Sayın okuyucularım, ülkemizde gezi eylemleri ile başlayan. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayları ile devam eden süreci boyunca iktidar neler yaptı neler yapmadı sorularına cevap bulmaya çalışalım.

                Gezi olaylarına sebep plan neydi? Taksimde  Ak Parti tarafından yapılmak istenen rant yatırımları için gezi parkında kesilmesi istenen ağaçlardı. Ülkesini seven duyarlı bir gurup genç ağaçların kesilmesini engellemek için gezi parkına kurdukları çadırlarla eyleme başladılar. İktidar polis gücü ile bu  çadırları yıkınca, İstanbul gençliği iktidara tepkisini ortaya koymak için gezi eylemcilerini yapanlara destek vermek için taksimde toplanmaya başladılar. İktidar kararından geri adım atmayınca, İstanbul halkı gezi eylemlerine destek vermek için taksime akın ettiler. Haftalarca süren gezi direnişi sürecinde, iktidar kararından geri adım atmak zorunda kaldı. İktidar gezi parkında yapmak istediği rant yatırımlarını yapamadı. Ne yaptı derseniz? Taksimde partiler üstü toplanan halka, iktidar devletin bütün gücünü kollanarak saldırdı. Yapılan bu saldırılarda yüzlerce vatandaş yaralandı. Onlarca vatandaşımız can verdi. İktidar Taksim'de eylem yapan halkına terörist diyen iktidar olarak tarihe geçecektir. İktidar siz, biz diyerek ülkede kaos yaratarak zalim ve ayrımcılık yapan iktidar olarak anılacaktır. İktidar, camide içki içtiler, yarı çıplak yüzlerce eylemci gencin, türbanlı kadına saldırdılar suçlamasını yaparak yalan söylediği Türk halkı tarafından hiç unutulmayacaktır.Çünkü iktidar yaptığı suçlamayı ispat edememiştir. Caminin imamı, eylemciler camide içki içmediler dedi diye sürgünden sürgüne gönderilmiştir. Yarı çıplak saldırdıkları iddia edilen türbanlı kadın ortaya çıkıp savcılığa şikayet başvurusunda bulunmamıştır. İktidar gezi eylemcilerine iftirada bulunarak inancımıza göre çok büyük günah işlemişlerdir. Gezi olayları sırasında canlarını kaybeden gençlerin ailelerine geçmiş olsun diyememiş. Yürümekte olan davalara yön vererek zalim olduklarını ortaya koymuşlardır. İnancımızın en büyük  günahlarından biride zalim olmaktır.

                17 Aralık günü sabahı güne başlarken, iktidara rüşvet  ve yolsuzluk soruşturmalarının başlatılmış olduğunu öğrendik. İktidarın bakan çocukları rüşvet ve  yolsuzluk suçlaması ile göz altına alınıyor. Mahkeme kararı ile tutuklanıyor. Bir zaman diliminde iktidardan ses yok. Bakanlar görevlerine devam ediyor. Bakanlar kendilerinin de içinde bulunduğu  soruşturmayı yapan savcı ve polisleri görevden uzaklaştırıyor. Soruşturma yapan polis ve savcılar paralel devlet, çete, terörist olmakla suçlanıyor. Tutuklu bakan çocuklarının suçları, nasıl deliller var ki paralel devlet, çete, terörist savcıların yerine atanan savcılar tarafından tutukluluğu ortadan kaldıramıyor. Bakanlar istifa ediyor. Kutsal kitabımızın Maun süresi anlatımı ile izah edilebilecek günah işlemiş duruma düşüyorlar. Başka sözcüklerle anlatmak mümkün olmuyor.