Türkiye özellikle enerjide dışa bağımlı durumdadır. Şu anda her yıl yaklaşık 46 – 48 milyar metreküp doğalgaz ithal ediyoruz; karşılığında dışarıya 16,5 milyar dolar ödüyoruz. Yapılan anlaşmalar gereği doğalgaz alınan ülkelere, doğalgaz karşılığını çoğunlukla mal olarakta ödenebildiğinden önemli bir sorun gözükmüyor gibi; ancak şu andaki duruma göre 46 milyar metreküpten fazla doğalgazı ithal etme durumundayız. ( Doğalgaz temiz enerji kaynağı olarak ve boru akımıyla geldiğinden son derece kullanımı kolay ve temiz bir yakıttır. ) Gerçi doğalgazı hem Rusya’dan, hem Azerbaycan’dan, hem İran’dan hem de diğer ülkelerden sıvılaştırılmış olarak ithal edebiliyoruz. Deniz yoluyla da nakli mümkün.
2016 dıda Rusya’dan 24 milyar 373 milyon metreküp; İran’dan 7 milyar 704 milyon metreküp; Azerbaycan’dan 6 milyar 480 milyon metreküp doğalgaz ithal edildi; ayrıca sıvılaştırılmış doğalgaz olarak Katar, Cezayir, Kuveyt gibi ülkelerden de 7 milyar 607 milyon metreküp doğalgaz alındı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin enerji ithal faturası 2016 da 27 milyar 155 milyon 187 bin dolar oldu. Bunun 16,5 milyar dolarını doğalgaz faturası oluşturuyor.
2016 da Türkiye 269,8 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretti. Bu elektriğin 131,8 milyar kilovatsaati yerli ve yenilenebilir enerji kaynağından sağlandı; ve yerli kaynaklardan elde edilen enerji % 48,9 a yükseldi. 2016 da Türkiye 269 milyar 808 milyon 342 bin 45 saat elektrik üretti. Bu üretimin 89 milyar 140 milyon 442 bin kilovat saatini doğalgazdan üretti; ithal kömürden 46 milyar768 milyon 927 bin kilovatsaat enerji üretilerek; genel üretim içindeki payı % 17,3 oldu; doğalgazın elektrik üretimindeki payı % 33; hidrolik kaynakların genel üretim içindeki payı % 24,8 ve elde edilen enerji 67 milyar kilovat saat; linyit kaynaklarının genel üretim içindeki payı % 14 lük rakamla; üretilen elektrik 37 milyar 882 milyon 584 bin kilovat saat; rüzgar enerji santrallerinden üretilen elektrik 15 milyar 419 milyon 756 bin kilovat saat ve sisteme katkısı % 15,7 dir; diğer enerji kaynaklarının sisteme katkısı % 4,4 (jeotermal, fuil oil, güneş, biyokütle, asfaltit, kömür)
Enerji üretiminde bir diğer kaynakta benimde her zaman karşı olduğum nükleer enerjidir. Rusyayla yapılan anlaşma gereği Akkuyu’da bir nüklüer santral kurulacak 4 adet reaktör 1200 Mv kurulu güçle 4800 MV enerji üretecek; santrali 60 yıl işletecek; % 51 hissesi devamlı Rusya’nın olacak; % 49 u Türkiye’deki yatırımcılara bırakılacak ve 20 milyar dolara mal olacak; yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat enerji üretecek.
Görüldüğü gibi Rusya santrali kendi yapıp kendi işletecek; elektriği bize satacak; santral teknolojisini bizim mühendis ve teknisyenlerimize öğretmeden; sadece kendi getirdiği personel kullanacaktır. Dolasıyla işletmeyi ve teknolojiyi bilmeyen ve kullanamayan Türkiye; bu cins yatırım hakkında bilgili personele ve teknolojiye sahip olamayacak; ilerideki gelecek dönemlerde santrali işletme bilgisine ve kullanımına sahip olunamayacaktır. Özellikle elektrik üretiminde doğalgaza %33 lük gibi yüksek bir oranda bağımlı olmamız; kendi kaynaklarımızdan yüksek miktarda doğalgaz elde edemememiz göz önüne alındığında bu risk gerçekten büyüktür. Bulunduğumuz Coğrafya’da komşularımızla ilgili siyasal sorunlarla; veya ekonomik (ithal edememe ) krizlerle karşılaşırsak son derece zor durumda kalabiliriz. Çözüm doğalgaz, petrol rezervi olduğu düşünülen yurdumuz topraklarında sondajları artırarak; doğalgaz veya petrol bulabilmektir. Ayrıca güneş enerjisi teknolojisini ileri seviyede kullanma durumuna gelmemiz; rüzgar enerjisinden daha iyi seviyelerde enerji üretmemiz sorunu çözebilecektir.