Sevgili okurlar, Trabzon’ un tam göbeğinde bir park vardır, meydan parkı. Atatürk kaidesi (büstü) altında otururken yaşları 70 in üzerinde olan iki bayanın konuşmasına şahit oldum. Kadının biri diğerine seslenerek; ula Hanife, biliymisin haburda pilav dağuttuler, pilavun üzerinde de beyaz tavuk eti vardi, dedi.
Diğeri de ona dönerek; Halide ne diysin, haşimdi olsa da yesek. İsminin Hanife olduğunu öğrendiğim bayan tekrar seslendi, o zaman haburda beyaz bir çadır vardi, çadırın içerisinde bir grup insan bunları dağıtiydi dedi.
Kaidenin altında, yanımda oturan bir bayan iki yaşlı hanıma seslendi; Pilav verene oy bedava. Yaşlı kadınların biri hemen haykırdı, kızım dedi yanlış söyliysin; Oy verene pilav bedava. O anda gülme krizine tutuldum. İnanın yazarken de gülüyorum. Ağlanacak halimize mi gülüyorum, kadınların muhabbetine mi gülüyorum, ülkem insanının düştüğü duruma mı gülüyorum bende pek anlamadım.Aslında siyasetten falan da anladığım yok benim, biraz kıvırtabilseydik üzerine 3-5 te yalan sözcükler oh ne ala, al sana siyaset. Biz bu işe soyunduğumuzda inandığımız gerçekleri halkımızla paylaşacaktık. İyilik nereden gelirse gelsin alkışlamasını bilmek gerek. Olumsuzlukların karşısında da direnmek gerek. İşte bizim siyasetimiz bu.
Ama o iki yaşlı insanın bir tabak pilava tav olmaları onların Anadolu kültürünü yaşatmasından geliyor sanırım. Çünkü özellikle güneydoğu ve doğu Anadolu bölgesinde yöre halkı biraz demli misafir geldiğinde tavuğunu keser, pilavın üzerinde misafire ikram ederlerdi. Gerçi şimdi ikram edilecek köy tavukları da yok ya hadi neyse..
Değerli okurlar Karadeniz’in insanı gerçekten mizah. Bu mizahı yaşarken yaşatıyorlar bizlere. Yukarıdaki örnek gerçek bir örnektir ve bunlardan bir tanesidir. Peki spor bakanı bay Suat Kılıç, ilin birini ziyarete gittiğinde kendisini sorularla bunaltan bayanların birine; sen önce bize oy ver, ondan sonra bizden hizmet bekle, dememiş miydi? Dedi, spor bakanının bu tavrı da komedi perdesinde yayımlansa müthiş bir alkış alır sanırım. Seçilmişler kendilerini sadece kendilerine oy verenlere karşı mesul zannediyorlar. Çünkü bizdeki anlayış bu, menfaat, rüşvet, beklenti, çıkar vs…Şimdi size soruyorum, hep beraber ağlayalım mı, yoksa hep beraber gülelim mi?O iki yaşlı hanımefendinin şahit olduğumuz konuşmalarına. Günümüzde sistem oy verene pilav bedava üzerine kurulmuştur. Aynen Halide teyzeyle Hanife teyzenin konuştukları gibi. Vah ne iyi adamlar, meydanda gezerken karnımız acıktı meşhur Trabzon simidine 50 kuruş vermekten se pilav üstü tavuk yiyoruz. Bal ile kaymak gibi oldu vallahi.
Sevgili okurlar buyurun pirincin taşını siz ayıklayın…