Prof. Dr. Efendi, Uluslararası Multipl Skleroz (MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl mayıs ayının son çarşamba günü kutlanan Dünya MS Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, bugüne yönelik düzenlenen etkinlikler ve çalışmalarla MS hastalığına karşı farkındalığı artırmayı amaçladıklarını vurguladı.
MS'nin toplumda genelde az bilinen bir beyin ve omurilik hastalığı olduğunu aktaran Efendi, hastaların güçsüzlük, görme kaybı, dengesizlik gibi şikayetler yaşadığına dikkati çekti.
Prof. Dr. Efendi, hastalığın temelinde genetik, çevresel etmenler ve viral enfeksiyonların yer aldığını ama tam olarak nasıl başladığının bilinmediğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:
"Hastalık genellikle 20-40 yaşları arasında ortaya çıkar. Bu yaşlar dışında çocuklarda ve daha ileri yaşlarda da görülebilir. Ortalama başlangıç yaşı 31-33 yaşlardır. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre 2 kattan daha fazladır. Türkiye'de yaklaşık 70 bin MS hastası bulunmaktadır. Bu hastalığın direkt olarak genetik geçişli bir hastalık olmadığını biliyoruz. Kesin olarak genetik bir geçiş olmasa da bazen kuzenler arasında, anne çocuk arasında bazen de kardeşler arasında bu hastalık görülebilmektedir."
"MS tedavisi olmayan 'çaresiz' bir hastalık değil"
MS'de doğru, erken tanı ve tedavi planlamasının çok önemli olduğunun altını çizen Efendi, muayene, MR bulguları, laboratuvar incelemeleri ile MS tanısının konulduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Hüsnü Efendi, MS hastalarında bazen hap bazen de damar yoluyla bağışıklık sistemi üzerinden etki eden tedaviler uygulandığını, ayrıca diyetisyen, fizyoterapist ve psikolog desteğinin bütüncül destek süreci açısından önemli olduğunu aktardı.
Düzenli egzersiz, yoga, pilates, beslenme tarzında değişiklik gibi tamamlayıcı uygulamaların da yaşam kalitesine olumlu katkı sağlayabildiğini vurgulayan Efendi, şunları kaydetti:
"MS hastalarının tanı aldıktan sonra ilgili nöroloji kliniklerinde düzenli takipleri yapılmalıdır. Hastalığın seyrinin takibi, kullanılan ilaçların etkinlik ve güvenilirlik açısından izlemi açısından düzenli takip büyük önem taşımaktadır. MS tedavisinde son 10 yıldır hızla artan çalışmalar ve tedavi seçeneklerinde artış tedavi başarısını artırmıştır. Gelecek yıllarda bu çeşitlilikte daha da artış olması beklenmektedir.
MS hastaları için söylenecek en önemli şey çaresiz, tedavisi olmayan bir hastalık olmadığıdır. Son yıllarda yeni geliştirilen tedavi seçenekleri ve henüz deneme aşamasında olan yeni ilaçları da düşündüğümüzde, giderek artan tedavi seçenekleri ile artık daha etkili ve güvenli MS tedavisi mümkündür."
Prof. Dr. Efendi, dernek olarak Dünya MS günü kapsamında farklı illerde hasta ve yakınlarını bilgilendiren toplantılar ve sosyal etkinlikler planladıklarını da bildirdi. aa