ENGELLİLER
Engelli olmak insanlığın ortak sorunudur.
1986 yılında sigarayı fazla içmem dolayısı ile hayatım ve dünyam karardı. Bende 51 yaşında dünyada mevcut engelliler sınıfına, geçirmiş olduğum felçten dolayı katıldım. Bunu kendi dikkatsizliğim yüzünden olduğunu kabullenerek yılmadan, yorulmadan neden ve niçin oldum? demeden, ben bu duruma düşecek adam mıyım diyerek moralimi düzgün tutarak Allaha şükürler olsun, birazcıkta olsa kendimi kurtardım. Yaşadığımız bu dünyada insanın başına neler neler gelmiyor ki. Bu durumumuza şükrederek yaşam azmimi elden bırakmayıp, bugün arabamı dahi kullanıyorum. 
Ülkemizde yaşayan nüfusun yüzde on ikisine tekabül eden sekiz milyon insan benim gibi özürlü vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Özürlü yurttaşlarımıza gerekli fırsat eşitliği sağlanarak başkalarının yardımına muhtaç olmadan kendi kendilerine yeter duruma gelmeleri için şimdiye kadar bir dizi düzenlemeler yapılmıştır. Engelli kişilerin insan hassasiyetine saygı gösterilmesi onun en doğal hakkıdır. Biz özürlülerin noksanlıkları ne olursa olsun, aynı yaştaki sağlam arkadaşlarımızın sahip oldukları düzgün yaşama koşullarına mümkün olduğu kadar normal ölçüde ve çok miktarda sahip olmak hakkımızdır. 
Özürlü kişiler ekonomik ve sosyal güvenlik hakkına düzgün hayat standardına sahiptiler. Engellilerin özel ihtiyaçları daima düşünülüp göz önüne alınmalıdır ve gerçekleştirilmesi gereken kişiler olarak nitelendirilmelidir. 2005 senesinin temmuz ayında kabul edilen (özürlüler yasası tatbik edilerek kâğıt üzerinde kalmadan özürlülere ayrımcılık yapılmamalıdır.) özürlülerin büyük bir kısmı işsizlik sıkıntısı çekmektedirler. 
Kamu ve özel sektörlerde özürlüler için amaca uygun kontenjanlar açılmalıdır. Özürlülerin ulaşım, erişim ve dolaşımlarıyla ilgili güçlükleri en aza indirilmelidir. Engelliler atıl değil aktif insan kapasitesi olarak görülmelidir. Türkiye'mizde ve Ordumuzda özürlü bilinci oluşturularak insanlar özürlü olduklarından dolayı ayrımcılıkla karşılaşmamalıdırlar. İnsan onuruna yakışır bir hayat yaşamak ve dolayısı ile toplumla kaynaşmak, özürlülerin en doğal hakkıdır. Biz engelliler toplumdan ayrı bir kesim değil, toplum içinden gelen kişiler ve toplumun kendisiyiz. Bakın görüyorsunuz ki bende sağlam insanlar gibi gazete sütununda bu yazıyı yazabiliyorum. Bu bakımdan engellilere ayrı olarak değil bütünleştirici gözle bakınız. 
Engelli olan bizler için herkesin bakış açısı değiştirilmeli ve bizim gibi olanlara SAKIN ACIMSI VE İÇİNİZİ SIZLATAN GÖZLE bakmayınız.  Gün gelipte kimin başına ne geleceği belli olmaz…  Tek kelime ile bizler için acı dolu düşüncelerinizden vazgeçerek önümüzdeki (engelleri kaldırmaya bakınız). Ben daha önceden sizden biri olarak sağlamlığın ne olduğunu biliyorum. Fakat sizler bugünkü durumumuzu anlayamazsınız. Lütfen engellilik halimize değil, engellilerin sahip olduğu becerilere dikkat etmelisiniz. 
Bütün engellerin aşılacağı ümidi ile engellilerle ilgili sorunlar, insanların tümünü kapsayan "eşitlikçi ve demokratik" bir anlayışla aşılacaktır. Bana bakın bacağım sakat. Sol kolum oynamıyor. Bastonla gezerken artık yaşamım budur diyorum. Fakat ben özürlüyüm kusurlu değilim, hepinizin saygı ve sevgilerimle gözlerinden öperken, kamuda çalışanların dert ve ihtiyaçları.İDARİ izinlerle değil şevkat ve maddi manevi  yardımlarla giderilir. Bu hususta bir engelli vatandaş olarak sayın VALİME ŞÜKRANLARIMI bildiririm. 

Engelli olmak insanlığın ortak sorunudur.

1986 yılında sigarayı fazla içmem dolayısı ile hayatım ve dünyam karardı. Bende 51 yaşında dünyada mevcut engelliler sınıfına, geçirmiş olduğum felçten dolayı katıldım. Bunu kendi dikkatsizliğim yüzünden olduğunu kabullenerek yılmadan, yorulmadan neden ve niçin oldum? demeden, ben bu duruma düşecek adam mıyım diyerek moralimi düzgün tutarak Allaha şükürler olsun, birazcıkta olsa kendimi kurtardım. Yaşadığımız bu dünyada insanın başına neler neler gelmiyor ki. Bu durumumuza şükrederek yaşam azmimi elden bırakmayıp, bugün arabamı dahi kullanıyorum.  Ülkemizde yaşayan nüfusun yüzde on ikisine tekabül eden sekiz milyon insan benim gibi özürlü vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Özürlü yurttaşlarımıza gerekli fırsat eşitliği sağlanarak başkalarının yardımına muhtaç olmadan kendi kendilerine yeter duruma gelmeleri için şimdiye kadar bir dizi düzenlemeler yapılmıştır. Engelli kişilerin insan hassasiyetine saygı gösterilmesi onun en doğal hakkıdır. Biz özürlülerin noksanlıkları ne olursa olsun, aynı yaştaki sağlam arkadaşlarımızın sahip oldukları düzgün yaşama koşullarına mümkün olduğu kadar normal ölçüde ve çok miktarda sahip olmak hakkımızdır.  Özürlü kişiler ekonomik ve sosyal güvenlik hakkına düzgün hayat standardına sahiptiler.

Engellilerin özel ihtiyaçları daima düşünülüp göz önüne alınmalıdır ve gerçekleştirilmesi gereken kişiler olarak nitelendirilmelidir. 2005 senesinin temmuz ayında kabul edilen (özürlüler yasası tatbik edilerek kâğıt üzerinde kalmadan özürlülere ayrımcılık yapılmamalıdır.) özürlülerin büyük bir kısmı işsizlik sıkıntısı çekmektedirler.  Kamu ve özel sektörlerde özürlüler için amaca uygun kontenjanlar açılmalıdır. Özürlülerin ulaşım, erişim ve dolaşımlarıyla ilgili güçlükleri en aza indirilmelidir. Engelliler atıl değil aktif insan kapasitesi olarak görülmelidir. Türkiye'mizde ve Ordumuzda özürlü bilinci oluşturularak insanlar özürlü olduklarından dolayı ayrımcılıkla karşılaşmamalıdırlar. İnsan onuruna yakışır bir hayat yaşamak ve dolayısı ile toplumla kaynaşmak, özürlülerin en doğal hakkıdır. Biz engelliler toplumdan ayrı bir kesim değil, toplum içinden gelen kişiler ve toplumun kendisiyiz. Bakın görüyorsunuz ki bende sağlam insanlar gibi gazete sütununda bu yazıyı yazabiliyorum. Bu bakımdan engellilere ayrı olarak değil bütünleştirici gözle bakınız.  Engelli olan bizler için herkesin bakış açısı değiştirilmeli ve bizim gibi olanlara SAKIN ACIMSI VE İÇİNİZİ SIZLATAN GÖZLE bakmayınız.  

Gün gelipte kimin başına ne geleceği belli olmaz…  Tek kelime ile bizler için acı dolu düşüncelerinizden vazgeçerek önümüzdeki (engelleri kaldırmaya bakınız). Ben daha önceden sizden biri olarak sağlamlığın ne olduğunu biliyorum. Fakat sizler bugünkü durumumuzu anlayamazsınız. Lütfen engellilik halimize değil, engellilerin sahip olduğu becerilere dikkat etmelisiniz.  Bütün engellerin aşılacağı ümidi ile engellilerle ilgili sorunlar, insanların tümünü kapsayan "eşitlikçi ve demokratik" bir anlayışla aşılacaktır. Bana bakın bacağım sakat. Sol kolum oynamıyor. Bastonla gezerken artık yaşamım budur diyorum. Fakat ben özürlüyüm kusurlu değilim, hepinizin saygı ve sevgilerimle gözlerinden öperken, kamuda çalışanların dert ve ihtiyaçları.İDARİ izinlerle değil şevkat ve maddi manevi  yardımlarla giderilir. Bu hususta bir engelli vatandaş olarak sayın VALİME ŞÜKRANLARIMI bildiririm.