Geçen hafta sonu Cuma günü yazmış olduğum “CHP DE DAMDAN DÜŞEN(KONTENJAN) BELEDİYE ENCÜMEN ADAYLARI” yazımdan dolayı olumlu ve olumsuz eleştiriler aldım. Özelikle Perşembe günü yazmış olduğum yazı ile Cuma günü yazmış olduğum yazının büyük çelişkiler taşıdığını tarafıma bildirildi.
Sevgili okurlar, CHP li olmak özgür bir kimlik taşımayı gerektirir. Ben yazmış olduğum yazılarımda maddi ve manevi hiçbir beklentim yoktur, hiçbir grubun veya kişinin buyruğunda değilim. Sadece almış olduğum bilgileri siz değerli okurlarıma objektif olarak yansıtmaya çalışıyorum. Yazılarınızda beni eleştirebilirsiniz veya olumlu katkılarda da bulunabilirsiniz. Ancak bilmenizi isterim ki hiçbir fert veya grup kendi görüşlerini bana dikte ettiremez ve köşeme yansıtamaz.
Eşimle birlikte kah Ordu sokaklarında kah CHP parti binasında CHP nin ilkelerini savunmaktayım. AKP iktidarının nasıl uğurlanacağını dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Çünkü şunu iyi biliyorum ki Türk milletinin siyasi lideri Mustafa Kemal Atatürk, milletine iki önemli miras bırakmıştır. Bunlardan biri Cumhuriyetin ilanıdır, bir diğeri ise CHP dir. Bu partiyi hiçbir bireyin hiçbir grubun yozlaştırmaması için gerekli bildirimleri yapacağım ve yapmaya da devam edeceğim.
Sevgili canlar, ben 2008 yılından beri CHP nin üyesiyim. Ondan önce memur olmamdan dolayı fikren ve zikren üyeydim. Ama Allah aşkına bu kadar yalaka, bu kadar taraflı, bu kadar mesnetsiz, bu kadar çıkarcı odakların olmasını içinize sindirebiliyor musunuz?
Ne demek gruplar. Özgür bireylerin ayaklarına pranga vurmak, düşüncelerine zincir vurmak ne demek oluyor.
Sokakta konuşmak esastır. Çok kısa süre önce parti toplantılarının iş yeri bürolarında yemekli ve şaşalı yapıldığını biliyor muydunuz? İşte bunlar bizi yoruyor. Bunlar CHP nin gelişmesini engelliyor. 3-5 tane cüce adam milletvekili adayı olacak, belediye başkanı adayı olacak veya onların peşinde başka işler yapacak, mahalle delegelerini onlar hazırlayacak, istedikleri adamı il, ilçe yönetimine seçecekler, adına demokrasi diyecekler. Oldu canım, siz söylediniz biz de yedik. Bu yazıları seçimden sonra yazmayı düşünüyordum ancak öyle tuhaf olaylar oluyor ki yöneticiyle görüşüyorum 2-3 tane kontenjan belediye encümen üyesi olacak diyorlar, biz de işte 99 dan sonra CHP de parti içi demokrasi tekrar gündeme geldi diye yazıyoruz. Akabinde ertesi gün gazetelere düşen yazıya göre 12-13 kişilik belediye encümen kontenjanını cüce adamlar belirleyecek, sandıktan çıkanların arasına fermuar sistemi girecek.
Ben yöneticilerime güvenmek istiyorum. Görevle ilgili verdikleri ve ya verecekleri talimatları emir telaki ediyorum. Köşe yazarıyım ama CHP liyim. Bunun en önemli sebepleri halk iradesine dayanan bir siyasetin CHP gündemine gelmesidir. AKP iktidarının dayattığı değerlerin çürümüş olmasıdır. Daha da önemlisi burjuva ve yağma düzene karşı halk iktidarının yerini almasını istemesidir.
Sevgili dostlar, artık günümüzde burjuva ve düzen partileri nihayete ermelidir. Halk gücü, halk iradesi özgür bireylerini göreve yerleştirmelidir. Şimdi hemen eleştiriyorsunuz, AKP, MHP. Ben de diyorum ki AKP iktidarının yapmış olduklarını zaten köşelerime taşıdım. MHP nin AKP ye zaman zaman değnek rolü üstlendiğini de anlattım. Şimdi beni şu seçim arifesinde kendi partimin yapacağı doğrular ilgilendirir.
Son 30 yıldır bir tane lider yetiştiremedik mi, aynı adamlar meclis üyesi, aynı adamlar delege, aynı adamlar diğer görevlerde. Benim yönetime hak vermek için kafaları değiştirmemiz gerekir. 150 kişilik guruplarla bilmem ne noktasında kahvaltı yapmak, birilerinin ayağının altına sabun koymak partimize zarar verir.
Bakın size bir örnek vereyim. Akkuş belediye başkanımız Ergüder Efil, yeniden aday gösterilmeyince DSP ye geçti. Bu olay İstanbul da da oldu, İzmir de de oldu diğer bölgelerimizde de oldu. Bu mudur CHP lilik. Kara düzene karşı dik durmak bu mudur. Karanlık geceleri aydınlatmak bu mudur. Alışmış adamlar, hep bana lop bana.
Altınordu belediye encümen üyelerini açıkçası beğenmedim. Ama eleştirmedim de. Biliyorum ki onların önemli bir kısmı grupların tezgahı ile geldiler. Ancak sandıktan çıktılar diye içime sindirdim. Ve bunu sizinle paylaştım.
Bu sistem bize başarı getirmez, başarısızlık getirir. AKP iktidarı 12 yıldan beri istediği gibi ülkemizde at koşturmaktadır. Bunun tek sebebi bizim adam gibi muhalefet yapamamamızdır. Enver Yılmaz Altınordu TV nin açılışında CHP darbeci zihniyettir dedi, ulusun kalkınmasını engelleyici bir yapısı vardır dedi, ve bizimkilerde yeterli derecede tık yok. Böyle muhalefetlik yapılmaz.
Sevgili dostlar, böyle agresif bir muhalefet takındığımda parti içerisinde bana askersen askersin diyorlar. Yazarsan yazarlığını bil diyorlar.
Öncelikle şunu söyleyeyim, 30 yıl ekmeğini yediğim silahlı kuvvetlerin bir Astsubayı olarak onur ve gurur duyuyorum. 5 yıldan beri yapmış olduğum köşe yazarlığımdan dolayı, beynimdekileri aktarmaktan dolayı da mutluyum ve huzurluyum. Ben, parti binasında AKP iktidarının askerlere ve muhalif yazarlara yaptıklarını biliyorsunuz, Zindanlarda çürüyen suçsuz ve günahsız insanları biliyorsunuz, Peki bir gün benimle ilgili bir sıkıntı olursa ne yaparsınız, arkamda durur musunuz diye sorduğumda tık yok. Ancak sadece eleştiri var.
Karanlıklar partisi, burjuva partisi, faşizan ve dikte rejimi ileri demokrasi diye bize yutturan AKP ye karşı 400 e yakın, yapmış oldukları hataları ve yanlışlarından dolayı yazdığım köşe yazılarıma, Allah var adamlar bir kez arayıp, ey hemşerim ne yapıyorsun diye sormadılar.
Bunun nedeni ne biliyor musunuz, çünkü partimizin içinde basını takip eden birimimiz yok. Eleştiriler kulaktan kulağa yayılarak zırvalar halinde bize geliyor. Umuyorum ileriki günlerde il başkanı sayın Osman Güngör ve ekibi bu konuya da el atar. Ha bir sözüm daha var, CHP devşirmelerin değil, 3-5 yöneticinin değil, CHP li üyelerin ve halkın partisidir.
Şen ve esen kalın…