Milletvekili genel seçimlerinin son günü seçim yasaklarının başlamasına az bir süre kala Cumhuriyet Halk Partisinin şehir merkezinde İmam Hatip Lisesinin yanından başlattığı iktidar yürüyüşüne ben de katıldım.Yürüyüşün yapılacağı yerde görevli gençlik kolları ve Partili arkadaşlarımın çalışmalarına yardım etmeye başladım.Partimizin bayraklarını alana gelenlere dağıtıyor,diğer taraftan parti aracının üstünde bulunan Gülyalı ilçe sekreterimiz Ulaş TEPE ile yürüyüşü yönlendirmek adına işaretleşiyor,gelenlerin elini sıkarak yaşadıkları heyecanı ölçmeye çalışıyordum.
Tabii ki heyecanlanmamak elde değildi,sağ olsun Ulaş, eylemleriyle söylemleriyle duygularımızı doruk noktasına çıkarıyordu aracın üzerinde,arkamdan birisi omuzlarıma dokundu, dönüp baktığımda bir hanım efendi bana da bayrak verirmisin? kardeşim dedi uzattım bir bayrak verdim, iki tane dedi onu da verdim,heyecanından boğazı düğümlenmişti, ezilirsin arada dikkatli ol dedim,tek cümleyle biz zaten eziliyoruz yeterinden fazla, burada ezilsem de fark etmez dedi, ismini sormayı unutmuşum o arada, giderlermi? gönderebilecekmiyiz abi, bizde iktidar olabilecekmiyiz? diye sordu,hiç meraklanma az kaldı geldikleri gibi giderler dedim, tam o arada partinin aracından yükselen müzik bir ıslıkta sen çal başladı,hanım efendi başladı bayrağını sallayıp ıslık çalmaya "duygularının dışa vurmasıdır bazen avazın çıktığı kadar bağırmak" o da öylesine bağırıyordu ve ıslık çalıyordu,yan tarafta milletvekili aday adaylarımızdan Hüseyin Avni ŞEKER ile göz göze geldik resmini çekmesini işaret ettim sağ olsun çekmişti ve paylaşmıştı.Yürüyüş boyunca fidangöre kadar hep ön saflarda yürüdü,hiç yorulmadı inançlıydı çünkü,ne kadar güzeldi," Düş kurmak,ümit etmek beklemek hayata dair mucizelerin gerçekleşmesi, filiz verip çiçek açması" için bir davaya inanmak uğuruna haykırmak bu olsa gerekti ; Hayat mücadele etmek,nefes almak,koşmak, yürümek,bayrağı taşıyacağı hedefi bilmekti.Peki seçimdeki hedef kırsalda niçin gerçekleşmemişti.
Seçim süreci içerisinde de gezdiğimiz görüştüğümüz seçmenlerin ortak beklentisi işsizliğin bitirilmesi,geçinebilmek için maaşların yükseltilmesi,esnaflarımız için vergilerin azaltılması,yeterli kazanç kapılarının açılması,taşıma nüfus ile yapılan büyük şehrin getirdiği katlamalı vergilerin azaltılması, elektrik,su, akaryakıt giderlerinin düşürülmesi,özgür yaşam hakkı,hukuk ve yargı bağımsızlığının hayata geçirilmesi,ötekileştirmenin durdurulması barış ve kardeşliğin tesisi hepsinin ortak talepleriydi, ne olmuştu da halkımızın büyük kısmı taleplerine rağmen yine ters köşeye yatmıştı,sandık başlarında gördük ki halkı adına hizmet etmek üzere seçilen muhtarların bir çoğunun sandık başlarında parti yöneticisi gibi davranarak iktidardan yana oy avcılığı yapmalarının başarılı olduğu görülmüştür,umarım yeni kurulacak iktidarda halk adına hizmet etmek üzere halkın oylarıyla seçilenlerin seçildiği görevdeki yükümlülüklerini yerine getirmesi, halkı adına tarafsızca davranmayı öğrenmesi, genel ahlaki kurallara uymalarının da görevleri arasında olduğunu bilmeleri gerekliliğidir.Yerelde seçimlerle göreve getirilen muhtarlar ve üyelerinin tarafsız olması konusunda gerekli olan yasaların çıkarılması öncelikler arasında olmalıdır."İnanılan beklentiler inanç uğruna gerçekleşip yeşerirse,hayatımıza anlam katıp çiçek açar."yoksa her zaman iz bırakır hukuksuzluklar insan yaşamında.