Bir terazi , dengesini kaybettiğinde azı çok , çoğu az tartmaya başlar. Bir türlü doğru tartamaz. İnsan da İslam ‘ın koyduğu dengeyi kaybettiğinde doğruya yanlış , yanlışa doğru demeye ; iyiyi kötü kötüyü de iyi görmeye başlar. Nimetleri yanlış yorumlamak da bu dengesizliklere sebep olur . Cehaletin eseri olan gurur bir şeyi olduğunun tam tersiyle görme dolayısıyla bir aldanmadır. İnsan ; elbise , makamı , zenginliği , kısacası kendisine bahşedilen bir kısım nimetlerle ne yazık ki mağrur olabilmekte , yani aldanmaktadır. Gururlu insan kendini yeterli gördüğü , başkalarına tenezzül etmediği için onların maddi ve manevi üstünlüklerinde istifade edemez , dolayısıyla eksik kalır. Dinimiz temizliği , derli toplu olmayı , nimetin eserinin üzerimizde görünmesini istediği halde sırf gösteriş olsun diye ve gururlanmak için giyinip kuşanmayı yasaklamıştır. Büyüklenme , kendini büyük görme , büyüklük taslama anlamına gelen kibir de diğer bir aldanma şeklidir. Kibre kapılan insan sahip olduğu bir kısım nimetlerle kendini başkalarından üstün görmektedir. Allah Resulü ( a.s.m. )kalbinde zerre kadar kibir bulunan bir kimsenin cennete giremeyeceğini bildirmişlerdir.