1980 darbesi sonunda 24 Ocak kararlarının ülkemize verdiği zararları yargılamayan mahkeme, 1980 darbesini yargılamış sayılmaz. Evet, 1980 darbesinde yargılananlara yaptıkları işkencelerin, idamların hesabı elbette ki sorulacak. Ama bir hesap daha sorulması lazım. 24 Ocak kararları ile liberal ekonomi sistemi ülkenin merkezine oturtanlar. Özelleştirmelerin yolunu açan sizler, ülke ekonomisini dışa bağlamanın, yeşil sermayenin önünü açarak, emperyalizmle bütünleşmesini. Üreten ülkeden, tüketen ülke haline geldiğimizin hesabı da sorulduğu zaman. Darbeden sonra devleti yönetenlerin 24 Ocak kararlarını aynen uygulayanlardan da hesap sorulduğu zaman mahkemenin görevini tam olarak yerine getirdiğini görürüz. 1980 darbesi esas idamı 24 Ocak kararları ile ülkemiz ekonomisine yapmıştır. Bu yapılan darbe sorgulanmadıkça, bundan sonrada devleti yönetenler ekonomimizi dışa bağlamaya devam ederler. Dünyada tarım üretiminde 7 ülkeden biri iken, 24 Ocak karalarını uygulayan iktidarlar sayesinde tarım ürünlerini ithal eder hale geldik. Milli sanayimizi özelleştirme ile yabancılara devrettik. Madenlerimizin işletmesini, enerjimizi yabancılara devrettik. Vatan topraklarını satar olduk. Limanların işletmeleri, su havzalarımızın işletmeleri yabancıların eline geçti. Daha da kötüsü köylerde üretimi durdurup, köydeki gençlerin geçinmek için şehirlere göç etmeye mecbur oldu. Köylerde okula gidecek çocuk kalmayınca, taşımacılık sistemi yoluyla köylerin okulları kapatıldı. Köyde devletin temsilcisi olan öğretmenler köylerden şehirlere indirilerek, köylünün aydınlanmasının önü kesildi. Köydeki camilerde imamlar beş vakit namazı kıldıracak cemaattan mahrum kaldılar. Çünkü kalan hasta yaşlılar namazlarını evde kılıyorlar. Bu kötü gidişten kurtulmanın yolu, ünüter devlet yapısını yıkıp, yerine başkanlık sistemini getirmekle olmaz düşünüyorum. Bu kötü gidişi 24 Ocak kararlarını uygulamaktan vazgeçmeyi düşünen iktidara sahip olduğumuz zaman dur diyebileceğimize inanıyorum.
Sevgili okurlarım acızhane ülkemizin durumunu anlatmaya çalıştım. Taktir sizlerin.