Küresel ısınmanın; Marmara Denizi’nin 40 yıllık ortalaması içinde suyun bu yıl 2,5 derece daha sıcak oluşu, denizin hava şartları açısından sirkülasyon yapamamış olması misülajın artmasına yol açıyor.
Marmara Denizi çevresindeki sanayii tesislerinin çok oluşu ve bazı sanayii kuruluşlarının; suyun temiz olarak denize bırakılması için gereken biyolojik veya kimyasal arıtma yapılmadan sularını derelere, çaylara, ırmaklara bırakılması; evsel ve endüstriel atıkların Marmara Denizi’ne gitmesi; Marmara Denizi çevresinde tarım alanlarının çok oluşu; ve tarımsal atıkların (gübre, tarımsal ilaçlar) gibi kirliliklerin; yağışların neticesinde dereler, çaylar vasıtasıyla ile denize taşınması, denizin azot, fosfor yükünü artırıyor.
Peki bunu uzun dönemde nasıl önleyebiliriz. Daha önceden yapılmış derin deniz deşarz sistemlerini; denize göndermeden arıtma tesisleri vasıtasıyla; arıtarak suyu, dere veya denizlere; temiz bırakmalıyız. Tüm evsel ve endüstriyel atıkları arıtma tesislerinde arıttıktan sonra suyu dere veya denize temiz bırakmalıyız. Tüm sanayii tesislerinin oluşturduğu atıklar; ilgili sanayii kuruluşlarınca arıtıldıktan sonra derelere veya denize bırakılmalı; tüm yerleşim birimlerine; nüfusuna fazlasıyla yetecek kapasitede arıtma tesisleri kurarak; suyu dere, çay, ırmak veya denize temiz bırakmalıyız. Şehir içinden giden derelerin üstünü kapatmadan; denize, göle akmasını gözlemlemeliyiz. Derenin temiz akar olduğunu kontrol etmeliyiz.
Şurası unutulmamalıdır ki; temiz deniz hepimizin sağlığının korunması için; denizdeki biyolojik yaşamın sağlıklı sürmesi için, turizm için, genel toplum sağlığının korunması, şehir estetik güzelliğinin sergilenmesi, bölge ve deniz görüntüsünün; gözler önüne serilip; temiz deniz olgusunun ortaya koyulması açısından son derece önemlidir.