Hükümetin 12 yıllık icraatında en başarılı olduğu konulardan biri de bir çok ülkeden vizeyi kaldırmak oldu. Artık yüzlerce dolar ödemeden çeşitli Avrupa ve Asya ülkelerine gidilebiliyor bu ülkelere ait sosyo, ekonomik ve tarihsel açılardan bilgi sahibi olabiliyorsunuz.
Değerli dostlar, hasbelkader eşim ve çocuklarımla birlikte günübirlik kuzeydoğu komşumuz Gürcistan devletine gittik. Bir gece de konakladık.
Öncelikle şunu beyan etmem gerekir ki Gürcistan çok şirin bir devlet. İnsanlar aynen Türkiye de olduğu gibi iki gruba ayrılmışlar. Yukarıdakiler ve aşağıdakiler.
Yani zenginler ve yoksullar.
Özellikle halkın fakir kısmı iç kesimlerde yaşıyorlar. Bunların gelir düzeyi çok düşük. Sahil kesiminde yaşayanlar ise oldukça lüx yaşamaktadırlar. Batum ilinde mimari kalitesi yüksek, bizim Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun da bulunmayan gelişmişlik aynen Dubai de olduğu gibi Gürcistan’ın da otel ve evlerine yansımış.
Pırıl pırıl bir kent Batum. Özellikle insanların yüzlerine baktığımda günübirlik hayat yaşadıklarını gördüm. Mutlu oldukları yüzlerine aynen yansımış. Öyle aşırı milliyetçi de değiller. Her yere Gürcistan bayrağı asılmamıştı. Hatta ne yalan söyleyeyim Gürcistan’ ın başbakanını birkaç kişiye sorduğumda doğru yanıt da alamadım yani adamların umurunda değil.
Bundan yıllar önce Suriye’ yi ziyarete gittiğimde Suriye’ nin her köşesinde  Baser ESED’ in ve Suriye bayrağını görmüştüm. Aynen bayram da reklam panolarına başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın resminin asıldığı gibi. Gerçekten yalama ve yalaka millet olmuşuz. Başbakanın resimlerini asarak kendimizi ona yakın hissediyoruz. Aynen dikte rejimlerdeki diktatör iktidarlarda olduğu gibi.
Neyse biz gene konumuza dönelim.
Batum un sahil kenarında binlerce dönümlük bir park alanı var. Ağaçlar muazzam. Parkın içerisinde ki cafeler, sanatsal gösterim yerleri çok güzel. Gençler için onlarca bilardo masası ve masa tenisi masası var. Gürcü bir genç ile masa tenisi oynadım. Tabii ki yendim. Ama hasıl olan o muazzam parkın korunması için Gürcülerin elinden geleni yapmasıydı.
Değerli dostlar, Gürcistan’ ın bir larası 1.15 TL ye eşittir. Yani adamların parası oldukça yüksek. Ama herhangi bir yerde turizmin göbeğinde çay veya kahve içtiğinizde ödediğiniz fiyat bizim çay ocakları tutarında. Kazıklanma derdiniz yok. Kapıdan girerken daha önce Gürcistan’ a giren bir dost kulağıma eğilerek; sakın Batum da Türklerle muhatap olma, dedi. Ve kapıdan Batum’a özel araç tutma, dolmuşla git dedi.
Bana çok enteresan gelmişti. Ancak kapıyı geçince ne demek istediğini anladım.  Batum gümrük kapısına 40 km kadar içeride sahil kenti. Özel araç 20 lara dolmuş ise kişi başı 1 lara. Oradaki Türkler turizm kendi Batum’ un yüzde 30’ u nu oluşturmaktadır. Ve inanın dostlar nerede pislik varsa bizim Türklerin elinde. Hepsini saymıyorum tabii. Ama fuhuş, kaçakçılık, kumar gibi rezalet işlerle ne yazık ki bizim Türkler uğraşıyor. Bu durum da utanç verici.
Ailece kaldığımız otelde 3 kişi 90 lara ödedik. Otel sahibi Corcia; biz Türkleri ailece bekliyoruz, oysa onlar erkek erkeğe gelip burada fuhuş yapıp ve kumar oynuyorlar. Sigara ve  alkol ticareti yapıyorlar, diyerek sıkıntısını dile getirdi.
Evet, sigara orada çok ucuz. Türkiye ye göre yüzde 50 den daha ucuz. İçki fiyatları da keza aynı. Akaryakıt ise Türkiye de ki fiyatlara göre yarı yarıya. Tabii ki bu ticaret kaçınılmaz olur. Ancak fuhuş ve kumar dendiği zaman orada durun derim. Evet Gürcü kadınlar gösterişli, çok rahatlar. Ama bu durum onların sorunu. Türklerin bataklığa saplanması hasıl olmaması gerek.
Unutmadan şu bilgiyi de sizle paylaşmak istiyorum. Giriş çıkış kişi başı 15 lira. Araçlar bedava. Nüfus cüzdanınız yeterli.
Aile ortamı içerisinde gitmek isteyenlere Gürcistan Batum’u   öneriyorum. 

 

Hükümetin 12 yıllık icraatında en başarılı olduğu konulardan biri de bir çok ülkeden vizeyi kaldırmak oldu. Artık yüzlerce dolar ödemeden çeşitli Avrupa ve Asya ülkelerine gidilebiliyor bu ülkelere ait sosyo, ekonomik ve tarihsel açılardan bilgi sahibi olabiliyorsunuz.Değerli dostlar, hasbelkader eşim ve çocuklarımla birlikte günübirlik kuzeydoğu komşumuz Gürcistan devletine gittik. Bir gece de konakladık.Öncelikle şunu beyan etmem gerekir ki Gürcistan çok şirin bir devlet. İnsanlar aynen Türkiye de olduğu gibi iki gruba ayrılmışlar.

Yukarıdakiler ve aşağıdakiler.Yani zenginler ve yoksullar.Özellikle halkın fakir kısmı iç kesimlerde yaşıyorlar. Bunların gelir düzeyi çok düşük. Sahil kesiminde yaşayanlar ise oldukça lüx yaşamaktadırlar. Batum ilinde mimari kalitesi yüksek, bizim Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun da bulunmayan gelişmişlik aynen Dubai de olduğu gibi Gürcistan’ın da otel ve evlerine yansımış.Pırıl pırıl bir kent Batum. Özellikle insanların yüzlerine baktığımda günübirlik hayat yaşadıklarını gördüm. Mutlu oldukları yüzlerine aynen yansımış. Öyle aşırı milliyetçi de değiller.

Her yere Gürcistan bayrağı asılmamıştı. Hatta ne yalan söyleyeyim Gürcistan’ ın başbakanını birkaç kişiye sorduğumda doğru yanıt da alamadım yani adamların umurunda değil.Bundan yıllar önce Suriye’ yi ziyarete gittiğimde Suriye’ nin her köşesinde  Baser ESED’ in ve Suriye bayrağını görmüştüm. Aynen bayram da reklam panolarına başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın resminin asıldığı gibi.

Gerçekten yalama ve yalaka millet olmuşuz. Başbakanın resimlerini asarak kendimizi ona yakın hissediyoruz. Aynen dikte rejimlerdeki diktatör iktidarlarda olduğu gibi.Neyse biz gene konumuza dönelim.Batum un sahil kenarında binlerce dönümlük bir park alanı var. Ağaçlar muazzam. Parkın içerisinde ki cafeler, sanatsal gösterim yerleri çok güzel. Gençler için onlarca bilardo masası ve masa tenisi masası var. Gürcü bir genç ile masa tenisi oynadım. Tabii ki yendim. Ama hasıl olan o muazzam parkın korunması için Gürcülerin elinden geleni yapmasıydı.Değerli dostlar, Gürcistan’ ın bir larası 1.15 TL ye eşittir. Yani adamların parası oldukça yüksek. Ama herhangi bir yerde turizmin göbeğinde çay veya kahve içtiğinizde ödediğiniz fiyat bizim çay ocakları tutarında. Kazıklanma derdiniz yok. Kapıdan girerken daha önce Gürcistan’ a giren bir dost kulağıma eğilerek; sakın Batum da Türklerle muhatap olma, dedi.

Ve kapıdan Batum’a özel araç tutma, dolmuşla git dedi.Bana çok enteresan gelmişti. Ancak kapıyı geçince ne demek istediğini anladım.  Batum gümrük kapısına 40 km kadar içeride sahil kenti. Özel araç 20 lara dolmuş ise kişi başı 1 lara. Oradaki Türkler turizm kendi Batum’ un yüzde 30’ u nu oluşturmaktadır. Ve inanın dostlar nerede pislik varsa bizim Türklerin elinde. Hepsini saymıyorum tabii. Ama fuhuş, kaçakçılık, kumar gibi rezalet işlerle ne yazık ki bizim Türkler uğraşıyor. Bu durum da utanç verici.Ailece kaldığımız otelde 3 kişi 90 lara ödedik. Otel sahibi Corcia; biz Türkleri ailece bekliyoruz, oysa onlar erkek erkeğe gelip burada fuhuş yapıp ve kumar oynuyorlar. Sigara ve  alkol ticareti yapıyorlar, diyerek sıkıntısını dile getirdi.Evet, sigara orada çok ucuz. Türkiye ye göre yüzde 50 den daha ucuz.

İçki fiyatları da keza aynı. Akaryakıt ise Türkiye de ki fiyatlara göre yarı yarıya. Tabii ki bu ticaret kaçınılmaz olur. Ancak fuhuş ve kumar dendiği zaman orada durun derim. Evet Gürcü kadınlar gösterişli, çok rahatlar. Ama bu durum onların sorunu. Türklerin bataklığa saplanması hasıl olmaması gerek.Unutmadan şu bilgiyi de sizle paylaşmak istiyorum. Giriş çıkış kişi başı 15 lira. Araçlar bedava. Nüfus cüzdanınız yeterli.Aile ortamı içerisinde gitmek isteyenlere Gürcistan Batum’u   öneriyorum.