Televizyonlar da ki haberleri seyrederken arada bir dalıyorum ve başımı kaşıyarak şaşıyorum. 84 yaşına gelmiş biri olarak 66 senedir kaç milletvekili ve kaç belediye başkanları seçimine iştirak ettiğimi veya oy kullandığımı hesaplayamadım. İktidar’dan düşmüş hükümetler veya belediye başkanlığını kazanamayan bakan olarak şu ihtiyacı halledemedim ama bu seçimler de tarım ve hayvancılığın bir Ordu’lu olarak merkezi durumun da düşüneceğimi tahmin etmemiştim. Fındık olaylarında ise bir tarih vererek bu tarihten sonra fındığımız 16 – 18 lira olacaktır, sözünü verirken neden verilen sözlerin arkasında durulmadı. Mühür ellerindeyken iktidarların sözlerinde durmadıklarına şaşıyorum. Bazı köylerimiz’ de yaptığım şahsi anketlerde çok az miktarda köylülerimizin kaldığını müşaade ettim. Bugün Ordumuz da ki Büyükşehir veya Altın ordu Belediye başkanların da aday olan başkanlık yapmış şahsiyetlerin Ordu’muzun mühim olan tarım, fındık vs ihtiyaçlarına nasıl parmak bastıklarına hayret ediyorum. Bütün bunların gün ola harman ola sözünün arkasında sığındıklarına inanıyorum. Yani Gün ola harman ola meselesi seçimde akıllarına geldi. İki tane Belediye başkanı adayımız şimdi ki Ordu’nun birinci derece de olan ihtiyaçlarını halledecekler güya, canla başla uğraşan seçilmemiş adayları bu seçimde muhakkak denememiz lazım. Projeleri güçlü olan sözünde duracak adayları deneyelim, ben bu görüşteyim fakat onlardan istek de bulunacak bir ricam var. Rıhtım başında ki ışıkla sembolize edilen Atatürk’ümüzün aynı yere konulması. Çevre katliamı meselesine gelince; Durugöl’ün kurtulması arzumdur. Geri kalan yapacağız, edeceğiz sözleri bence teferruattır. Hangi partiden seçilirse seçilsin yete ki verilen sözlerin arkasında durulması yeter de artar bile. Saygılarımla hoşça kalınız.