Kendi kanaatime göre 14 Şubat Sevgililer Günü değil, alışveriş yapma ve hediye alma günü diyorum. Bugün olduğu gibi basın ve televizyonlarda bir reklâm telaşıdır gidiyor. O gün ne yapılacağı, nerelere gidileceği, ne armağanlar alınacağı gündemde. Keşke Her gün insanlar birbirlerine sevgi dolu ve özenli davransa ve duygularını özel günlere saklamasa ne güzel olurdu. Yaşadığımız hayatta her günün hayatımız için özel olduğunu bilsek ve ona göre hareket etsek, hayatımızın yaşam müddetini kim garanti edebilir. Tabiî ki hiç kimse, sevgi evrenseldir, dokunduğu yeri canlandıran, güzelleştiren, hayat veren bir iksirdir. Her devirde, her yaşta, her ortamda ve her çeşidi ile asla tartışılamayacak bir duygu yoğunluğudur. Bu sevgi yalnız gençlere ait bir duygu değildir. SEVGİNİN, AŞKIN, yaşı başı, genci ihtiyarı olmaz. SEVGİ EVRENSELDİR. Başta kendimiz olmak üzere tüm canlıları sevme sanatıdır. İyimser bir bakış, ellerin birbirine dokunması, hoşgörü, sağduyu yoğunluğu, yaratıcılığı geliştirir, ateşe verir. Yağmurlu ve sisli havaları bile güneşli ve parlak gösterir. Hayatı paylaşmanın HAZINI yaşatır. Özlem ve AŞK hissi yan yana iken bile uyandırır. Sevgi insanın temel taşlarından biridir. Sevgi olduktan sonra başarılamayacak hiçbir şey yoktur. Bütün bu olanlardan sonra bence: SEVGİNİN, AŞKIN ve MUTLULUĞUN günü olmaz. Bunların hepsi an meselesidir. Hepsi insanın beyninde yeşerip meydana gelen bir meyve gibidir. Düşünüyorum da nerede eski sevgililer. ( Leyla ile Mecnun – Arzu ile Kanber – Romeo ve Juliet) sevgileri ve aşkları. Her şeyin sahtesi çıktı. Zira birbirlerini sevip gibi gösterip evleniyorlar. Piyasada reklâmlarını yapıp çocuk sahibi olduktan sonra bir ay içerisinde boşanıyorlar. Artık eskisi gibi bir yastıkta kocayan veya bir yastığa baş koymuş olan sevgiler, aşklar ve beraberlikler mazide kaldı. Her şey maddiyata ve menfaate dayanıyor. Aşk ve sevgiler insanların kutladığı toplumsal bir olay haline gelmiş. Bugün ise tam dünyada âşıkların ve sevgililerin birbirlerine aşklarını ve sevgilerini çeşitli mesajlar ve hediyelerle ya da baş başa bir akşam yemeği kutlaması gibi etkinliklerle geçiriyorlar. Bütün bunun doğal sonucu olarak aşkın ve sevginin meydana getirdiği SEVGİLİLER GÜNÜ ticaretle birleştirilerek Pazarlama ve sevginin reklâm günü olarak piyasası oluşturuluyor. Sevgi sözcükleri ile birlikte bir aşk ve beraberlik yaşayarak evlenin ve mutlu sonla eriştirin diyorum. Her sevginin ve aşkın sonu böyle olmalıdır. Yapmacık ve aldatmacı sevgilerden ve günlerden yana değilim ve asla tasvip etmiyorum. Her zaman insanların birbirini sevdiklerini söylemelerini veya söylemiş kadar hissettirmelerini tercih ederim. “ Nasıl olsa o biliyor” diye düşünülmesini hiç doğru bulmam. Ama sizinle paylaşacağım her günlük sevginin seni asla unutturamaz olmasıdır. Gerçek sevginin söylemeden, sormadan ve asla kavuşmadan da var olabileceğini….  Sevgililer gününün ticarete dökülmesi yerine masumane ve içtenlikle kutlanması daha güzel olmaz mı? Ekonomik durumundan dolayı sevgilisine bir gül dahi alamayacak, kalbi sevgiyle dolu ne gönüller var, biliyor musunuz? Bütün bu yazdıklarımdan sonra onaylamayışıma rağmen, sevgiyi hissetmek de güzeldir, hissettirmek de. Sevgili heyecan duyar, hayal kurar, sevdiğini söyler, birlikte olmaktan bir şeyler yapmaktan hoşlanır, bunu da belli eder.
Sevgililer günü, evli olsak da ‘’SEVGİLİ OLMA ‘’halini hissetmek için iyi bir fırsat. Sevdiğinize düşünüldüğünü, sevildiğini, kendisi için zaman harcandığını hissettirin. Ona bir hediye alacaksanız önemli olanın hatırlanmak ve düşünmek olduğunu unutmayın. BEN VE EŞİMLE BİRLİKTE BU DUYGUYU YAŞAYAN HERKESİN SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN….