Geçenlerde turla Gaziantep, (Halfeti ) Hatay, Adana, Mersin olmak üzere yol dahil toplamda beş günlük; dört İli kapsıyan tur programınca uygulanan gezilecek; görülecek yerlere gittik. Ordu’dan çıkarken Dereyolu (Melet Çayı vadisinden giden yol) ile Mesudiye, Koyulhisar, Suşehri, ve demamında yol ayrımından Sivas’ın Zara İlçesine; oradan Erzurum, Erzincan, Sivas, Ankara yolu üzerinden; Sivas’a geldik; yani gitmemiz gereken illere dikey yol almamız gerekiyorken; yaklaşık Zara’dan Sivas’a 68 km yatay yolla gittik; oysa Sivas İlinde; Koyulhisar İlçesi’nde Sivas İl Merkezi üzerine (Koyulhisar’dan) vasıflı bir yol olsa; bu mesafe yaklaşık; 45 dakika veya 1 saatte alınabilse; yol hem çok kısalacak; hemde çok zaman almadan Sivas’a ulaşacağız. Şu anda böyle bir yol; yapılmış veya planlanmış değil. Oysa yapılmış olsa Ordu’dan Gaziantep, Adana, Hatay, Osmaniye, Mersin yönüne gidecek araçlar; çok kısa sürede Sivas’a ulaşabilecekler.
Sabah 5 te gezimizin ilk durağı Şanlıurfa’nın Halfeti İlçesine geldik; burada bir tesiste kahvaltımızı aldıktan sonra; Birecik Barajı üzerinde tekne turu yaptık. Barajın içinde tekneyle dolaşırken su altında kalan evleri, cami minarelerini, köylerin su üstünde kalan kısımlarını ve yöreye has özellikli mağaraları gördük. Yağışın çok az olduğu bölgelerde; barajlar enerji ürettikleri gibi; sulama suyunuda depoluyorlar; buradan bölgenin içme suyu sağlandığı gibi mevsim ihtiyaçlarına göre bulundukları bölgenin sulamasına verdikleri suyla sağlıyorlar.
Tekne turumuzdan sonra Gaziante’e öğlen döndük; ve ilk şehir turumuzu yaptık; sonrasında Bakırçılar Çarşısı, Sedefçiler Çarşısı, Mozaik Müzesi ve Antep Kalesini gezdik; Kale gayet güzel korunmuş ve dış restoreside güzel yapılmış ; görülmeye değer tarih. Otelimizde geceledikten sonra Hatay’a gitmek üzere yola çıktık; yolda bazı dinlenme tesislerinde ihtiyaç ve dinlenme molası yaptık. İlk Hatay’ın Dörtyol İlçesinden geçtikten sonra İskenderun’a vardık. İskenderun turdaki arkadaşlarında ortak fikri; çok güzel olduğu şeklindeydi. İskenderun’un nüfusu 250 bin civarında; gündüzün özellikle deniz mevsiminde 350 bin civarında olduğu sanılıyor. İskenderun deniz kenarında; büyük bir limanı var ve çok fazla mal ihraç ve ithal edilen bir bölgemiz, ayrıca Demir Çelik tesisleriyle mükemmel bir sanayii kentide; her yer narinciye, zeytin bahçeleri ile dolu. Sonrasında Hatay’a gittik. Şehir turundan sonra Hatay Arkeoloji Müzesini ziyaret ettik; gerçekten çok güzel dizayn edilmiş, sonra Habib-i Neccar Camii; sonrasında bazı palanlanan mekan gezileri restorasyon yapıldığı için ziyaret edemedik. Hatay’ın içinden Asi Irmağı ve denize ters yönde akıyor ; ancak yine Hatay topraklarından denize dökülüyor; şehir içinde % 70 eğimle yapılan tampon duvarın içinde çok güzel bir Irmak Yatağı görüntüsü var. Hatay’da Mustafa Kemal Üniversitesi ve İskenderun Teknik üniversitesi var. Otelimizde gecelemeden sonra sabah Harbiye Şelalesini ziyaret ettik. Hatay’ın 1 milyon 609 bin 856 nüfusu, rakımı yaklaşık 100 metre, ve onbeş ilçesi var. Hatay’ın Amik Ovası verimli bir tarım arazisidir. Portakal, mandalina, kavun, karbuz, üzüm, incir, kayısı yetiştirilir. Madenlercede zengin.
Sabah 9 da Adana’ya hareket ettik; öğle üzere Adana’ya vardık. Adana’da ince çini ihçiliği ve iç yüksekliği ile görkemli bir yapı olan Sabancı Camisi’ni ziyaret ettik; sonrasında saat Kulesi, Tarihi Adana Taş Köprüsünü ve Eski Adana Evleri, teşbihçiler Çarşısı, Sinema Müzesi ve Atatürk Evini ziyaret ettikten sonra; Mersin İlinin Tarsus İlçesine geçtik; burada Kleopatra Kapısı, şehir turu ve devamında Mersin’e geçtik. Otelimizde geceledikten sonra sabah Mersin Şehir Turu, Silifke Narlıkuyu Cennet Cehennem Vadilerini gördük ( Çoğrafya Şekli ); Dilek Mağarası ve Kız Kalesine tekneyle geçip; orayı gezdik. Mersin’de hava oldukça ılımandı ve tek tük olsa denize girenlerde vardı. Yeniden Mersin’e gelip; serbest zamanda şehrin yaya bölgesini gezdikten sonra; akşam saatlerinde İlimize döndük.