Değerli okurlarım, öncelikle sizlere bir hatırlatmam olacak. “PKK NIN DAĞLICA DA Kİ HAİN SALDIRISINI KINAMAK ÜZERE, 19 EYLÜL İLKÖĞRETİM OKULUNUN ÖNÜNDE 27 HAZİRAN 2012 GÜNÜ SAAT 12:30 DA KINAMA EYLEMİ YAPILACAKTIR BU EYLEME SİYASİ PARTİ GÖZETMEKSİZİN TÜM SAĞ DUYULU ORDULULAR DAVETLİDİR.”
Simdi gelelim konumuza.
Allah aşkına bu rezillik nedir. Sanki nüfusun % 99 u Müslüman olan bir ülkede yaşamıyoruz da patagonya da yaşıyormuş hissiyatı uyandırıyor bu iktidar. Yurtiçinde ve komşu ülkeler arasında bunca olaylar varken, aşılması gereken sorunlar varken, dini siyasete alet etmek, dini kullanmak neden?
Bir gün başbakan çıkıyor, imam hatipli gençler göz bebeğimizdir diyerek diğer Türk gençliğini gözden çıkarmanın gayesi nedir?
Başbakanın söylevinden sonra sadece İstanbul da her ilçede iki adet olmak üzere toplam 73 adet İmam hatip okullarının açılmasının maksadı nedir? Bu zihniyet ileri demokrasi deyimini imam hatiplilerle mi gerçekleştirecek.
Biz bunu dile getirdiğimizde bazı aklı dar kesim bizi hemen dinsizlikle suçlayabiliyorlar.
Dindar olmak, Allah’ın emirlerinin yerine getirmek bir vicdan meselesidir. Ki bu vicdan meselesi nüfusu %99 Müslüman olan bir ülkede her bireyde mevcuttur. Bunun sevabını da günahını da yaratıcımız verir.
Bir bakıyorsunuz başka bir tartışma. Çamlıca’nın zirvesine cami yapılacakmış. Tabii olarak camilerimiz Müslümanların ibadet etme yeridir. Ancak bazı yeşil alanlar gasp edilerek, insanlarla inatlaşarak yapılmamalıdır.
Bizim dinimizi, bizim vicdanımızı sömürmeye kimsenin hakkı yoktur. Başbakan günün birinde çıkıyor kürtaj cinayettir diyor. Bu sözün üzerine diyanet işleri başkanı fetva veriyor. Kürtaj ve sezaryen cinayettir.
Ya bırakın Allah aşkına! Siz ailenin manevi duygularıyla bu denli oynayamazsınız. Hükümetten çılgınca, çılgın olduğu kadar çok tehlikeli bir proje daha geliyor.
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine 1000 mele atandı. Kimdir bu meleler biliyor musunuz değerli okurlarım;
Hiçbir eğitim görmemiş, güya dinini bilen, bu konuda bilgi aktarabilen kişilermiş. Toplum, devlet eğer bu melelerin eline kaldıysa çok yazık, gerçekten çok yazık.
Urfa da görevliyken işte bu mele tipli bazı cami hocalarına sorular sorardım. Sorular çok basitti. Tüm Müslümanların bilebileceği rabbin kim, imanın şartları, İslam’ın şartları, farzın tanımı gibi. Vallahi de billahi de doğru yanıt alamazdım. Şimdi bu bölgeleri bu melelere teslim ettik. Daha da korkuncu bu meleler okullarda dini eğitim de verebileceklermiş. İşte iktidarın ileri demokrasi anlayışı bu.
Bize hayatı sığ yaşatıyorlar. Bu din tacirliğinden iktidar derhal vaz geçmeli, başta terör ve komşularla olan sorunların giderilmesi için çaba sarf etmelidirler. Aksi olduğunda daha karanlık günlerin bizi beklediğini bilmemiz gerekir.
GÜNÜN SÖZÜ: DİN, VİCDAN MUHASEBESİNİN TEMEL TAŞIDIR ANCAK KİŞİ İLE HAK ARASINDADIR.