Yerli yatırımcıların Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerine ilgisi son yıllarda oldukça artmıştır. Öyle ki COVID-19 pandemisinin hemen öncesinde, 2020 Ocak ayında, 1 milyon 200 bin civarında olan yerli yatırımcı sayısı 2023 ağustos ayında 5 milyonu geçmiştir. Ordu’da ikamet eden yerli yatırımcı sayısı ise 4840’tan 28605’e yükselmiştir. Bunun en büyük sebeplerinden birisi, insanların ellerindeki nakit paranın alım gücünü koruma hatta mümkünse arttırma isteğidir.
Mevduat yatırımcıları özellikle geçtiğimiz yıllarda kur korumalı mevduat hesabına yönelseler de buradan beklenilen getiriyi elde edemediler. Ayrıca, banka mevduat faiz oranlarının da enflasyonun altında kalması ve altının iki yıldır enflasyona karşı iyi getiri sağlamaması gibi sebepler yatırımcıları borsaya çekmeye yetmiştir. Üstelik, insanların günümüzde borsaya karşı bakış açısı bir hayli değişmiş durumdadır. Çünkü artık insanlar Borsa İstanbul’daki hisse senetlerinden satın alarak uzun vadede muazzam getiriler elde edebileceğinin farkındalar. Bunu en iyi hisse senetlerinin geçmiş getirilerini analiz ederek anlayabiliriz.
Öncelikle, uzun vadeli perspektifte değerlendirecek olursak, 2017 yılından itibaren altının ve bazı hisse senetlerinin getirilerini karşılaştırabiliriz. 2017 yılbaşındaki 10 bin ₺’lik altının değeri bugün yaklaşık olarak 126 bin ₺ değerindedir. Fakat, o tarihteki 10 bin ₺’lik Politeknik Metal (POLTK) hissesinin değeri bugün yaklaşık 3 milyon 123 bin ₺’dir. Belki POLTK hissesi uç örnek olarak gelebilir. Bu yüzden, 2017’den itibaren en çok kazandıran hisse senetleri arasında tam orta sırada yer alan Anadolu Grubu Holding (AGHOL) şirketini de bir inceleyelim.
2017 yılbaşında 10 bin ₺’lik AGHOL hissesinin değeri bugün yaklaşık olarak 171 bin ₺’dir. Görüldüğü üzere, ortalama getiri sağlayan bir hisse senedi bile 2017 yılından itibaren altına göre %50 daha fazla kazandırmıştır. Vadeyi biraz kısaltacak olursak, COVID-19 pandemisini de kapsayan 2020 yılından itibaren altının ve bazı hisse senetlerinin performanslarını karşılaştıralım. 2020 yılbaşındaki 10 bin ₺’lik altının değeri bugün yaklaşık 57 bin ₺ değerindedir. Ancak, o tarihteki 10 bin ₺’lik Tetamat Gıda (TETMT; Önceki adı Taze Kuru Gıda) hissesinin değeri bugün 1 milyon 800 bin ₺’den daha fazladır.
2020 yılbaşından itibaren orta sırada getiri sağlayan Doğan Holding (DOHOL) şirketine de bir göz atalım. O tarihteki 10 bin ₺’lik DOHOL hissesinin değeri bugün 85 bin ₺’den daha fazladır. Görüldüğü üzere, en orta düzeyde getiri sağlayan hisse senetleri bile uzun vadelerde altına göre daha iyi getiri sağlamıştır. Son olarak, 2023 yılbaşından itibaren hisse senetleri ve altın getirilerini de analiz edelim. Bu analizde vade aslında oldukça kısadır. Fakat, yine de fikir vermesi açısından bu yılki getirileri değerlendirmek hiç de fena olmaz. Bu yılbaşındaki 10 bin ₺’lik altının değeri şu an yaklaşık 15 bin ₺ civarındakyen, o tarihteki 10 bin ₺’lik Borusan (BRSAN) hissesinin değeri günümüzde 80 bin ₺’den daha fazladır. Yine, en orta sıralarda getiri sağlayan hisse senetlerinden birini de inceleyecek olursak, Gübre Fabrikaları (GUBRF) şirketinin yılbaşında 10 bin ₺ olan hissesinin değeri bugün aşağı yukarı 13 bin ₺’dir.
Görüldüğü üzere, vade kısaldığı için en orta sıradaki hissenin değeri bu sefer altının gerisinde kalmıştır. Fakat uzun vadede bu senaryolar her zaman gerçekleşmeyebilir. Kısa vadeli perspektiflerde kimi zaman altın kimi zaman ise borsa daha iyi performans sergilemektedir. O dönemki konjonktüre göre hareket etmek yerine uzun vadeli yatırım stratejisi belirlemenin ise altına göre oldukça daha fazla getiri sağladığı analizler sonucunda ortaya konmuştur.
Sonuç olarak, borsada uzun vadeli yatırım stratejisi benimsemek alım gücünü artırmanın en güzel yollarından birisidir. Hisse senetleri, vade uzadıkça altına veya dolara göre daha iyi getiri sağlamaktadır. Makul bir yatırım stratejisi ile altına göre daha iyi getiriler sağlayarak alım gücünü artırmak borsa ile mümkündür.