İLERİYİ GÖREN MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ
''NEVZAT TÜRKKAN'';
         Müdürümüz Ordu'muza tayin olmadan önce müdür vekili Ömer Demir beyden bazı konuları görüşmek üzere randevu almış biri olarak 3 kat merdivenleri engelli halimle zorluk içinde çıkıp sekreter hanımın odasına geldikten sonra dinlendim. Muavin beyin toplantıda olduğunu beyanla maalesef randevu vermesine rağmen sonradan toplantının olmadığını öğrendiğimde üzüntü içerisinde geri dönmek zorunda kaldım. Mademki toplantı vardı neden niçin randevu verildi? Sonradan muavin beyin gecikmesinden dolayı niçin bir özür telefonu açılmadı? Sayın müdürümüz Nevzat beyle tanışmak, dilek temennilerde bulunmak için engelli olduğumu izah ederek randevu istedim. Bana; Taşkın bey siz o halinizle lütfen buraya kadar zahmet etmeyiniz, en kısa zamanda iş yerinize sizi görmeye gelirim dedi. Bir gün telefonla sayın müdürüm beni arayarak iş yeri adresimi ve hangi saatlerde orada olduğumu bildirmem neticesinde aradan geçen zaman içerisinde iş yerime teşrif etti. O kadar mutlu ve duygu dolu hisler içerisinde, vay anasına demek ''Sayın Türkkan bey gibi müdürlere Ordu'muzun her kademesinde ihtiyaç var'' en azından bir teşekkürü borç bilerek bu asil ve samimi davranışını unutmayacağım. Kendisi hakkında daha evvel samimi ve yapıcı duygularımı ifade eden yazılarımı bu köşemde dile getirmiştim. Müdürümüzün çalışmaları ve Ordu'muza yapmak istediği yenilikleri anlatmak ve bilgi edinmem için bir çayımı içmeye gelmişlerdi. Bu gelişi beni hem sevindirdi hem de duygulandırdı. Engelli oluşumu bir tarafa bırakarak gecesini ve gündüzünü saat farkı düşünmeden milli eğitim camiasına ve okuyan çocuklarımıza zaman dilimi gözetmeksizin gayret gösteren müdürümüzü takdir etmek elde değil. Kendileri mütevazi, sevecen her haliyle halk insanı, partisi purtusu olmayan, büyükle büyük, küçükle küçük, tatlı dilli, güler yüzlü müdürler de varmış dercesine…80 yaşına merdiven dayamış birisi olarak ne müdürler nede müdür muavinleri gördük. Yalnızca koltuk müdürleri icraata gelince pısırık korkak ve beceriksiz, sözü olmayan ve sözünde durmayan… fuzuli olarak koltukları işgal edenler…Mesai saati haricinde 19:30' a kadar iş yerinde Ordu'nun milli eğitim meselelerini dertleşerek hem de çalışmalarını anlatarak içimden tek kelimeyle böyle müdürlere helal olsun diyerek kendisine teşekkür ettim.
                Devamı yarın…

İLERİYİ GÖREN MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜMÜZ''NEVZAT TÜRKKAN'';

Müdürümüz Ordu'muza tayin olmadan önce müdür vekili Ömer Demir beyden bazı konuları görüşmek üzere randevu almış biri olarak 3 kat merdivenleri engelli halimle zorluk içinde çıkıp sekreter hanımın odasına geldikten sonra dinlendim. Muavin beyin toplantıda olduğunu beyanla maalesef randevu vermesine rağmen sonradan toplantının olmadığını öğrendiğimde üzüntü içerisinde geri dönmek zorunda kaldım. Mademki toplantı vardı neden niçin randevu verildi? Sonradan muavin beyin gecikmesinden dolayı niçin bir özür telefonu açılmadı? Sayın müdürümüz Nevzat beyle tanışmak, dilek temennilerde bulunmak için engelli olduğumu izah ederek randevu istedim. Bana; Taşkın bey siz o halinizle lütfen buraya kadar zahmet etmeyiniz, en kısa zamanda iş yerinize sizi görmeye gelirim dedi. Bir gün telefonla sayın müdürüm beni arayarak iş yeri adresimi ve hangi saatlerde orada olduğumu bildirmem neticesinde aradan geçen zaman içerisinde iş yerime teşrif etti. O kadar mutlu ve duygu dolu hisler içerisinde, vay anasına demek ''Sayın Türkkan bey gibi müdürlere Ordu'muzun her kademesinde ihtiyaç var'' en azından bir teşekkürü borç bilerek bu asil ve samimi davranışını unutmayacağım. Kendisi hakkında daha evvel samimi ve yapıcı duygularımı ifade eden yazılarımı bu köşemde dile getirmiştim. Müdürümüzün çalışmaları ve Ordu'muza yapmak istediği yenilikleri anlatmak ve bilgi edinmem için bir çayımı içmeye gelmişlerdi. Bu gelişi beni hem sevindirdi hem de duygulandırdı. Engelli oluşumu bir tarafa bırakarak gecesini ve gündüzünü saat farkı düşünmeden milli eğitim camiasına ve okuyan çocuklarımıza zaman dilimi gözetmeksizin gayret gösteren müdürümüzü takdir etmek elde değil. Kendileri mütevazi, sevecen her haliyle halk insanı, partisi purtusu olmayan, büyükle büyük, küçükle küçük, tatlı dilli, güler yüzlü müdürler de varmış dercesine…80 yaşına merdiven dayamış birisi olarak ne müdürler nede müdür muavinleri gördük. Yalnızca koltuk müdürleri icraata gelince pısırık korkak ve beceriksiz, sözü olmayan ve sözünde durmayan… fuzuli olarak koltukları işgal edenler…Mesai saati haricinde 19:30' a kadar iş yerinde Ordu'nun milli eğitim meselelerini dertleşerek hem de çalışmalarını anlatarak içimden tek kelimeyle böyle müdürlere helal olsun diyerek kendisine teşekkür ettim.                             Devamı yarın…