Ezik olmak çok kötü bir duygu olsa gerek. İnsanların bir tarafı eksik, eksik olunca tam olanların yanında kendini ezük hissediyor. Güçlü olan, cebinde parası olan karşısındakini hor görüp tepeden bakmaya bayılıveriyor. Bu yurt içinde de böyle yurt dışında da böyle olsa gerek.
Hükümet güncel yaşadığı için geçmişi, yapılan hakaretleri çok çabuk unutuyor. Ama bizler unutmuyoruz, unutamıyoruz tabi. Onurumuz kırıldı mı onuru tamir etmek kolayda değil.
Amerikalıların, Türk askerlerinin kafasına çuval geçirmesi,
İsraillilerin gemimizi vurup insanları şehit etmesi,
Suriye’nin korkmadan jetimizi vurarak düşürmesi,
Rusya ve İran’ın Suriye’nin yanında görünüp bize diş bilemeleri,
Amerika ve İngiltere gibi emperyalist güçlerin, savaş uçaklarımız hazır deyip bize ara gazı vermeleri,
Türkiye’yi bölgede şamar oğlanı haline dönüştürmüştür.
Korkumuz odur ki, bölgede Ortadoğu’nun lideri gibi görünüp aslında hiçbir şey olmadığımızı ve bölge ülkelerinin bizi kalaya almayacaklarını anlayamamış olmamızdır.
Hükümetin adamları TV lerde boy boy görüntü veriyorlar. Kürtaj, sezaryen, Uludere derken Polis ve Askerlerimizin şehit olmaları bile önemsenmeyecek duruma gelmiştir. PKK piçlerinin elinde bir torba var. Torbanın içinde asker, polis ve öğretmen yazıyor. Bu kahpeler tombala çeker gibi torbadan çekiyor. Bir gün askerimiz, bir gün polisimiz şehit ediliyor. Öğretmenlerimiz kendi ülkelerinde dağa kaldırılıyor.
Ne diyor iktidar;
Geliştik, büyüdük, dönüştük, ileri demokrasiyi yakaladık. Valla gören varsa beri gelsin, bizde görelim.
Bu emperyalist işgalcileri kurtuluş savaşında denize döken bu kahraman milletimiz değil miydi.
Şimdi ise fistan eteği giymiş Suriyelilerin vurduğu jette görevli iki pilotumuzun yasını tutuyoruz. Bazı yalamalar, kurtuluş savaşının yalandan olduğunu ve yaşanmadığını beyan ediyorlar. Tabii ki bizde yalancının diye başlıyoruz.
Bakınız değerli dostlar, şehit kanıyla kızıla boyanmış topraklarımız Araplara peşkeş çekiliyor. İşte Suudi kralı, İstanbul da ki boğaza nazır kocaman sevda tepesini satın alıyor. Devleti ise 10 milyar dolar yardım yapıyor. Bu para nerden geldi, nasıl geldi, nereye gitti bunu yetkililer anlatamıyor. IMF ye 5 milyar dolar vereceğiz diye ahkam kesmek hikaye. Bende buradan söylüyorum, bende IMF ye 25 milyar dolar vereceğim. Dilin kemiği var mı ki ..!
Cumhuriyet tarihimizin en önemli stratejik kurumları küresel sermayenin eline geçti. Şimdi ellerimiz bomboş kaldı. Haberleşme gitti, limanlar gitti, bankalar gitti, tersaneler gitti, açın gözünüzü açın!
Çiftçi artık pamuk üretemiyor, şekerpancarı üretemiyor, ürünler çiftçinin elinde kalıyor. Yol geçecek, han yapılacak aylar öncesinden yandaşların haberi var. Adamlar daha dün çulsuzken şimdi trilyonların sahibi oluyorlar.
Kim verecek hesabı kim!
Şimdi iki pilot şehit oldu, bunları yetiştiren baş komutanı terörist başı diye zindana atıldı. Şimdi soruyorum, bu pilotlar da mı teröristti? Oda TV ve Balyoz davalarında CD lerin incelenmesinde eski yıllara ait olmayıp yeni yıllardaki donatımlardan yapıldığı anlaşıldı. Bazılarında virüs çıktığı iddia edildi. Şimdi bu olay darbesiz darbe oldu.
Gazeteci yazar aylardır zindandan haykırıyor, benim suçum ne, benim suçun ne diyor. Yanıt veren yok. İleri demokrasi değiştirdi bizi değil mi dostlar. Değiştik, geliştik, dönüştük. Ne ala.
Ama bilinen o ki değişmeyen sadece kulağımızın arkası kaldı galiba.
GÜNÜN SÖZÜ: NE ASİ OL ASIL, NE YAVAŞ OL BASIL…