Siz hiç bir ayağınız çorapsız diğerinde çorapla sokağa çıktınız mı?
Geçenlerde ben öyle sokaktaydım. Moda falan değildi …
Unutmuş da değilim…
Birkaç gün önce arkadaşımla buluşmam gerekti. Evde biri varken çorabımı giydiriyorlardı. O gün kimse yoktu, sağ ayağımı rahatlıkla giyiyordum, sıkıntı soldaydı, eğilmem mümkün değildi, uzandım ağrı yaptı, denedim olmadı.. iki ay önce kalça protez ameliyat olmuştum, doktor en az 6 ay eğilme, kendini zorlama, çok ayağının üstüne basma diye iyice tembihlemişti. Dinlemeyıp yeniden zorladım ama yine yetmedi kollarım ayağıma..Neyse önemli değildi öyle çorabı giymeden çıktım sokağa.Adım attıkça bir çoraplı ayağım bir çorapsız ayağımı görüyordum önümde. Arada da gülüyordum kendime.Gerçi spor ayakkabı vardı pek belli de olmuyordu…
Burda anlatmak istediğim insanın engeli olup işini görememesi.. Yani küçücük bir çorabı giyememem..
Yıllardır yanımda, etrafımda, yollarda, otobüslerde, kısacası her yerde eli, ayağı olmayan, gözü görmeyen, kulağı duymayan, tekerlekli sandalyelerde gördüğüm binlerce insanlar olmuştu. Aslında duyarlı bır insanım, merhamet duygum da çok fazla. Çoğuna elimden geleni yaptığımı zannediyorum, gördüğümün elinden tuttum, karşıdan karşıya geçirdim, yer verdim, merdivenlerden çıkmalarına yardım ettim,kaldırıma çıkarttım, arabama alıp gideceği yere götürdüm vs. ama sadece yapmışım hissetmek, onların duygularını yaşamak farklıymış. Bugün o çorabı giyememek beni taa başa götürdü. Onların neler yaşadığını, nelere katlandığını, utanmalarını, isyanlarını, kabullenememelerını, kendilerini eksik görmelerini düşüne düşüne yoluma devam ettim.
Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, kaza sonuçları,sakatlıklar görsel, zihinsel engelleri olan kişilere engelli denildiğini biliyoruz. 10-16 Mayıs Engelliler Haftasıydı. Onlara daha duyarlı davranmak gerektığını bir kez daha anladım. İyi bir yaşamı hak ettıklerini unutmayalım. Dışlamadan, acıyarak bakmadan yaklaşalım. Bizlerde bir gün engelli olabiliriz.Ne olacağımız hiç belli değil.
Araçları kaldırıma park etmelerin zorluklarını , mağazaların önündeki kaldırımları işgal etmelerin yanlışlığını, yollardaki çukurların tehlikelerini, rögar boşluklarını , hızla yanımızdan geçen bisiklet ve motosikletleri, daha bunlar gibi binlerce sıkıntıları bastonla dolaştığım 2 ay boyunca daha iyi hissederek anladım.Bunları anlamak için illa bir engelimiz olması gerekmiyor, ben yaşadım hatırlatmak istedim.
Engelli ailelere danışmanlık hizmeti sunulsa, bizlere de onlara karşı farkındalık duygusu öğretilse çoğu kolaylıklar sağlanmış olur diye düşünüyorum.