Bir çırpıda sayabildiklerime, eminim bu satırları gözleri değen herkes, bir bu kadar daha ilave edebilir. Edin.
Şimdi de sorumuzu soralım.
Birlikte listesini oluşturduğumuz bu olumsuzlukların tamamını, topyekün, firesiz, hilesiz, fetvasız, istişâresiz, zorunlu haller de dahil olmak üzere red eden, kabul etmeyen; bir inanç, bir ekol, bir okul, bir öğreti, bir disiplin, bir ideoloji, fikir, akım var mı?
Cevabınızı verirken fiiliyatını da, pratiğini de, gerçekleşme şeklini de hesaba katarak verin.
"Var, ama!" değil kardeşim, yoldaşım, cânım değil! Ama tahrif edildiğinden, ama uygulayıcısının beceriksizliğinden, şartlı cevaplar vermeyeceğiz.
Var mı?
Yok(mu?)!
Hangi renkten, dinden, ırktan, etnik yapıdan, mezhepten, fikirden, ekolden, inanç grubundan, cemaattan, ideolojiden olursanız olun veya tüm bu saydığım veya sayamadığım aidiyetleri red edin, farketmez! Pratiğinizde, yakın ve uzak çevrenizde yukarıda saydığımız olumsuzlukları yapan, tarafı olan, savunan, konuşarak veya susarak iştirak eden /edenimiz yok mu? Var!
Fıtratımızda/imalatımızda/varoluşumuzda/varedilişimizde/evrimleşmemizde her ne şekilde var olduysa, ama var olduğundan (hiç olmazsa hemfikir olduğumuz) vicdanımız ve aklımız var.
Bu var olan akıl ve vicdanımızı kullanmıyorsak, bunları paralel çalıştırmıyorsak: İnsan değiliz, hele hele hayvan hiç değil!