“58 yaşındayım ve resim yapıyorum diyordu otobüsteki yaşlı teyzem. Aslında sanatın mı yaşı yoktu, yoksa yaşın mı sanatı yoktu uzun bir müddet düşünmem gerekti.

 Her şeyin bir zamanı var diyen kişilere, yapsan ne olacak yapmasan ne olacak diyenlere karşı; “bu benim hayatım” diyebilmenin verdiği gururla övünmek nelere kadir… “Her zaman ev işi yapılmaz ki!” diyor teyzem ve devam ediyor… “Hep bulaşık, çamaşır, ütü, yemek olmuyor. İnsan arada da olsa değişiklik istiyor.” Diyor. Haklı da. Değişiklik iyidir…

Hayat bir maraton…

 Önceden yedi yaşında okul hayatıyla başlayan maraton, son yıllarda üç beş yaş anaokulu hayatına kadar indi. O yaştan ölene kadar hep bir koşturmaca, hep bir karmaşanın içerisinde insan dinlenmek, rahat etmek, sakinleşmek istiyor. Bunu yakalayamayınca da isyankar, asi ve asabi biri haline geliniyor. E haksız da sayılmayız. Bu koşturmaca nereye kadar?

 Monotonluk maratonu sürüp gidiyor. Stresli hayat gittikçe daha da karmaşıklaşıyor. İnsanlara dert anlatmak, her sakala ayrı tarak uydurmak kolay olmasa gerek!

 Her insanın bir hobisi yani uğraş alanı olmalı, çünki; yoğun, yorucu ve zorlu bir haftanın ardından zevk alınan şeylerin yapılması insana huzur ve mutluluk verir. Yoksa; huysuz insanı kimse istemez değil mi?

 Kitap okunur, şiir-deneme-makale yazılır, resim yapılır, müzik aletleri çalınır, balık tutulur vs birçok etkinlikle can bulabilir insan. Ben yazarken rahatlıyorum ve yaşlı teyzem de resim yaparken. Hem de bu yaşında herkese inat! Ruhu genç, gönlü zengin ve bir o kadar da çocuksu idi bakışları…

 Atila İlhan ne güzel anlatmış “Ben sana mecburum bilemezsin!” derken hislerini şiirle ele almış. Mesela Salvador Dali resimlerine anlam veremeyen birçok insan var, fakat o öyle çizmiş ki anlamasalarda çok güzel deniliyor. Bugün hala Reşat Nuri Güntekin, Halid Ziya Uşaklıgil, Cervantes, Goethe, Monteigne okunuyorsa; bu onların başarı ve insanların bu başarıdan aldıkları örneklemeler sayesindedir.

 Okurken kendini arar insan ve yazarın başarısı da insana o duygu yaşatabilmesinden kaynaklanır. Resim de de aynı şey geçerli. Bir imge bir çizgi de dahi insan yaşamından alıntılar arıyor. Ve aradığını bulduğunda cevap geliyor;

-Mükemmel!

 Sanat ve insan!

 Birbirlerini o kadar iyi anlıyorlar ki; sanat insanı, insan sanatı anladıkça huzur ve mutluluk geliyor. Daha nice yeniliklere gebedir bu ikili… Yeter ki aramızda yadırgamalar, ne gerek var’lar olmasın.