Anayasa, ihtiyacı kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor. Kimisi özerklik, kimisi başkanlık ihtiyacından kaynaklanıyor.
Ama asıl ihtiyaç sahibi birey olarak ülkenin nasıl yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu şöyle özetleyebilirim..
HSYK Daire Başkanının Yürütmeden özür dilemesini , hukuk fakültesi dekanının el öpmesini engelleyecek bir anayasaya ihtiyaç var.
Özürcü HSYK daire başkanının olamayacağı, iktidar partisi Meclis üyesinin ve C.Başkanının avukatının kardeşinin HSYK’ya üye olamayacağı bir anayasaya ihtiyaç var.
Alo yargının alo basının olamayacağı bir anayasaya ihtiyaç var.
MGK Genel Sekreteri'nin Yargıtay’ı ziyaret etmemesi gerektiğini öğreten bir anayasaya ihtiyaç var.
Ambulanstan önce gelen yayın yasaklarını engelleyecek bir anayasaya ihtiyaç var.
İletişimin denetlenmesinin TİB gibi bir kuruma verilmesini engelleyecek bir anayasaya ihtiyaç var.
İktidar borazanı TRT ve RTÜK benzeri yapılara son verecek bir anayasaya ihtiyaç var.
Seçimlerin denetlenmesini sağlayabilecek bir seçim sistemini kuracak ve halka açacak bir yüksek seçim kurulu meydana getirecek bir anayasaya ihtiyaç var.
Birilerinin öyle ulu orta ortalığı kan gölüne çevirmekle tehdit edebileceği gücü kendisinde bulamayacağı bir anayasaya ihtiyaç var.
Böyleleri hakkında gereğini yapacak yargıyı düzenleyecek bir anayasaya ihtiyaç var.
Sınırlarının yol geçen hanı olmasına müsaade etmeyecek siyaset denetimi getiren bir anayasaya ihtiyaç var,
Öyle kendi kafasına terör örgütü ile müzakere başlatılmasına, binlerce tırlar içinde üşümesin diye gıda adı altında silah taşınmasına müsaade etmeyecek
bir anayasaya ihtiyaç var.
Art niyetli de olsa hukuken görevini yerine getirdi diye kamu görevlileri hakkında soruşturma açılmasını engelleyecek bir anayasaya ihtiyaç var..
Milleti mezhep üzerinden ayrıştırmaya çalışan kurum ve kişilere engel olacak anayasaya ihtiyaç var...
Bazılarının karşıya geçip oradan üç beş füze attırmasını engelleyecek anayasaya ihtiyaç var..
Her görevini yapanın eleştiri getirenin darbe suçu ile suçlanmayacağı bir anayasaya ihtiyaç var...
Ülkenin sokağa çıkıp bakınca Suriye, televizyonu açıp bakınca İsveç olma algısını yok edecek anayasaya ihtiyaç var.
Canlı bombaların patlamadan yakalanmasını sağlayacak anayasaya ihtiyaç var.
Her şeyin sorumluluğunu geometrik bir düzleme atıp kurtulmaya engel olacak bir anayasaya ihtiyaç var...
Siyasilerin istedikleri şeyi, istedikleri kişi ve kuruluşlara vermesine dur diyecek anayasaya ihtiyaç var...
Bakanların birilerinin önüne yatmasına , birilerinin kapısını kırıp alma emrini vermesine engel olacak anayasaya ihtiyaç var...
Siyasilerin bebek katili güzellemesi yaptığı zamanlarda ülkenin coğrafi koşullarının hendeklerle değiştirilmesine müsaade etmeyecek bir anayasaya ihtiyaç var..
Ülkenin demografik yapısıyla oynanmasına yol açacak, ev sahibini aşağılayan misafiri yücelten anlayışa fırsat vermeyecek bir anayasaya ihtiyaç var...
Medyaya havuzu yasak edecek bir anayasaya ihtiyaç var..
Milletin a....sını koruyacak bir anayasaya ihtiyaç var....
Yeşili korumayı, üzerinde In God We Trust yazan ve sıfırlamakta kullanılan kağıtları anlamayan bir toplum sağlayacak anayasaya ihtiyaç var...
Turizm patlamasından uçak düşürülmesini ve bomba patlamasını anlamayan bir ülke için yeni bir anayasaya ihtiyaç var...
Hırsızlık ve duble yol kavramlarının bir arada kullanılmadığı bir anayasaya ihtiyaç var..
Taşınması için çok büyük gemiciklere ihtiyacın olmayacağı ağırlıkta bir anayasaya ihtiyaç var...
İktidarın sürekli kandırılmasına engel olacak bir anayasaya ihtiyaç var...
Peki bu konuda yasalar yok mu.Var tabii...Ama uyan, uyulduğunu denetleyen var mı.
Hani yasayı takmıyorlar belki anasını takarlar diye söylüyorum...
Olmadı mı baba yasaya kadar gideriz. Başta kanun koyucunun içindeki güç olarak siyasal iktidarın kendisinin uymadığı takmadığı bir günde çıkardığı yasa yaptıktan sonra adını ana , baba, bacı koysan ne olur?
Çatışma, bombalar, terör, süreç, Ortadoğu derken AKP gerçek ajandasına dönüş yaptı..
En son AKP iktidarı gece Yarısı operasyonu ile herkes uyumak üzere iken Anayasa 165 mad ihlal ederek KIT denetimlerini Sayıştay’dan alıp (özel denetim bürolarına)taşerona vermek için TBMM genel kurula değişiklik önergesi verdiler.
Anayasa Mahkemesi'nin iki kez iptal ettiği Sayıştay'ın denetim yetkisini kısıtlayan düzenleme, iktidar partisince Meclis'te yeniden yasalaştırıldı.
Önceki gün gece Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen torba yasa ile kamu payı yüzde 50'nin altında olan şirketlerin denetimi, Sayıştay yerine “bağımsız denetim” adı altında özel şirketlere yaptırılacak. Sayıştay denetçileri bizzat gidip yerinde denetim yapmak yerine bu ücret karşılığı yaptırılan “bağımsız denetim raporlarını” esas alarak bir rapor hazırlayacak.
Demokratik anayasa hayali....
Hayaller insan hak ve özgürlükleri iken gerçekler başkanlık sistemi oluyor.
Hayaller düşünce ve ifade özgürlüğü iken gerçekler Silivri oluyor..