Engelli vatandaşlarımızın var oluşu ve sorunlarla boğuşması Türk iyemizin olduğu kadar, Ordu ilimizin de temel sorunlarındandır Bu sorunları yetkililerin ne derece de çözebilecekleri ve engelli vatandaşlarımızın düşük yaşam kalitelerini yükselte bilecek, arttırabilecek çalışmalar yapmaları tartışılır durumdadır. Kaldı ki günümüz Türk iyesinde ağırlaşan ekonomik şartlar engellilerimizi daha yoğun vurmakta ve sorunlarını arttırmaktadır.
       Aslında aile bireylerinin evlendikleri veya evlilik kararı aldıkları ilk günlerden hemen sonra ilgililerce bireylere ‘engellilik’ konusunda aydınlatıcı bilgiler verilmeli, takip edilmeli ve bu tür olasılıkları yeri ve zamanında çözüme kavuşturmaları gerekmektedir. Bu tür sorunları doğmadan çözmek esastır. Tabiî ki bu benim söylevim gelişmiş ülkeler için geçerlidir. Bizde de umarım yavaş ta olsa bu sorunlar  çözülecektir.
Peki kime engelli denir; Engellilik nedir; Aslında Türkçemizde bu sözcüğün birkaç anlamı vardır. Bizim anlatacağımız anlamı; özürlü, sakat (ama, beyinden, kullanamayacak kadar kolundan, bacaklarında arıza olanlar duyma düşünme gelişiğini gösteremeyenler, hareket yeteneğini kaybedenler vs.) akla gelenlerdir. İşte burada özellikle kırsal kesimde meydana gelen doğum sonrası yetersiz bilgi bireyin gelişimini sağlayamamakta ve bu tür sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Örnek olarak basit bir çözüm olsa da akraba  bireylerin birbirleri ile evlenmemesi doğacak çocuklarının sorununu ortadan da kaldıracaktır. O nedenle akraba evliliğini önlemek bir çaredir. Hastalık, kaza vs gibi olan olaylarda bireylerin günlük yaşama katılmayı engelleyen, fiziksel işlevlerdeki sebeplerdendir. Engelli vatandaşlarımıza acımak değil onun yerine onları topluma kazandırma yollarını aramalıyız ve biçare olarak buna göre politika geliştirmeliyiz. Yani toplumla engelli bireyimizi bütünleştirmeliyiz. Engelli olmak bir kader değildir. Gerekli önlemler alındığın da  bilinçli bir toplum yaratıldığında  engellilik büyük oranda önlenebilir. Ancak ailelere ve sağlık yetkililerine konu ile ilgili büyük görevler düşmektedir.
       Engelli bireylerimizin sorunlarını sıralarsak en başta yoksulluk dersek haksızlık yapmayız sanırım. Büyük bir oranda Ordu ilimizde de böyle yoksul aile ferti olan bu vatandaşlarımız  yoksulluk içinde kıvranırken üretemeyen birey olarak da  halk ile yine bütünleşememektedir. Eğitim sorunu ise bu bireylerimizin önemli sorunlarından biridir. Son yıllar da  özel eğitim merkezleri açılarak eğitim konusunda kısmen rehabilite olsalar da yeterli olmamaktadır. Diğer sorunları olarak Ulaşım, fiziksel çevre ve konut, Rehabilitasyon merkezlerinin yetersizliği, Engelli aile yaşamı ile  İstihdam sorunlarıdır. 
       Ordu ilimizi yönetenlere Türkiye’mizi  yönetenlere soruyorum. Engelli vatandaşlarımız için bu gün ne yaptık. Sorumuzun yanıtı hayırsa evimizde rahat rahat uyuya bilecekmiyiz. Son sözüm özellikle Samsun ilinden gelen engelli vatandaşlarımız için gelir elde etmek amacı ile dergi satan  ve halkı rahatsız eden  bazı gençlerin hareketleri takip ediliyor mu. Bunların amacı ne sorgulanıyor mu?

     Engelli vatandaşlarımızın var oluşu ve sorunlarla boğuşması Türk iyemizin olduğu kadar, Ordu ilimizin de temel sorunlarındandır Bu sorunları yetkililerin ne derece de çözebilecekleri ve engelli vatandaşlarımızın düşük yaşam kalitelerini yükselte bilecek, arttırabilecek çalışmalar yapmaları tartışılır durumdadır. Kaldı ki günümüz Türk iyesinde ağırlaşan ekonomik şartlar engellilerimizi daha yoğun vurmakta ve sorunlarını arttırmaktadır.       

Aslında aile bireylerinin evlendikleri veya evlilik kararı aldıkları ilk günlerden hemen sonra ilgililerce bireylere ‘engellilik’ konusunda aydınlatıcı bilgiler verilmeli, takip edilmeli ve bu tür olasılıkları yeri ve zamanında çözüme kavuşturmaları gerekmektedir. Bu tür sorunları doğmadan çözmek esastır. Tabiî ki bu benim söylevim gelişmiş ülkeler için geçerlidir. Bizde de umarım yavaş ta olsa bu sorunlar  çözülecektir. Peki kime engelli denir;

Engellilik nedir; Aslında Türkçemizde bu sözcüğün birkaç anlamı vardır. Bizim anlatacağımız anlamı; özürlü, sakat (ama, beyinden, kullanamayacak kadar kolundan, bacaklarında arıza olanlar duyma düşünme gelişiğini gösteremeyenler, hareket yeteneğini kaybedenler vs.) akla gelenlerdir. İşte burada özellikle kırsal kesimde meydana gelen doğum sonrası yetersiz bilgi bireyin gelişimini sağlayamamakta ve bu tür sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Örnek olarak basit bir çözüm olsa da akraba  bireylerin birbirleri ile evlenmemesi doğacak çocuklarının sorununu ortadan da kaldıracaktır. O nedenle akraba evliliğini önlemek bir çaredir. Hastalık, kaza vs gibi olan olaylarda bireylerin günlük yaşama katılmayı engelleyen, fiziksel işlevlerdeki sebeplerdendir. Engelli vatandaşlarımıza acımak değil onun yerine onları topluma kazandırma yollarını aramalıyız ve biçare olarak buna göre politika geliştirmeliyiz. Yani toplumla engelli bireyimizi bütünleştirmeliyiz. Engelli olmak bir kader değildir. Gerekli önlemler alındığın da  bilinçli bir toplum yaratıldığında  engellilik büyük oranda önlenebilir. Ancak ailelere ve sağlık yetkililerine konu ile ilgili büyük görevler düşmektedir.       

Engelli bireylerimizin sorunlarını sıralarsak en başta yoksulluk dersek haksızlık yapmayız sanırım. Büyük bir oranda Ordu ilimizde de böyle yoksul aile ferti olan bu vatandaşlarımız  yoksulluk içinde kıvranırken üretemeyen birey olarak da  halk ile yine bütünleşememektedir. Eğitim sorunu ise bu bireylerimizin önemli sorunlarından biridir. Son yıllar da  özel eğitim merkezleri açılarak eğitim konusunda kısmen rehabilite olsalar da yeterli olmamaktadır. Diğer sorunları olarak Ulaşım, fiziksel çevre ve konut, Rehabilitasyon merkezlerinin yetersizliği, Engelli aile yaşamı ile  İstihdam sorunlarıdır.        

Ordu ilimizi yönetenlere Türkiye’mizi  yönetenlere soruyorum. Engelli vatandaşlarımız için bu gün ne yaptık. Sorumuzun yanıtı hayırsa evimizde rahat rahat uyuya bilecekmiyiz. Son sözüm özellikle Samsun ilinden gelen engelli vatandaşlarımız için gelir elde etmek amacı ile dergi satan  ve halkı rahatsız eden  bazı gençlerin hareketleri takip ediliyor mu. Bunların amacı ne sorgulanıyor mu?