“ Bir çürümenin ortasında

Utancımıza tutunmuş,

İyi şeyler düşünerek

Yaşamaya çalışıyoruz."

 Şükrü Erbaş

Biliyor musunuz, her şey çürüdü!  Çürümenin olduğu yerde yaşam nasıl filizlenir? Kemik kısımlar fosilleşir, gerisi yok olur. Dönüşüm olmaz yani. Bir bitkiye ya da bir canlıya besin olur Hepsi bu.

Buda nerden çıktı demeyin.  Toplum içinde her şey çürüdü. Nasıl mı?

Yediğimizden tutun, içtiğimizden, konuşmamızdan, bakış açılarımız, eğitim, saygı, üslup, ahlak, korunma, paylaşım, yaşam koşulları, güven, güvenlik…

Çok uzatmayacağım çok şey çürüdü.

Kimimizi fosilleştirdik izleri var eyleme dökülemeyen. Kimimizde başkalarının besleyerek yok oluyoruz.

Bize hizmet etmesi için gelenler. Bizleri yönetir oldu. Boş konuşup laf kalabalığından iş bitiremiyor. Sürekli sorunlardan beslenip.  Kaygı toplumu oluşturuyor. Eee ! Kaygıdan beslenende büyüyüp gelişiyor.

Dün bir yazı çarptı sosyal medyada. Sağlık sektöründe çalışanlar yeterince kazanamıyor o yüzden böyle ahlaksızca bir yol seçilmiş. Bunu zikredenin ahlakı çürümüş. Ağzından çıkanı kulağın duyuyor ve beynin bunu onaylıyorsa. Sende bu ahlaksızlığa destekçisin hiç kusura bakma. Neden mi? Bu para sorunu değil, bu o toplumun ve insanların çürüyüp yok olma ve pisliğinin dışarda kalıp kokmasıdır.

Nasıl olsa gündem çabuk değişir, Çocuklar sulara gömülür, kadınlar kurban olur. “Korku sarınca etrafı, toprak bu birilerine besin olur”.

İnsanın önce gözü, sonrada beyni çürürmüş. Ardından mide ve bağırsak. En zor olanı da kalp imiş?

Gözler görmeyince, beynin hazmeder hazmetmesi kolay oluyor demek ki? Bütün bu isyanlara kalp kapatır kapılarını doğal olarak. Çürüdük de neden çürüdük kalbimizin haberi yok bence.

Biri çıkar Türk Kürt kardeştir, yapamaz der.  İyide siz söylemiştiniz zaten bu ülkenin en büyük sorunu budur diye zamanında. Bizim bir sorunumuz yoktu ki? Çözüm yolu kutuplaştırıp, kırdırmayı sız yaptınız. Başörtüsünü de yine seçilenler yaptı. Yine kutuplaştırıp sorunu çözdüler.  Seçildiler. Biri kırmızıysa diğeri borda hiç birinin diğerinden farkını göremedim ben bu yaşıma kadar.

Unutulan bir şey var bu arada toplum çürüdü yavaş yavaş. Dilimiz, inancımız, değerlerimiz ahlakımız ve en önemlisi kendimize güven, birlik beraberlik çürüdü.

Yaşıyoruz, bitkisel hayata girdik.

Oysa ayağında çarığı olmayan, vatanımda ocağım tütsün diye ölenlerden emanetti.