Tüm bunlar olurken Cübbeli ve türevleri Şii lerin ve Alevi lerin İslam düşmanlığını(!) ve olayların asıl faili olduğunu(!) tabana dikte eder. Kahvehane taramaları ve cemevlerindeki silahlar(!) bu iddiaların sosyo-psikolojik altyapısını oluşturur.
Gerekirse birkaç iç karışıklık çıkarılıp, Alevileri korumak adına(!) Kontra örgüt DHKP-C sürece dahil edilir. Ses getiren eylemler yapar.
Tüm bunlar olurken ABD PYD bizim dostumuz demeye devam eder ki, bu da iktidarın "ABD ye kafa tutuyoruz" propagandası ile elini güçlendirir.
Alıntı.../
Pyd yi daha iyi anlamaya var mısınız?
Kobane İŞİD in elindeyken kapalı olan Mürşitpınar sınırı ne zaman açılmıştır. Bölge PYD nin eline geçince...
Sınır kapısından her türlü lojistik malzeme geçisine olanak tanınmakta mıdır? Evet.... Kobane nin yeniden inşası bu yolla gerçekleşmektedir.
PYD bölgesinde onbinlerce kamyon, çimento, tuğla, demir, ahşap, yiyecek vs vs ihtiyacı var nereden karşılanıyor. Bunlar uçakla taşınamayacağına göre..
Bütün sayılanlar için bazı güneydoğudaki belediyelerin resmi araçları kullanılmakta mıdır?Eveeet..
Yani istesen ambargo ile bile bitirebilir misin?
Türkiye hala PYD yi terör örgütleri listesine almamış, uluslararası toplum nezdinde bu yönde resmi bir başvuru veya çaba da bulunmamıştır.
Kobane olaylarının en sıcak günlerinde bile PYD lideri Salih Müslim Ankara ve İstanbul da defalarca resmi olarak ağırlanmıştır.Bir de Salih Müslüm'ü araştırın bakalım. Nerede okudu felan, neler çıkıyor...
İncirlik üssünden ABD lilerin PYD ye açık olarak sürdürdüğü silah yardımı ve hava desteği, Türkiye'nin onayıyla gerçekleşmektedir..
Tüm bunların üzerine Peşmerge nin, Kobane ye destek amaçlı geçişine izin verilmesini eklemek kalmıyor sanırım.
Eğer PYD ile mücadele edilmek istenseydi, sadece lojistik akışını keserek bu başarılabilirdi.
Tüm bu etkenlerin ortak amacı Türkiye' deki ana akım Sünni-Muhafazakar-Milliyetçi tabanın bu harekete dahil edilmesi ve
Hükümet çözüm süreci ve PYD konusunda geç de olsa hatasını farketti şimdi düzeltiyor" algısının yaratılması ve böylece kazanılmasıdır.
Yoksa
Sıkışan AKP'yi rahatlatmak için Türk ordusunun Suriye'ye girmesi,Suriye'deki savaşın topyekün Türkiye'ye girmesi demektir!
Gerçekleşecek bir savaşta, milyonlarca insan ölür. Gidecek bir yeri olmayan Anadolu insanı da, asrın en büyük felaketini yaşar.
Bir savaştan geriye 3 ordu kalır. Sakatlar ordusu, yas tutanlar ordusu, hırsızlar ordusu.
-- Alman atasözü
Bir fıkra...
Fıkra bu ya, henüz motorlu testerenin bulunmadığı bir tarihte Güneydoğu Anadolu’da bir şehrimizin meydanında, çapı çok geniş asırlık bir ağaç çürümüş. Meydanda bina yapmak isteyen ağalar, ağacı kesecek birini aramaya başlamış. Kimse ağacı kesmeye yanaşmamış. Derken güçlü kuvvetli bir deli “Ağacı keserim ama bana ne vereceksiniz?” diye sormuş. “Seni evlendiririz, bir iş, bir de ev veririz” vaadinde bulunmuşlar. Deli kabul etmiş ama bir de sağlam balta istemiş. Birkaç gün uğraştıktan sonra, ağacı kesmiş. Evini vermişler, evlendirmişler ama deli, baltayı geri vermemiş. “Baltayı ne yapacaksın?” diye sormuşlar. Kendisini evlendiren, iş ve ev veren ağalardan birine, “Senin burnun çok uzun, onu da keseceğim” diğerine “Senin kulağın çok uzun onu da keseceğim” demiş. Tabii ağalar çok korkmuş… “Baltayı delinin elinden kim alacak?” diye birbirlerine sormuşlar. Biri demiş ki “Baltayı delinin eline kim verdiyse o alsın…”
Sahi Baltayı Pyd nin eline kim verdi?