Emek Partisi Altınordu İlçe Başkanı Yusuf Kaya, kayyum atamasıyla gündemin değiştirilemeye çalışıldığına dikkat çekerek, iktidarın, tek adam yönetiminin inşasının da ekonomik olarak sermaye lehine, işçi ve emekçiler aleyhine planladığı projelere karşı mücadeleyi büyüteceklerini söyledi.

“Sermayenin lehine hazırlanıyor"

Asgari ücret ve bütçenin her bireyi yakından ilgilendirdiğini aktaran Kaya, “Asgari ücretin ne kadar olacağı da bütçede planlanan ekonomik politika da her bireyi yakından ilgilendiriyor. Bu nedenle hepimiz tartışmalarda taraf olmalıyız ki, haklarımızı koruyup artırma olanağı bulalım. İktidarın Cumhurbaşkanlığınca hazırlanan bütçe taslağı ve önereceği asgari ücret sermeye sahiplerini rahatsız etmeyecek hatta memnun edecek seviyede olduğunu biliyoruz. 2024 yılında asgari ücrete yetersiz olan artış Temmuz ayında hiç yapılmadı. Şimdi de enflasyon dikkate alınmadan yüzde 17 olarak düşünülüyor. Memur ve emeklilere de yüzde 25 artış düşünülüyor. Yani asgari ücretin belirlenmesi de bütçenin tek tek kalemleri incelendiğinde de görülecek ki, projeler işçi ve emekçiler aleyhine, sermayenin lehine hazırlanmaktadır.” dedi.

"Halk zararlı çıkar"

Asgari ücret ve bütçe tartışmalarının yeni başladığını söyleyen Kaya, “En büyük ve kapsayıcı iki toplu sözleşme süreci başlıyor. Biri, aralık ayında belirlenecek olan asgari ücret diğeri de Ocak başında belirlenecek olan bütçe. İkisi de her bireyi yakından ilgilendiren konu. Bu tartışmalı konudan kimlerin kazançlı çıkacağı mücadeleyle belirleniyor. Sorunun çözümünü, TBMM’ye ve Asgari Ücret Belirleme Komisyonu görüşmelerine bırakırsak işçi ve emekçilerin, emeklilerin yani halkın zararlı çıkacağını bilmeliyiz. O nedenle bulunduğumuz her yerde sesimizi yükseltip taleplerimizi dillendirmeliyiz ki, kazanalım.” dedi.

Yaşanabilir bir asgari ücret

Asgari ücretin geçmiş dönem enflasyonuna göre belirlendiğine de dikkat çeken Kaya, “Hesaplar hep geçmiş döneme göre yapılıyor. Asgari ücreti belirlerken 2024 yılının çarpıtılmış enflasyon hesabıyla yapılıyor. 2025 yılı kayıpları dikkate alınmıyor. Yani asgari ücrete yapılan artış anında erimeye başlıyor. Bütçe ise, dolaylı vergilerle halktan alıp sermayeye verme politikasını öne çıkarıyor. Vergide adalet yok. Çok kazanan çok, az kazanandan az vergi uygulaması yok. Sermayeye vergi afları, teşvikler var; işçi ve emekçilere yoksulluk ve açlık. Mücadele etmeliyiz ki, asgari ücrette de bütçede de istediğimiz haklarımızı alabilelim. Sessiz kalırsak, Görüşmelerle sorunun çözüm bulacağı yalanına inanırsak yine mağdur olacağız. O nedenle birleşik mücadeleyi şimdiden örmek zorundayız. “dedi.

Haber merkezi 

Editör: Tevfik Kul