Geçenlerde bir iş yerine uğradım. Patron beni tanımış olacak ki çay ikram etti. O arada iş yerinde çalışan elemanlar benim verdiğim işi süratle yapmaya çalışıyorlardı. Ben patronla sohbet ederken patronun kendini metihlerini bol bol dinledim.
Efendim, İstanbul’da iki iş yeri varmış, Perşembe de iş yeri varmış, …. Hastanenin karşısında iş yeri varmış. Bu iş yerlerinde onlarca insan çalıştırıyormuş. Patronu biraz dinledikten sonra, sende zaten müteşebbislik ruhu var, helal olsun, tebrik ederim dedim. Umarım kazançlarının, gelirlerinin tamamını vergilendiriyorsundur diye söyledim.
Patron, tabii ne demek, ben vergi kaçırmam dedi. Ben haram ekmek yemem dedi.Biz sohbete devam ederken iş yerinde 23-25 yaşlarındaki esmer yağız bir delikanlı patronun yanına geldi.
Patron dedi, dişim çok kötü ağrıyor doktora gitmek istiyorum diye söyledi.
Patron, delikanlıya biraz sonra gel dedi. Ben önce müdahale etmek istemedim ancak işler sıkıntıya binince müdahale etmek zorunda kaldım.
Ya patron dedim, verin bir sevk kağıdı çocuk doktora gitsin, ağrıları dinsin. Patron kıvırmaya başladı. Ya işte bu yeni elemanımız da deneme sürecinde de daha sigortasını yaptıramadık ta vs…
Ben şaşırdım. İşim tamamlanınca patrona teşekkür ettim, ücretimi ödedim, gazetecilik ruhum da canlanınca patronun diğer iş yeri Perşembeye gittim.
Perşembedeki iş yerinde bir müdür, üç genç arkadaş çalışıyordu.
Bu gençlerin birine sordum, bak dedim burada asgari ücret verildiğine dair yazı yazıyor, sen en az asgari ücret m alıyorsun dedim.
Genç arkadaş, ne gezer bey amca (bizi biraz yaşlı gördü galiba) banka hesabıma asgari ücreti yatırıyor, ben 200 TL sini geri iade ediyorum. Yani benim aldığım maaş 500 TL civarında.
Ben neden bunu böyle kabul ediyorsun diye sorduğumda, yoksa bizi çalıştırmıyor, işten atıyor diye yanıt verdi.Evet değerli okurlarım, gencecik çocukları iş yerlerinde çalıştırıyorlar. Sezonun en yoğun olduğu aylarda deneme süresi deyip sigortasız çalıştırıyorlar. Ve ya sigortalı gösterip asgari ücreti gençlerin hesabına yatırıyorlar, yatırdıkları ücretin önemli bir kısmını elden geri alıyorlar.
Türkiye de ki sistem bu. Benim size bahsettiğim bu olaylar tamamı ile bir kurgu. Ama bu kurgular gerçek yaşamın kesitinden bir örnektir. Sömürü bir düzende gençlerin hakkı gasp edilirken maliye nerede diye bana sormayın sakın. Onlar seksi şarkılarla kendilerini mi avutuyor yoksa bir heyecanla mı yaşıyorlar bilemem. Ama bildiğim bir gerçek daha var, iş yerlerini, fabrikaları, mağazaları düzgünce denetleme yapılmamasıdır.
Sigortasız çalıştırmanın kanundaki yerinden bahsedelim birazda.
Kayıt dışı / sigortasız işçi çalıştıran yerleri ve ya kişileri 170 numaralı telefona şikâyet edebilirsiniz. İhbarınız 30 gün içinde sonuçlandırılmak mecburiyetindedir.
Sigortasız çalıştırmanın cezası işçinin çalıştığı süreye ve işçinin niteliğine göre değişmektedir. Bir işçiyi 1 yıl sigortasız çalıştıran bir işveren 25.000 TL civarında ceza öder.
Bir başka husus ise işçinin deneme süresi. Değerli dostlar SGK kanununa göre deneme süresi yoktur. Ancak iş kanununa göre deneme süresi 2 ay ile 4 ay arasındadır. Taraflar anlaşırsa bu süre kısa tutulabilir. Ancak deneme süresinde dahi işveren kesinlikle işçiye sigortasını yaptırmakla yükümlüdür ve en az asgari ücret öder.
GÜNÜN SÖZÜ: SİGORTA İŞÇİNİN YARINLARINLARINI KAPSAR…