıkarıldı." dedi.
Ulubey’e örnek olmalı
Mera Kurulu’nun karar değişikliğinin ve Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nin Ulubey için örnek alınmalı diyen Eren, “Aybastı ve Akkuş kararları göstermektedir ki aynı biçimde Ulubey’i de tehlikeli günler bekliyor, Ulubeyliler olarak Aybastı ve Akkuş halkına destek olacağız. Cumartesi günü Aybastı’da yapılan maden karşıtı toplantıya katıldık. Aynı tehlike Ulubey için de var. Kendi başımıza gelecek tehlikelere karşı da uyanık olmak zorundayız. Ulubey’de bir maden ruhsat satışı ertelenmişti. Demek ki şartlar oluştuğunda yeniden satış yapılabilecek. Yine ilçemizde Çağlayan Mahallesi’nde altın, kurşun, çinko, bakır madeni girişimi var. Yenileri de gündeme gelebilir. Yeni Sayaca Mahallesi’ndeki bentonit madeni için Ordu Valiliği’nin verdiği “ÇED Gerekli Değildir” kararı mahkemece iptal edilse de tehlike geçmiş değil. Bu nedenle parti, dernek; mahalle farkı gözetmeden tek vücut olarak toprağımıza, suyumuza; geleceğimize sahip çıkmalıyız.” dedi.
Eren, maden işletmelerinin fındık üretimine de zarar vereceğini belirterek, “Fındık üretici olarak iktidarın açıkladığı yetersiz taban fiyat nedeniyle mağdur oluyoruz. Bu konuda mücadele etmek zorundayız. Şimdi de bizleri mağdur edecek maden işletmeleri mantar gibi çoğalıyor. Ele ele, birlikte tehlikeyi bertaraf etmeliyiz. Her maden işletmesi fındık üretimimize darbe olacak. Tarım arazileri azalacak; toprağımız, suyumuz kirlenecek. Madene karşı verilen mücadele sağlığımız yanında tarıma sahip çıkma mücadelesi de olmaktadır.” dedi.