Yaşla birlikte göz sağlığında çeşitli değişiklikler meydana gelir ve bu değişiklikler, görme kalitesini olumsuz etkileyen bazı hastalıkların gelişmesine zemin hazırlar. Yaşlı bireylerde sıklıkla görülen göz hastalıkları arasında katarakt, yaşa bağlı makula dejenerasyonu (sarı nokta hastalığı) ve vitreomaküler traksiyon sendromu gibi durumlar öne çıkar. Bu hastalıklar erken teşhis edildiğinde, tedavi ve yönetim süreçleriyle görme kaybının önüne geçilebilir ya da yavaşlatılabilir. Bu makalede, yaşlılığa bağlı oluşabilen göz hastalıklarını ve bunların belirtileri ile tedavi yöntemlerini ele alacağız.

Katarakt

Katarakt

Belirtileri: Katarakt, genellikle göz merceğinin bulanıklaşması sonucu ortaya çıkar ve kişinin net görme yetisini kaybetmesine neden olur. Kataraktın erken belirtileri arasında ışık hassasiyeti, çift görme, renklerde soluklaşma ve gece görüşünde zorluk gibi şikayetler bulunur. Görüşte azalma kademeli olarak ilerler ve tedavi edilmediğinde ciddi görme kaybına yol açabilir​

Tedavisi: Katarakt tedavisinde en yaygın yöntem, fakoemülsifikasyon adı verilen modern cerrahi tekniktir. Bu teknikte gözdeki bulanık mercek küçük bir kesi ile çıkarılır ve yerine net görmeyi sağlayacak bir yapay lens yerleştirilir. Bu cerrahi yöntem hızlı iyileşme süreleri sunarak hastaların kısa sürede görme kalitesine kavuşmasını sağlar​.

Katarakt hakkında daha detaylı bilgiyi göz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Giray Ersöz’ün web sitesinde bulunan “Katarakt Nedir? Kataraktın Belirtileri ve Evreleri Nelerdir? Katarakt Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?“ yazısında bulabilirsiniz.

Sari Nokta Hastaligi

Yaşa Bağlı Sarı Nokta Hastalığı (Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu)

Belirtileri: Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, retinanın merkezindeki makulanın (sarı noktanın) zarar görmesiyle ortaya çıkar. Kuru ve yaş olmak üzere iki türde görülen bu hastalık, merkezi görmeyi etkiler. Kuru tip, daha yaygın olup genellikle daha yavaş ilerlerken, yaş tip hızlı görme kaybına yol açabilir. Belirtiler arasında merkezi görme alanında karartılar, görsel bozulmalar ve detayları görmede güçlük bulunur​

Tedavisi: Kuru tip için mikronutrisyon denilen vitamin takviyeleri ile ilerleme yavaşlatılmaya çalışılırken, yaş tipte intravitreal enjeksiyonlar uygulanır. Anti-VEGF enjeksiyonları, anormal damar büyümesini durdurarak makulada sıvı birikimini azaltır. Bu enjeksiyonlar hastanın durumuna göre belirli aralıklarla tekrarlanır ve tedavi protokolü bireysel olarak ayarlanır​

Yaşa bağlı makula dejenerasyonu hakkında daha detaylı bilgiyi Doç. Dr. Giray Ersöz’ün web sitesinde bulunan “Sarı Nokta Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir ve Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?” yazısında bulabilirsiniz.

Vitromaküler Traksiyon Sendromu

Vitreomaküler Traksiyon Sendromu

Belirtileri: Vitreomaküler traksiyon sendromu, göz içindeki vitreus jeli ve makula arasındaki bağın gerilmesi nedeniyle oluşur. Hastalar, merkezi görme kaybı, bozulmuş görsel alan ve ışık parlamaları gibi belirtiler yaşayabilirler. Makuladaki bu çekme kuvveti, tedavi edilmediğinde görme üzerinde kalıcı hasara yol açabilir​

Tedavisi: Bu sendromun tedavisinde, vitrektomi adı verilen cerrahi yöntem kullanılır. Vitrektomi ameliyatı ile gözdeki vitreus jeli çıkarılır, bu da makulaya uygulanan çekme kuvvetini azaltarak görme fonksiyonunun iyileşmesini sağlar. Ameliyat sonrası doğru dinlenme pozisyonları ve özenli bakım iyileşme sürecini destekler​.

Makula Deligi

Makula Deliği

Belirtileri: Makula deliği, retina üzerindeki makula bölgesinde oluşan bir açıklıktır ve merkezi görmeyi etkileyebilir. Bu delik başlangıçta hafif semptomlar gösterse de ilerleyen evrelerde görme bulanıklığı, merkezde koyu noktalar veya görüş kaybı gibi belirtilerle kendini belli eder. İlerleyici yapıda olan makula deliği, evrelerine göre farklı şiddette görme bozuklukları yaratabilir; örneğin, evre 1’de hafif bulanıklık görülürken, evre 4 gibi ileri seviyelerde görme ciddi oranda azalır.

Tedavisi: Makula deliği tedavisinde kullanılan temel yöntem vitrektomi cerrahisidir. Bu ameliyatla vitreus sıvısı alınarak makula bölgesinde çekinti yapan ince zarlar temizlenir ve göz içine gaz enjekte edilir. Ameliyat sonrası hastanın belirli pozisyonlarda yüzüstü yatması gereklidir, çünkü bu durum gözdeki gazın doğru pozisyonda yerleşmesine yardımcı olur. Makula deliği tedavisinde vitrektomi cerrahisinin başarı oranı erken evrelerde oldukça yüksektir, ancak hastalık ilerledikçe kapanma ihtimali azalabilir.

Makula deliği göz hastalığı konusunda detaylı bilgiyi Doç. Dr. Giray Ersöz’ün web sitesinde bulunan “Makula Deliği Nedir? Makula Deliği Belirtileri ve Tedavisi Nedir?” yazısında bulabilirsiniz.

Epiretinal Membran

Epiretinal Membran

Belirtileri: Epiretinal membran, retina yüzeyinde gelişen ince bir zarın oluşmasıdır. Görme seviyesinde azalma yaşanana kadar belirgin semptomlar göstermeyebilir. Semptomlar başladığında ise genellikle görüntüde dalgalanma, bulanıklık ve çarpılma şeklinde ortaya çıkar. Hastalığın ilerlemesiyle, görme netliği %70’in altına düşebilir.

Tedavisi: Bu durumdaki tedavi seçeneği de vitrektomi cerrahisidir. Epiretinal membran, zarın soyulması işlemiyle tedavi edilir; bazen gaz veya hava tamponadı uygulanabilir. Ameliyat sonrası, hastaların yüzüstü yatmaları ve göz damlası tedavilerini dikkatle uygulamaları önemlidir. İyileşme süreci birkaç ay sürebilir ve görme artışı ameliyat öncesindeki duruma göre farklılık gösterebilir. Başarı oranı yüksek olan bu cerrahi, komplikasyon riskleri içerir, ancak erken tedavi görme kaybını önleyebilir.

Epiretinal membran hastalığı konusunda detaylı bilgiyi Doç. Dr. Giray Ersöz’ün web sitesinde bulunan “Epiretinal Membran Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Nasıl Yapılır?” yazısında bulabilirsiniz.

İleri Yaşlarda Göz Sağlığımızı Korumak için Yapmamız Gerekenler

Yaşlılıkta göz sağlığını korumak için düzenli göz muayeneleri önemlidir. Özellikle diyabet ve yüksek tansiyon gibi sistemik hastalıkların göz sağlığı üzerindeki etkilerini en aza indirmek adına, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek gereklidir. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek ve sigara kullanımından kaçınmak göz sağlığı üzerinde olumlu etkiler sağlar. A vitamini, C vitamini, çinko ve omega-3 gibi göz sağlığını destekleyen vitaminler ve mineraller içeren besinler de göz sağlığı için yararlıdır​

Yaşlılıkla birlikte ortaya çıkabilen göz hastalıklarının erken teşhisi ve doğru tedavi yöntemleriyle, ileri yaşlarda dahi kaliteli bir görme sağlanabilir.

Bu göz hastalıkları hakkında daha detaylı bilgiyi göz hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Giray Ersöz’ünwww.girayersoz.com.tr/” web sitesinde bulabilirsiniz.

Editör: Kerim Gültaş