Dünyanın teknolojik alanda en önemli aracı olan televizyon girdiği evin bireylerini sohbetten uzaklaştırıyor. Evin içinde bireyler kendi aralarında konuşmuyor .Dikkatini televizyonda oynayan diziye vermiş.Dizideki oyuncularla konuşur olmuş.Oyunculara kızıyor ,seviniyor,mutlu oluyor,üzülüyor.Bazen gülüyor,bazen ağlıyor .Yanında olanlardan öylesine uzaklaşmış ki kendine laf atınca yanında olduğunu fark ediyor.Kısa süre sonra diziye tekrar dalıp gidiyor.Akşamın erken saatlerinde başlayan diziler değişik kanallarda saatlerce devam ediyor.Evdekilerde kanaldan kanala geçerek dizileri seyretmeye devam ediyor.Dizinin başından kalkınca uyumaya gidiyor.
Gündüz işinde gücünde boğuşan ev halkı,akşam olunca da dizilerle zamanını geçirince dünyada ve ülkesinde olup bitenlerden habersiz ve ilgisiz yaşayıp gidiyor.Kendine okuma zamanı ayırmayan ev halkı bilimsel ,siyasi ve sosyal programları da izlemeyince dünde kalıyor.Farkında olmadan sürekli uyuyor.Uyumak hoşuna da gidiyor .Kendi dünyasında mutlu oluyor.Böyle yaşayan ev halkına dünyada ve ülkede başka yaşamında olduğunu anlatmaya çalıştığınızda mutluluğunu bozduğunuz için size kızıyor dinlememek için sizden uzaklaşmanın yolunu arıyor.Sizi ya dinsizlikle,yada bilgiçlikle suçlayarak inatla uyumaya devam ediyor.Mutlu yaşamına müdahale edilmesine engel oluyor.
Gün geliyor ev halkından ülkeyi yönetecek siyasileri seçmek için sandık konuyor.Kendini yönetecek siyasileri seç deniyor.ev halkı sandık başına gidiyor oyunu kullanıyor.Ülkeyi yönetecek siyasileri seçiyor.Seçilen siyasilerde tüm halkı yönetiyor.Peki kimi seçiyor ev halkı,kendine günlük çıkar sağlayan ve inancına yağ çekenleri.Bundan beslenen siyasilerden inancı siyasete malzeme yapmamalarını beklemek saflık olmaz mı? Seçilip iktidar olan siyasilerde gereğini yaparak aklı kullananları ,okuyup yazanları baskı altına alıyor. Direnenleri de yargıya teslim ediyor.Ülkeyi istediği gibi yönetip gidiyor.Veren razı ,alan razı dizileri seyretmeye devam.