Türkiye Cumhuriyeti sınırlarımızı hatırlayalım.Batı sınırımız,Yunan ve Bulgar ,kuzey sınırımız Rus,doğu sınırımız Gürcü,Ermeni ve İran,güney sınırımız Irak ve Suriye ile çevrili.15 yıl öncesini hatırlayalım ,sorun yaşadığımız tek komşumuz var.Batı komşumuz Yunan.Diğer komşularla önemli bir sorunumuz yok.Hele hele kuzey komşumuz Rusya Nota karşısındaki güçlerin lideri olarak varlığını sürdürürken bile önemli bir sorun yaşamadık.
15 yıl içinde ülkeyi yöneten iktidar yunan sorunlarını görmezlikten geliyor.Yunan Egede Türk adalarını işgal ediyor.Deniz milini genişletiyor.Önemli görmüyorlar ki sesini çıkarmıyor.Ağzına bile almıyor.Sorun her gün büyüyerek ,genişleyerek devam ediyor.Gelecekte ülkenin en önemli sorunu olarak karşımıza çıkacağı gün gibi ortada durmaktadır.
Doğu sınırımızda kurulduğundan bu güne kadar barışık yaşayamadığımız Ermeni dışında sorun yaşadığımız komşumuz yoktu.Ülkemizi tehdit eden PKK terör örgütü ,komşumuz İran'ı da tehdit ediyordu.Dolaysıyla ortak düşmanımız karşısında beraber işbirliği yapıyorduk.
Güneyde Orta Doğu projesi hayata geçip Irak ve Suriye sınırları değişmeye başlayıncaya kadar komşularımızla sorunumuz yok.Özellikle Suriye ile olan ilişkilerimiz o kadar iyi ki Başbakanımız Esad'la ailece görüşüyor,beraberce geziler yapıyorlardı.
Kendisinin Orta Doğu Projesinin eş başkanı olduğunu açıklayan başbakanımız Irak'ta ABD yanında yerini alarak ortaya koyduğu konumunu ,Tunus'da,Mısır'da ve Libya da devam ettirerek komşularımızın yaşadığı sorunları ülkemizin sorunu haline getirerek komşularımızın iç işlerine müdahale eder olmuştur.Komşulara yapılan bu müdahaleler ülkemizi terör örgütlerine yardım eder duruma getirmiştir.
ABD Suriye'ye müdahale etmesiyle başlayan süreçte başbakanımız ABD yanında yerini alarak,Esad dostluğunu,Esed düşmanlığına dönüştürerek ,komşumuz Suriye devletinin iç işlerine müdahale etmeye başladı.Cuma namazını Şam'da kılacağını söyleyerek savaş ilan etmekten söz eder oldu.Esad Suriye sinin diğer komşulardan farklı bir özellik taşıdığını görmedi yada görmezlikten geldi.Neydi o özellik Rusya Ak Deniz ve okyanuslar da Suriye'de ki üssünü kullanarak varlığını sürdürdüğü,Suriye üssünü heba etmeyeceği idi.Bu durum başka nerede yaşanmıştı.Gürcistan ve Ugranya da Rus üslerine müdahale edilmek istenmiş,Rusya kesin tavrını koymuş, üslerini kendi topraklarına katmıştı.Suriye topraklarında var olan Kara Denizdeki tek üssünü kontrolü altında tutacağı gün gibi ortada idi.Öylede oldu Esad'ın çağrısı üzerine Suriye'ye silahlı gücü ile gelerek Esad'la beraber Suriye'de ki terör örgütlerine karşı ortak mücadele yapmaya başladı.Rus, Suriye ordusu ortak yaptıkları mücadele ile Türk sınırında üslenmiş terör örgütlerinin üzerine gidiyor.Terör örgütlerine ağır kayıplar vererek ilerliyordu.Basın ve yayın olanları dünyaya böyle ilan ediyordu.Her şey yolunda giderken Türk jetleri ,Rus savaş uçağını düşürerek ortalık karıştı.Dost olan Rusya da düşman ilan edildi.Nota ülkeleri yanında yer alarak,Nota ülkesi olmayan ülkelerle yeniden sorunlar yaşar duruma geldik.Bu Nota üyesi olmayan ülkelerin, birleşmiş milletler üyesi olduklarını unutmadan yaşanacak sorunların önemini anlamak gerekir.Dünyada ki devletler arasında ki sorunları çözen en önemli kurum birleşmiş milletler olduğunu düşündüğümüzde yaşananların ne kadar kaygı verici olduğu görünüyor.
Günümüz savaşının ekonomi ve terör üzerinden yapıldığını biliyoruz.İstenmeyen ülkenin ekonomik ve terör yoluyla başları derde sokuluyor.Sonrada bölünüp parçalanıyor.İç savaşla ülke halkı birbirini yok ederek tarih sahnesinden yavaş yavaş siliniyor.Orta Doğu ülkeleri kendi içinde savaşarak ekonomilerini yok ediyorlar.Parçalanıp ,bölünerek yok olma yolunda hızla ilerliyorlar.Adına ne dersek diyelim Orta Doğu terör kaynıyor.Ülkemiz bu bataklığın dışında kalmayı başardığı oranda halkının refah ve huzurunu koruyacağı da gün gibi ortadadır.
Kuzey komşumuz Rusya ile sorunlar yaşamaya başlayınca ,Nota üyesi olmayan diğer ülkelerle de sorunlar yaşamamız gündeme taşınacaktır.Dolaysıyla İran'la olan ilişkilerde de yeni gelişmeler yaşanacaktır.Enerji konumunda bağımlı olduğumuz iki önemli ülke Rusya ve İran arasında yaşayacağımız sorunlar hem ekonomik alanda ,hemde terör olaylarında bedel olarak karşımıza çıkabileceği göz önünde tutularak yaşamımızı belirlememiz gerekebilir.Türk halkı yaşananların bedelini ağır ödeyeceğe kendini hazırlamalıdır.Her ne olursa olsun birlik ve beraberlik içinde yaşamanın yolunu mutlaka bulmalıyız.Her zamankinden daha fazla Atatürk'de birleşmeye özen göstermeliyiz.Şunu hiç unutmamamız gerektiğine inanıyorum.Nota diye adlandırılan batı tarih boyunca hiç bir zaman dostumuz olmadı.Ülke olarak yaşadığımız her sorunda karşımızda birlikte durdular.Kıbrıs barış harekatında batının duruşunun ,en yakın tarihimiz de ülkemize nelere mal olduğunu hep beraber yaşadık.Batı ülkemize her zaman sorun yaratmış,yarattığı sorunları çözerken karşımızda olmuştur.
Atatürk ''yurtta sulh,cihanda sulh'' derken ''ne kadar haklı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.Atatürk yaşadığı savaşların ülke halklarına acı ve göz yaşından başka bir şey bırakmadığını görmüş olmalı ki,savaşın uzağında durmayı tüm dünya devletlerine tasfiye etmiştir.Savaşan ülke halklarının yaşadığı acı ve göz yaşlarını hep beraber yaşıyoruz.Acılar yaşamamak ve göz yaşları dökmek istemiyorsak Atatürk'de birleşmekten başka çare var mı?Çareyi başka yerlerde arayanlar yaşadıklarının sonunda yanıldıklarını anlayacaklardır.İş işten geçmiş olacaktır.