İnsanlar düşündükleri için inanırlar.İnandıkları için diğer canlılara ve kendi türüne zalim olmamaları için tanrı tarafından telkin edilmişlerdir.Var olan bütün dinler insanlara zalim olmamayı anlatmaya çalışmaktadır.İnsanlar yaşadıkları tecrübeler sonunda edindikleri bilgilerle de zalim olmamayı kendi türüne anlatmaya çalışmışlardır.İlmi ve beşeri yolla anlatılan zalimlik dışında yaşayan insanlara medeni ve uygar insan ,zalim olanlara da medeniyetten ve uygarlıktan nasibini almamış insan denilmektedir.
Dünyada yaşayan bütün canlılar kendilerine zalim olan medeniyetten ve uygarlıktan nasibini almamış bu insanların gazabına ,vahşetine uğrayarak acı çekmektedir.Bütün canlıların ortak düşmanı olan bu insanlar ,aleminde düşmanı olarak doğayı bozmakta ,yaşanamaz hale getirmektedirler.Dünya insanlığı bu vahşete ve zalimliğe çare bulamamış,devam edip gitmektedir.
Bütün canlıların ve doğanın acı çekmesine sebep olan zalim ve vahşi insanların yaşadığı dünyamızda,sebep ve gerekçe ne olursa olsun sorunun temelinde ben duygusu yatmaktadır.Ben duygusundan,biz duygusuna geçemedikçe de insanlık zalim ve vahşi insanların acısına katlanacaktır.
İnsan yaşamında ihtiyaç olarak sunulan tüketim araçlarını üretenler,icatları yapanlar biz duygusu içinde insanlığa hizmet etmişlerdir.Ticaretini yapanlar ben duygusu içinde piyasa oluşturmuş oldukları içindir ki zalim ve vahşi insanlar hayat bulma imkanlarına sahip olmaktadırlar.İnsanlık ticarette de biz duygusuna dayalı piyasayı var edemedikçe zalim ve vahşi insanlar acı vermeye devam edeceklerdir.