26 yıl sonra 29 Mayıs 2011’de Ankara’da 88.dakikada Ahmet Kuru’nun golüyle Süper Lig’e dönen Orduspor’da taraftarlar mutluluktan akan gözyaşlarını Ankara’nın sokaklarına akıtmıştı. Binlerce taraftar 19 Mayıs Stadyumu’nda ve Ordu sokaklarında Süper Lig’e çıkma sevincini yaşarken, aradan geçen 5 yılın ardından sahipsiz kalan Orduspor Spor Toto 3.Lig’de yoluna devam edebilmenin hesaplarını yapıyor.
5 yılda bütün bunları yapabilmek için bir plan yapılsa, plan tutmaz çark bir yerde bozulur. Ama gel gör ki Süper Lig’e çıkıldığında koyulan yüksek hedefler, hedefler uğruna harcanan büyük paralar, gelir-gider dengesi arasındaki kocaman uçurum… Bütün bunların sonunda ise yöneticilerin adını dahi bilmediği genç oyuncuların son 1.5 yılda ekonomik sıkıntılarla birlikte takımı ayakta tutabilme çabaları.
Spora siyaset karıştı mı bilinmez ama siyasetin spora karıştığı gerçeği var ! Siyasi oyunlarla getirilen teknik adam başarızlığından başlayan kirli siyasi oyunlarda yapılan yanlışlara tuz biber olunca Orduspor’da taraftarı mutluluktan ağlamayı unuttu.
Artık hüzünden ağlıyoruz ancak en azından duygu beslediğimiz bir kulübümüz hala var. Şampiyonlukta seramonide en ön safta olan siyasiler, şehrin ileri gelenleri ya da sevinçten sesleri kısılan taraftar topluluğu Orduspor’u kapatma derdine düşmüş. Orduspor’un yerine getireceğiniz takım şampiyon olduğunda aynı duyguları yaşayabilecek misiniz ya da küme düştüğünde aynı üzüntüyü. Hepsini geçtim yeni takım isteyen topluluktan kaçı o çok istedikleri takımın formasını, atkısını ya da beresini giyerek gururla Ordu’da ya da gurbette dolaşacak.
Duygusuz sevinilecek şampiyonlukları, ağlayarak küme düştüğümüz mutluluktan ağlamayı unuttuğumuz günlere tercih ederim.