Bizim mahallenin adı oldu..?
Ne demek ,öyle mi..?
Aslında hayal görmeyenlerin görmesi gereken gerçeklik durumu.Anlatmalıyım ;anlatacağım da,o zaman birilerinin hazır reçetesi” hayal” yine hayal görmekte,gaipten havadisler beklemekte veya bunların hepsi işte bu denilecektir.Yine de olsun ,ben anlatacağım.
Bilindiği gibi “kaşığı kırılsın” diyerek kaşığımı kırmayacağım ama birilerinin diline acı biber süreceğim ve ne oldu,nerede bir kurt öldü de buraya düştü diyeceğim.Demeliyim değil mi..?
Ben ve çocukluğum ,ben ve gençliğim ,ben ve orta yaş ve yaşlılığım burada geçti-geçiyor.Tüm birikimim ve yaptıklarım ,yapabildiklerim yine burada...
Öyle ise;bu hak lazım gele...
Bir zamanlar siyaset yapanlar için denilir di;Bir mahalleye gittiklerinde,o mahallenin ileri gelenlerinden birileri ihtiyaçları olan hizmetleri söylerlermiş ve o siyaset insanı ,yani pol-i-ti-ka-cı ,en yakınında gördüğü bir kağıt’a yazarmış,genel de bu kağıt içtiği sığara paketi olurmuş.Tabi ki ,siğara biter ve o ihtiyaç,hizmetlerin yazılı olduğu kağıt parçası da birlikte en yakın yer olan ,bir dere kenarı,bir çöp alanında yerini alırmış.Daha sonraki zamanlarda ,çizgili ve çizgisiz parşömer denilen kağıtlar icat olundu ve yazıya döküldü ama onun da hükmü,cürmü kadar yer kaplar oldu.Zaman geldi,kağıtlar renklendi,inceldi,yazıldı ve resmi anlam taşıması zaruriyet halini aldı velakin ,o’nu yazan mürekep,kalemler “sanal” alem olarak yer aldı.Yani,Kalem yazdı ve yazı bir süre sonra yer-yeksan olup uçtu...Uçtu uçtu kuş uçtu...İlkokul sıralarında öğrendiğimiz-öğrettiğimiz “fiş” olup uçtu.
Uçmaz dediğimiz zamanlardan zaman geldi,sıra numarası,tarih-seri numaraları diye ve inter-net,e-devlet kanalıyla yerinden sorgulama ,sorma,takip etme modası icat edildi de,rahat bir nefesli çalgı çalmaya başladık,hatta daha da ileri gittik,Sosyal medya ve diğer hesap kanalları imdadımıza yetişti. BİMER ve nice şikayet kutuları gözümüzün içine girdi,elimizin altında inledi ve S.O.S vermeye çalışan “çığlığımız” hayat buldu.Yani;Sosyal medya,çağın devrimi kalıcı olan siteler ve haber kanallarıyla dünyaya eşkıya hükümdar olmaz sözü,dünya da olup bitenler den haberim vardır,saklanılamaz,saklayamazsınız,ne kadar beyin uyuşukluğu,akıl tutulması,yalanlardan dünya kurma çabanız ,yönetim buyruklarınız,ihanet,hainlik,yalan,çarpıtma,iftiralarınız olsa da,bizim mahallenin çocuklarının söylemi olan” güneş balçıkla sıvanmaz” sözü yerinde duruyor, varıldı.
Söz nereden nereye ulaştı,Allah aşkına isnatlar ve hayallerin nerede kaldı diyecektim ki;Geldim işte:Bizim mahalle yaklaşık yaşayan ve beslediği insan durumuyla otuzbinlerde ve sayısı yapılmakta olan ,Su ihale hattı(Pencik-Kabataş),Yol güzergahı;Çatalpınar-Alankent-Perşembe yaylası,Kumru-Korgan-Alankent perşembe yaylası,Alankent geçiş ve Kabataş-Aybastı gibi yollar ve kavşaklar ile ve Alankent coğrafi üs ve alanıyla “cennet” denilen bir alan ve bu alan da ikamet eden,sahiplenilen arazi yapısının güzel ve arazi sahiplerinin elindeki arazi miktarlarının parçalanma ve parçalandıkça küçülerek yetmezlik olduğuna bakıldığında,Sat ve kurtul formülüyle bir anda satılıp-yok edilecek olması bu alanı cazip hale getirebilir ve İşte;Kurt burada öldü.
Nasil..?
Sizler,1945 sonrası ikinci dünya savaşı(payedim) sonrası oluşturulan haritaya bakınız görürsünüz.Özel de de;Filistin ve İsrail... Bu bölgemiz “Yeşil yol” projesi içerisinde olan illerimizden ve HES denilen ve rakam olarak onyedi rakamı telafuz edilen , yörenin makisi olan gürgenden ismini alan bir hazır bekletilen projenin varlığını biliyoruz.Arazi dar ve parçalı,yaşayan insanları ekonomik olarak zayıf ve kendilerine özgü bir kültür ve yaşam içerisindeler ve gençler;burada kalıp ne yapacağız,toprak doyurmuyor ,en iyisi kurtulmak ibadetindeler ve orta-yaşlılar ise;Biz kaldık ne bulduk inancıyla dereye girip balık tutup,kıçları ıslanmasın istiyorlar.Eee ne olacak şimdi;sat ve kurtul...
Arazi üzerinde görsel olarak “hizmet” yapılacak,kalıcı olarak;Yol-su-iletişim ve ulaşım sağlanılacak,Yöre de Tanrı vergisi tabak içi gibi cennet bir yöre,insanları perişan ve yazı başlığı gibi;Palimpsest(yani bir zaman sonra kaybolan,unutan) olunca;İş tamam..!
Benim gibi som ağızların işi burada başlıyor ve ”Silah icat oldu mertlik bozuldu” söylemine ilave olarak;Görsellige önem ver,yüreklere gir ve onların ağzında ki ekmeği al ,Karga-Tilki masalı nede olsa okunmayan kitaplar da kalmış..Haydi paşam satılık Vatan var,Kelepir fiyatına ,batan geminin son malları bu Vatan;İçi dolu fıçıcık hem de;Vay bee,yine sarıcalı yuvası olmasa da yaptı yapacağını değil mi..? Kazancınız bol olsun,gözümüz yok Allah bereketini artırsın..?