Zincir halkalardan ibaret,
zaman dünden.
Dil söylenilenlerden,
Gelecek geçmişten.
Miras hak ise,
İnsan Ata’sından...
Devam diyebilmek için yaşamaya,
Dua edebilmek için gönüle ihtiyaç vardır.Bizde geçmişimizde yaşamış olanlardan emetler sunmaya varız dedik.İşte bir anı demetinden bir tanesi daha..!
Varmış,yokmuş .Ama,yaşanılan hayat içinde dostluklar baki kalsın diyede miras olarak söz bırakılmış.Öyle bir diyarda adı,sanı,namı ve diğerleriyle devam edilebilen bir yerde bekar evi gibi kullanılan bir ev varmış.bir oda,bir mutfak ve tuvalet ile küçük bir banyosu ,hol denilen yerde ise bir lavabosu varmış.Evleri yakın olsa da bir kaç can-ciğer,sarmaş,bilmiş ve yön veren arkadaşlar bir arada bulunmak için var olmayı seçerlermiş.Yine ,işte böyle bir zaman da,bir akşam üzeri anlaşarak,akşam yemeğini de paylaşarak sohbeti endam eelim diye sözleşmişler,söz derken birde kasabadan ellerinde yumurta sepetleriyle gelen,incik-boncuk ,iğne,iplik değiş-tokuşu yapmakta olan ,kırsalda “ettarici” denilen bir olan Kozoğlu Mustafa isimli arkadaşları da yanlarına gelmiş.Hoş,beş derken,hal-hatır ikramında hazır yemeği pay ederken,çay sohbetine,meyveler katarken,çimriliği üstünde olanlar uykuya kendisini satarken,haydi yatmaya ,vakit geç,yarın işimiz çok ,bu ne*,Şeker ,haydi evlere teker teker tekerlemesini kendilerince tornistan ederek çıkmışlar bekar evlrine ve bir oda içerisinde döşemişler bir kenarda sabit duran,yatak-yorgan,yastıkları ,üzerilerine verdirmişler ikinci yorgan,battaniyeleri.Hava muhalefetine dokunmayalım,her günümüz bir gün öncesini aratmasın diyerek,en güzelinden bu geceyi geçirelim sözüne kendilerini vermişler.Haydi Allah rahatlık versin diyerek te yataklarına kıvrım kıvrım şekliyle girmişler.Kısa bir zaman sonrası Kara şaban denilen çanbazın aklı şaşmış,yakınında yatmakta olan Mehmet e aklını saplatmış.La;İlyas seslenişinin karşılığında İlyastan yanıt gelmiş,Ne ,diyorsun Şaban seilenişine Şaban dan Bu gece sıra kimdeydi,Her halde babam olan Mehmet teydi demiş.Mehmet yorganını kaldırmadan se vermiş.Uşaklar,ben her gece elinizin altındayım,bak bu gece misafirimiz gelmiş,nasıl olsa bu yarın gider,el birliğiyle bu gece Mustafayı düzelim demiş.Şaban,İlyas bu iş güzel iş,fikirde güzel,her gece ayni kişiler olmasın bu gece Kozoğlu Mustafa bize yeter demişler.Ve Biraz sonra tam uyur,bizde onu istediğimiz biçimiyle düzeriz sözüyle anlaşmışlar.Olan bitenler,söylenilenlerden bire bir haberi olan Mustafa uyumamak için kendisini zorlamış,her horlamaya kanmadan ,bunlar yalan yapıyor sanmış.İlyas,Mehmet,Şaban uyusa da Mustafa uyumamış.Ha şimdi,ha birazdan derken ,Sabah etmiş,gözleri uykusuzluktan şişmiş,ezan sesiylede yattığı yataktan fırlamış,kendisini dışarı vermiş.İmam Salih e durumu nasıl söylemeliyim derken,Salih oynanılan oyundan akşamdan haberdarmış.Namaz ile birlikte Mustafayı bir yana çekmiş ve Mustafa şurada kaynatılmış bir ibrik su var,seni bozmuşlar,cenabet etmişlerdir demiş.Mustafa ne diyeceğini bilemediği halde,yok yava selavat vermiş ,Mehmet,Şaban ve İlyas ın namaza geldiğini gördüğünde ve yapılanların bir şakadan ibaret olduğunu sonradan bilmiş.
Onlar çıkmış kerevete bizler inelim yeniden yer yüzüne...Mekanları cennet,mirasları hak kalsın,sözleri unutulmadan dilden dile, nesilden nesile hoş seda kalsın...Nicelerine...