Osmanlı birinci dünya savaşının mağlubu olmuş. Anadolu dışındaki topraklarını kaybetmiş.Savaş galibi devletler Anadolu topraklarını paylaşmışlar. Osmanlı devletinin başkenti İstanbul işgal edilmiş. Yıllar süren savaşlar yüzünden sakat,fakir,yorgun düşmüş Anadolu halkının can pahasına işgale karşı direnmeye çalıştığı 1919 yılından yürümeye başlıyoruz.
Atatürk yazdığı Nutuk kitabında 1919 yılında Samsuna çıkışından 1926 yılına kadar nereden nereye yürüdüğünü açıkça anlatıyor.Atatürk Cumhuriyetinin yürüyüşü 1938 yılına kadar Atatürk'le beraber devam ediyor.Yaşanan bu sürece Kemalist sistem adı veriliyor.1939 yılında Cumhurbaşkanı seçilen İnönü dönemi başlıyor.1946 yılında çok partili döneme geçiliyor.Seçimi kazanan İnönü 1950 yılına kadar yürüyor.1950 seçimini kazanan Adnan menderes ile başlayan 2010 yılına kadar devam eden dönemde parlamenter rejim ile yürünüyor.2010 yılından günümüze Partili Cumhurbaşkanlığı rejimi ile yürüyoruz.
Kemalist sistemin başında Anadolu halkı ırk,din,mezhep,dil olarak ayrışmış.İç ayaklanmaların kaosunu yaşıyor.Atatürk Samsuna ayak bastıktan sonra ilk yaptığı iş Anadolu da halkı tek hedef etrafında bütün bu ayrışmaları ortadan kaldırmış.İç ayaklanmaları bastırmıştır.Sonrada milli mücadeleyi başlatmış.Anadolu topraklarını işgalcilerden temizlemiştir.Bütün bunları 1920 yılında Anadolu halkını bütünleştirdiği Büyük millet meclisi eliyle yapmıştır.!923 yılında Cumhuriyeti ilan ederek kurduğu yeni devlet ile yürümeye devam ediyor.Artık Anadolu halkı Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından yönetiliyor.Cumhuriyet yönetimi yurttaş vatandaşı ortaya koyarak Anadolu da yaşayan halkları Türk milletine dönüştürüyor.Yapmış olduğu devrimlerle önce Türk milletinin tek dili Türkçeyi yazma ve konuşma dili haline getirerek ,halkları Türk halkı olarak bütünleştiriyor.Laiklik ile din ve vicdan özgürlüğünü sağlıyor.Dini tekelinde tutan molla,tarikat reislerinden kurtarıp ,halkın vicdanında özgürce yaşanmasını sağlıyor.Durumu kabullenemeyen molla ve ırka dayalı ayaklanmaları bastırıyor.Yaşamlarına son veriyor.Kemalist sistem Anadolu halkını bütünleştirerek huzur ve güveni tesis ederek yürüyüşüne devam ediyor.
!939 yılında başlayan ,1945 yılında biten ikinci dünya savaşı sürecinde İnönü savaşla meşgul olurken Atatürk Cumhuriyeti(kemalist sistem)karşıtları gizli teşkilatlar kurarak yavaş yavaş cumhuriyeti yürüyüşünden saptırmaya başlıyor.1944 İstanbul ayaklanması ile doruğa ulaşıyor.İnönü ayaklanmayı bastırsa da,1946 yılında Amerika ile yapılan anlaşma ile tam bağımsızlıktan ödün veriyor.Bu anlaşma ile Türkiye Cumhuriyeti Nota üyesi oluyor.İnönü yürüyüşü 1950 yılında biterken,yerini Adnan menderese bırakıyor.
1950 yılında başlayan ,1960 yılına kadar menderes yürüyüşünde 1952 yılında Notaya tam üye olunarak askeri ve ekonomik bağımsızlık Amerika'ya devrediliyor.Din
,dil,ırk ve mezhep ayrışmaları tekrar ortaya çıkmaya başlıyor.Devlet organlarına nüfus etmeye başlıyor.Kemalist sistem büyük ölçüde kan kaybediyor.
1960 yılından sonra iktidar olan siyasi partiler ,kemalist anayasanın yerine getirilen darbe anayasası ile bölünmüşlüklerden rant sağlama yoluna girince.Kemalist sistem büyük yaralar alıyor.Ayrışmış halk iç savaşa varacak çatışmalar içine sürükleniyor.Halk sağ,sol ve mezhep ayrışmaları ile birlik ve beraberlik yolunda ağır yaralar alıyor.1980 yılında durumu düzeltmek adına yönetime gelen askeri darbe Kemalist sisteme son darbeyi vurarak 24 ocak kararları ile global sisteme geçerek emperyalist güçlerin ekonomik,sosyal ve siyasi alanda etkisi ve yönetimi altına giriliyor.Beraberinde ırk ayrışması da ortaya çıkarak bu gün adına PKK dediğimiz örgütle yıllardan beri boğuşur olduk.
2010 yılına kadar yürüyüş parlamenter rejim içinde devam ederken,yapılan anayasa değişikliği ile partili cumhurbaşkanlığı rejimine geçtik.Bu sistem ile kemalist sistemin kalıntıları da ortadan kaldırıldı.Bu sistem içinde PKK ile uzlaşma yoluna gidildi.Törenlerle PKK ülke topraklarına getirildi.Devlet yetkilileri ve PKK temsilcileri ortak bildiri yayınladılar.Güney doğu illerinde çukurlar kazılırken güvenlik güçlerinin müdahale etmesi engellendi.Sonuçta uzlaşma bozuldu.Topraklarımızda şehirlere çukurlar kazarak yerleşen PKK örgütünü askerlerimizin kanı ile çukurlardan temizledi.Devletin bütün kurumlarında örgütlenmiş bir zamanların hizmet abidesi olan gülen cemaati BMM ni ve diğer alanları bombalayarak yaptığı aşağılık darbe girişimine ,darbe karşıtı askerler ve halkla beraber karşılık vererek engelledi.
Evet görünen o ki Kemalist sistem ile sağlanan dil,din,ırk ve mezhep bütünlüğü,Türk halkı,Türk milleti ,ulusal devlet yapısı bozulunca,yurttaş vatandaş olmaktan çıkınca ,yerini her türlü çatışma, bölünme ve kaosa bırakıyor.
Nereden nereye yürüdük,nereye yürüyoruz.