Cumhuriyetimizin bu yıl 96 cı yıldönümünü kutluyoruz. 29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümüdür. Yurdumuz Sevr Andlaşması ile  bölünmüş durumda iken; 16 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal Bandırma Vapuru ile; 19 Mayıs 1919 da Samsun’a Kurtuluş Mücadelesini başlatmak üzere çıkar. Daha sonra Amasya’ya gelerek  Amasya Tamimi’ni yayınladı. Ülkenin bütünlüğü ve bağımsızlığı  için Anadolu halkına top yekün mücadeleye davet etti. Devamında Erzurum’a gelerek Erzurum Kongresini gerçekleştirdi. Erzurum Kongresinde seçilen  9 tane Temsiliye üyesi ile birlikte Sivas’a geldi; ve Sivas Kongresini topladı.  Sivas  Kongresinde  adı Temsiliye olan guruba Heyeti  Temsiliye adı verilerek sayı 16 tıya çıkarıldı. 27 Aralık 1919 da Mustafa Kemal ve Heyeti Temsiliye üyeleri  Ankara’ya  gelerek  çalışmalara başladılar.  23 Nisan 1920 de  Mustafa Kemal  TBMM  açtı. Daha sonra bu Meclis Kurtuluş Mücadelesine devam etmiş;  İsmet İnönü Komutasında 1 inci ve 2 ci İnönü Savaşlarını kazanmış; sonrasında Kurtuluş hazırlıklarını devam ettirerek  26 Ağustos 1922 de   Mustafa Kemal’in Başkumutanlığında Büyüz Taarruz’u başlatarak  30 Ağustos 1922 de Yunan Ordusunu Dumlupınar’da  bozguna uğratarak; yok etti,   9 Eylül 1922 de İzmir’e girdi,  ve yurdumuzu düşmanlardan temizlediler.  11 Ekim 1922 de Mudanya Müterakesi imzalanarak ateşkes sağlanmış; daha sonra Lozan Barış Andlaşması  görüşmeleri sonucunda  Dışışleri  Bakanı İsmet İnönü Başkanlığındaki Heyet  24 Temmuz 1923 te Lozan Barış Andlaşmasını imzalayarak Türkiye Devletini  Dünya  Ulusları arasındaki yerini almasını sağlamıştır. 13 Ekim 1923 te Ankara Başkent olmuş;  29 Ekim 1923 te TBMM sinde Cumhuriyet rejimi kabul edilerek; Türkiye Cumhuriyeti resmen kurulmuş;  yapılan seçimle TBMM de  Mustafa Kemal Atatürk ilk Cumhurbaşkanı olmuştur.

        Bugün geldiğimiz noktada elbette  Cumhuriyet’in fazileti ve üstün yönetim anlayışı  görürsünüz.  Cumhuriyet rejimi halkın kendi seçtikleri temsilcileri vasıtasıyla kendilerini yönetmesi biçimidir. Cumhuriyet rejimi gerçekten pek çok yenilik ve reformun ülkemize gelmesine ve uygulanmasına yol açmış; bunun sonucunda fabrikalar, gerekli tüm altyapılar; çok süratli bir şekilde ülkemizi uygar Milletler düzeyine taşımıştır. Eğitimde, sağlıkta, şehircilikte, Köy altyapılarında, ekonomide, sosyal güvenlikte, Milli Savunma’da sosyal realitede, kültürde, tarımda,  denizcilikte,  sanayide ileri ülkelerin seviyesindeyiz. Tüm bunlar Cumhuriyet’in olanakları sayesinde  gerçekleşmiştir.

       Eğer ülkemiz gelecektede Cumhuriyet’in faziletini   ve olgusunu iyi anlayıp; iyi değerlendirebilirse;  ekonomik anlamda ülkemiz çok daha iyi seviyelere gelecek;  kişi başı geliri daha yüksek seviyelere çıkabilecek; ve Türkiye Cumhuriyeti  kalkınmış,  zengin, ve ileri üretim tekniklerini kullanabilen ve yapabilen bir kabiliyete erişecektir.  96 cı yılını kutladığımız ‘Cumhuriyet Bayramınız’  kutlu olsun.