Türkiye’de şu anda trafiğe kayıtlı 30 milyon 883 bin 668 adet araç var. Trafikteki araçların, % 50 den fazlası otomobillerden oluşuyor. Yüzde 19,8 ile motosikletler ikinci sıraya geldi. Yüzde 15,1 ile kamyonetler üçüncü sırada; yüzde 7,3 ile traktörler dördüncü sırada; yüzde 3,2 ile kamyonlar beşinci sıradadır. Yaşam standardı yükseldikçe; ekonomik büyüme istenen düzeyde oldukça, bu rakamlar daha da yükselecek; daha üst modeller satın alınacaktır. Bu durum elbette ki trafik yoğunluğunu da ortaya çıkaracaktır.

     O halde toplu taşıma araçlarının trafik kurallarına uygun seri ulaştırma işlemi; çok iyi seviyede olduğu zaman; yollardaki özel araç sayısı en aza inecek; insanlar işleri gereği gidecekleri yere; toplu taşıma araçları ile gidebilecekler; bu durum; trafik yoğunluğunu normale indirecektir.

     Şehiriçi taşımalarda trafik kurallarına uygun; seri taşımacılık; özellikle akaryakıt tüketimli otobüslerle; ve elektrikli otobüslerle; büyük şehirlere yapılacak yeni tramvay araçları;  ve metro hatlarıyla yoğun şekilde ulaşım hizmetine sokulduğunda; hem akaryakıt tüketimi aza inecek; hem de toplu taşıma; tramvay ve metro hatlarına indiği için; trafik yoğunluğu en aza inecektir. Bir diğer konuda özellikle yüksek hızlı trenin; yurt geneline yayıldığında; ulaşım çok seri hale gelecek; özellikle kış şartlarında çok etkili olan şehirler arası karayolu ulaşımı; yüksek hızlı tren ulaşımı ile sorun aşılacak; mevcut şartlarda günlük 800 bin, ila 1 milyon varil arasında değişen ham petrol tüketimini makul seviyelere çekecektir. Ulaşımda seri şekilde gerçekleşecek; ham petrole ödediğimiz döviz daha makul seviyelere düşecektir.

      Yüksek hızlı tren Ülkemizde yaygın hale geldiğinde; bu teknolojiyi yaşamak, görmek istiyen çok sayıda yabancı (turist) Ülkemizi ziyaret edecek; otobüsler turist taşıma işinde; yine önemli seviyede iş almış olacaklardır. Böylece; fabrikaların üretimi yerinde olacaktır.