05.12.2019 tarihinde Ordu merkezden Güzelyalı mahallesindeki evime gitmek için 67 numaralı dolmuşa bindim. Dolmuş Fidangör mevkiinin başlangıcı olan Nur gıdanın orada tahminen lisede okuyan bir genç kızı arabaya aldı. Hafta için de 67 numaralı dolmuşlar oradan hemen sahile dönerek giderler. Anladığım kadarı ile kız Taşbaşı mevkiine gidecekmiş. Kız şoföre ben yanlış binmişim beni en yakın durakta indirir misin dedi. O anda araba kırmızı ışıkta durdu. Kız şoföre 3,5 TL verdi . Şoförde parayı aldı ve ana yola çıkarak oradaki durakta indirdi.
Evet şu anlattığım olayda hiçbir yanlış olay yok. Ben olsam kırmızı ışıkta durduğumda kızım burada in, para verme, bundan sonra daha dikkatli ol derdim. Çünkü kırmızı ışıkta indirdiğinde aracı ve kızı tehlikeye atacak hiç bir yanlış durum yoktu.
Araçtan indiğimde plakasına ve saate bakma gereği duydum. Saat 17.10-17.15 civarı ve plaka ise 52 J 0062 idi.
Şimdi bakıyorum ; babam yıllarca otobüs şoförlüğü yaptı. Ordu dan İstanbul a yolcu taşırken herkes değer verdiklerini babama teslim eder ,babamda evlerine kadar götürür ve teslim ederdi. 1980 li yılların başında ise Ordu –Samsun seferleri yaptı. Ortağımız da param yok diyenleri para almadan götürdüğü gibi yemek yedirmeden bırakmazdı.
Ordu’da ki dolmuş sistemi değiştikten sonra , hemen hemen her insan şikayet etmeye başladılar. Örneğin
1-) Durakta 65 yaş üstü insan tek ise kafasını yan tarafa çevirerek görmedim havası yaratmak
2-) Durağa 10 metre mesafede olsan bile görmelerine rağmen kapıyı kapatıp hareket etmeleri. Neden böyle yapıyorsunuz dediğimizde ise sen durakta değildin demeleri.
3-) Eğer anayolda durakta tek yolcu gördüklerinde hız kesmeden görmezliğe gelmeleri.
…………..
20 -30 sene önceye bakıyorum. %98 i Müslüman olan ülkemizde herkes birbirine yardımcı olan , birbirlerinin hatalarını düzeltmeye çalışan , hak –hukuk bilen , saygı ,sevginin bol olduğu , dinini özgürce yaşayabilen bir toplumdan; nasıl duygusuz , ruhu olmayan , Müslümanlık adına yalan söyleyen , dolandıran , birbirinin kuyusunu kazan bir topluma dönüştük.
