Adam Müslüman, kendisi de ben Müslümanım diyor!

Ancak..! Allah’ın emrinde kul hakkı denen bir şey var ve ona riayet etmiyor.

Nedir diyeceksiniz!

Kız evladına mirastan hak verme konusudur.

Hocam bizim oralarda öyle bir adet yok diyor!

Adet yok ama Allah’ın ayeti var!

Kur’an-ı Kerim’de sosyal hayatla ilgili çeşitli meseleler izah edildiği gibi, miras meselesi de izah edilmektedir. Kur’an’ın dördüncü suresi olan Nisa Suresinin 11, 12 ve 176. Ayetlerinde kimin mirastan ne kadar pay alacağı net bir şekilde izah edilmektedir. Ayrıca Yüce Allah, bu surenin bazı ayetlerinde de bu konuda mutlaka Allah’ın emrine uymanın gerektiğini, uymanın mükâfatını ve uymamanın cezasını haber vermiştir.

Bu konuda, İslâm’ın koyduğu malî hükümlerde genel olarak külfet-nimet dengesini gözetmiştir. Miras hukuku da buna dâhildir. Evlilik esnasında erkeğe, evleneceği kadına mehir vermesi emredilmiş, evlilikten önce kadının nafakası baba ve kardeşlerine, evlilik süresince de kocasına yüklenmiştir. Bu ve benzeri yönlerden bakılınca kadınların miras konusunda haksızlığa uğratılmadıkları anlaşılır. Kadının mirastan alacağı pay, vefat eden kimseye olan akrabalık derecesine göre değişir:

a) Vefat eden kimsenin kızı olarak kadın: Erkek kardeşleri ile beraber bulunduğunda kardeşinin aldığı payın yarısını, erkek kardeşi yoksa ve kız tek ise mirasın yarısını alır. Kızlar birden fazla olduklarında ise mirasın üçte ikisini alırlar (en-Nisâ, 4/11). Üçte ikisini aralarında eşit olarak paylaşırlar.

b) Vefat edenin oğlundan torunu olarak kadın: Vefat edenin çocukları yoksa tek olması hâlinde oğlundan olan kız torun mirasın yarısını alır. Birden fazla olmaları hâlinde ise mirasın üçte ikisini alırlar. Erkek kardeşleri ile beraber bulunduğunda mirası ikili birli paylaşırlar. Vefat edenin bir öz kızı ile bulunduğunda mirasın altıda birini alan kız torun, vefat edenin oğlu ile bulunduğunda ise mirastan pay alamaz.

c) Vefat edenin anne-baba bir kız kardeşi olarak kadın: İlk üç hâli vefat edenin kızı gibidir. Vefat edenin kızı veya kızlarıyla beraber olunca kız/kızlar hissesini aldıktan sonra kız kardeş kalanı alır (Buhârî’de böyle geçmektedir Feraiz ,(6741-6742)

Vefat edenin babası veya oğlu ile bir arada olunca bunlar mirastan bir şey alamazlar (en-Nisâ, 4/176).

d) Vefat edenin baba bir kız kardeşi olarak kadın: Baba bir kız kardeşler anne baba bir kız kardeşler bulunmadığında mirasta onların aldıklarını alırlar.

e) Vefat edenin anne bir kız kardeşi olarak kadın: Bu durumda anne bir kız kardeş bir tane olunca altıda bir, erkek veya kız birden fazla olunca üçte birde ortak olur (en-Nisâ, 4/12); vefat edenin, çocukları, babası ve dedesi ile bulununca mirastan pay alamazlar.

f) Vefat edenin annesi olarak kadın: Vefat eden kimsenin çocukları veya birden fazla kardeşi varsa altıda bir, vefat edenin çocukları veya birden fazla kardeşi yoksa üçte bir; eşlerden birisi ve vefat edenin babası ile bulunduğunda eşin hissesi verildikten sonra kalanın üçte birini alır (en-Nisâ, 4/11). Eğer ölenin eşi ve dedesi ile birlikte bulunursa mirasın tamamının üçte birini alır.

g) Vefat edenin ninesi olarak kadın: Vefat edenin annesi bulunmadığı zaman altıda bir alır (Dârekutnî, es-Sünen, 5/160-161 [4134-4135]; Abdürrezzâk, el-Musannef, 10/273 [19079]). Ölenin babası olduğunda babaanne, annesinin bulunması hâlinde hiçbir nine mirastan pay alamaz.

h) Eş olarak kadın: Vefat eden kimsenin çocukları varsa sekizde bir, çocukları yoksa dörtte bir pay alır (en-Nisâ, 4/12; Cürcânî, Şerhu’s-sirâciyye, 34).

Bunlar, Allah tarafından konulmuş yasalarıdır. Kim Allah’a ve Peygamberine itaat edip emirlerine uyarsa, Allah onu içlerinden ırmaklar akan, içinde ebedi kalacağı cennetlere koyacaktır. İşte bu, büyük başarıdır.” (en-Nisa 4/13).

“Buna karşılık kim de Allah’a ve Peygamberine isyan eder ve Allah’ı koymuş olduğu yasaları aşarsa, Allah onu içinde ebedi kalacağı cehenneme koyacaktır ve onun için alçaltıcı bir azap olacaktır.” (en-Nisa 4/14).

Evet demek ki; Her yerde biz kullar için, oranın adeti değil, Allah’ın Kur’an’daki emri i, yani  ayeti geçerlidir.

Araştırmacı ve ilahiyatçı yazar Hüseyin DENİZ