Her yıl 29 Ekimde Cumhuriyet Bayramını kutlarız; bu yılda 90’ıncı yıldönümünü kutluyoruz. Çünkü Yurdumuz ‘Sevr Anlaşması’ ile bölüşülmüşken Mustafa Kemal adında bir dahi ortaya gelip; 19 Mayıs 1919 da Samsuna; Kurtuluş Mücadelesini başlatmak üzere çıkmış; daha sonra Amasya Tamimi’ni yayınlamış ve 23 Temmuz 1919 da Erzurum Kongresini gerçekleştirmiş; peşinden 4 Eylül 1919 da Sivas Kongresini toplayarak halktan aldığı destekle mücadele arkadaşları ile birlikte 23 Nisan 1920 de T.B.M.M. açmış ve daha sonra bu Meclis İsmet İnönü komutasında 1’ci ve 2’ci İnönü Savaşlarını kazanmış; 26 Ağustos 1922 de Büyük Taarruz’u (Mustafa Kemal’in komutasında) gerçekleştirerek yurdumuzu düşmanlardan temizlemiş; 11 Ekim 1922’de de Mudanya Mütarekesini imzalayarak ateşkes sağlanmış; daha sonrada 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Anlaşması imzalanarak Türkiye Devleti Uluslar arası arenada yerini almış; 29 Ekim 1923’te de Cumhuriyet rejimini kabul ederek; Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve Mustafa Kemal; ilk Cumhurbaşkanı seçilerek; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olmuştur.
Cumhuriyet Rejimi halkın kendi temsilcilerini seçerek; kendi kendilerini temsilciler vasıtası ile yönetmesi anlamına gelir. Cumhuriyet Rejimi gerçekten pek çok yenilik ve reformu; ülkemize getirmiş ve bugün ülkemiz; dünya Ulusları içinde yüzyılın ileri demokrasileri içine girmiş; Eğitimde Sağlıkta, Şehircilikte, Ekonomide, Sosyal Güvenlikte, Sosyal Realitede. Kültürde, Tarımda, Sanayide ileri ülkeler seviyesine gelebilmiştir. Tüm bunlar ‘ Cumhuriyet Rejimi’nin faziletidir. Eğer bugün Cumhuriyet Rejimi ile yönetilmeseydik bir geri Afrika ülkesi veya geri bir Asya ülkesi durumunda olabilirdik. Cumhuriyet Rejiminin fazileti Türkiye Cumhuriyetini bugünkü modern dünyanın içine ve bilgi alanına sokarak; ülkemizi hak ettiği yere getirmiştir.
Eğer gelecekte de Cumhuriyetin olgularını iyi anlayıp; değerlendirirsek ülkemizi kişi başı geliri; çok daha iyi seviyelerde, kalkınmış ve mutlu insanlar yurdu olarak görmememiz için hiçbir sebep yoktur. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.