Dünyada oynanan oyunların kuralları, oluşturulmuş merkezler tarafından tespit ediliyor.Oyun sahasında kuralları uygulayacak hakemler yetiştiriliyor.Oyuncularda kurallara uygun oyunlarını oynuyorlar.Bu merkezler oyun kurallarını zamana ve şartlara uygun olarak değiştiriyorlar.Oyunu oynayanlar yeni kurallara uymaları için hakemler tarafından bilgilendiriyorlar.Kurallara uymayanları hakemler aracılığı ile cezalandırıyorlar.Cezalandırılmış oyuncular  sahadan uzaklaşıyorlar.Yeni oyuncularla oyunlarına devam ediyorlar.

       Dünyada üretimi ve tüketimi yöneten sermaye gücü (emperyalist güç) koyduğu kurallar ile oyunları belirliyor.Oyunu oynayan oyuncularda kendilerini yöneten hakemler tarafından denetleniyorlar.Kurallara uymayan oyuncularda cezalandırılıyorlar.Emperyalist güçler oluşturdukları kurumlarla kurallarını oyunculara kabul ettiriyorlar.İMF ile para hareketlerin,Nato ile silah hareketlerin,BM ile siyasi hareketlerin kurallarını koyuyorlar,bütün oyuncuların kurallara uymasını istiyorlar.Hakem olarak seçtikleri devletler aracılığı ile oyuncuları denetliyorlar.Kural hatası yapan oyuncuları hakem devletler aracılığı ile cezalandırıyorlar.Hakem devletler kural hatası yaptığında ,hataya uygun kurallar yapıyorlar.
       1900'ün başlarında emperyalist güçlerin hakemliğini yapan İngiltere oyunun kurallarını,oyuncu olan diğer ülkelere uygulanmasında etkin rol oynuyordu.Oyuncu olan Osmanlı'da oyunun kurallarını aksatıyor,hakem olan İngiltere tarafından cezalandırılıyordu.Osmanlı milli üretim ve tüketimden uzaklaşıyor,her geçen gün emperyalist güçlerin kuralları ile yaşam bulmaya çalışıyordu.1. Dünya Savaşı içinde Çanakkale'de emperyalist güçlere karşı oyunun kurallarını bozsa da savaşın sonunda yenilince emperyalist güçler İngiltere hakemliğinde oyunun kurallarını ihlal ettiği için Osmanlıyı cezalandırıyor,saha dışına atılıyordu.
      Osmanlı'nın sahadan atılmasını kabullenemeyen Atatürk emperyalist güçlere karşı tam bağımsızlık,milli ulusal üretim ve tüketim kurallarını ortaya koyarak karşı çıkıyor.Anadolu'da verdiği mücadeleyi Türk milletini arkasına alarak kazanıyor.Türkiye Cumhuriyeti Ulusal Devletini kurarak dünya milletlerine de emperyalist güçlerin kuralları dışında,kendi milli kurallarını koyarak var olunabileceğini kanıtlıyor.Dünya emperyalist güçlerinin hakemi durumunda olan İngiltere'nin de kurallarının yıkılabileceğini anlayan diğer milletler bir bir Ulusal Devletlerini kurarak İngiltere'nin hakemlik görevine son vermesini sağlıyorlar.
      Emperyalist güçler İngiltere'den sonra hakem gücü olarak Amerikayı ortaya çıkarıyorlar.2. Dünya Savaşından sonra Amerika emperyalist güçlerin hakemi durumuna geliyor.Günümüzde emperyalist güçlerin oyun kurallarını,oyuncu olan ülkeler üzerinde uygulanmasının hakemliğini yapıyor.Kural hatası yapan ülkeleri cezalandırıyor,saha dışına atılıyor.

      Orta Doğu ülkelerinin günümüzdeki yaşadıkları emperyalist güçlerin kurallarına uyum sağlamak için Amerika hakimliğindeki cezalandırmalardır.Emperyalist güçler Orta Doğuyu İslam oldukları için cezalandırdığı da ortadadır.İslam kültüründe üretim ve tüketimde faiz haramdır.Emperyalist güçlerin kurallarının özü faizdir.Orta Doğuya demokrasi adı altında getirilmek istenen faizin üretim ve tüketimde vazgeçilmez kurallarını kabul ettirmektir.İslam kültüründe varlığını sürdüren Türkiye'de emperyalist güçlerin hakemi olan Amerika tarafından terör beslenerek cezalandırılıyor.
      Atatürk'ün kurduğu Ulusal Devlet var oldukça emperyalist güçler oyun kurallarını istedikleri gibi oynayamıyorlar.Amerika eliyle Ulusal Devleti ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.Başkanlık sistemi adı altında uygulamaya koyuyorlar.
      Atatürk'ün Ulusal,milli üretim ve tüketim kurallarından uzaklaştığımız her adım sonunda,emperyalist güçlerin oyun kurallarını istesek de,istemesek de kabullenmiş olmuyor muyuz?